Süryani Patrikliğini kuran Hz. Ömer’dir. Ermeni Patrikliğini kuran Fatih Sultan Mehmed. Rum Patrikliğinin başı da Fatih Sultan Mehmed’di.

Katolik dünyası başından beri Ortodoksları bizim yanımızdan çekip kendi yanına almaya, hatta bize karşı kullanmaya çalıştı.. Ruslar Ortodoksların liderliğine oynadı. Anadolu Hristiyanlarını “Rum” kimliği ile Yunanistan’a yamamaya çalıştılar.. Süryani, Keldani, Arami ve Asuriler her zaman Katoliklerin ve Protestanların ilgi alanı içinde yer aldı.. Amerikan kolejleri, laik Fransız kiliseleri, İsveç’inden İsviçre’sine kadar hepsi bunun için çalıştılar. Ve tabi İngiliz’i, Alman’ı hepsi..

Mısır Kıptileri, Etiyopya’daki Ortodokslar hepsi bu kadrolar tarafından dizayn edilmeye çalışıldı.. Afrika zaten onların gözünde “Rahip John”un ülkesi idi. Kudüs, Haçlı seferlerinin hedefindeki ülke değil mi idi.. Dün İsrail’in kurulması, ardından Ermenistan diye bir devletin inşası ve bugün “Kürdistan” hayalleri aslında aynı gayeye hizmet eden bir senaryonun parçaları gibi.. Balkanlar’ın parçalanması da böyle bir planın gereği idi..

Batılılar Müslümanların dostu olmadığı gibi Ortodoksların da dostu değil. Birileri İslam dünyası ile Ortodoks dünyası arasında bir çatışma çıkartarak İslam coğrafyasını parçalamak, Ortodoks dünyasını ele geçirmeye çalışıyor..

Bakın söylüyorum. Daha önce İkiz Kulelere saldıranlar, geçenlerde İngiltere’deki bir konsere saldıranlar bizim coğrafyamızda Ortodokslara saldıracaklar..

Biz daha bunu kendi aramızda konuşurken, korkulan gerçek oldu ve Mısır’ın Minye kentinde silahlı saldırganlar Kıpti Hristiyan bir grubu taşıyan otobüse saldırı düzenledi. Askeri üniforma giyip maske takmış yaklaşık 10 saldırgan tarafından gerçekleştirilen saldırıda yolcu otobüsü tarandı ve peşinden ateşe verildi. Terör örgütü DAEŞ, geçen ay iki ayrı kiliseye bombalı saldırı düzenlemiş ve en az 46 kişi hayatını kaybetmişti.

Bu son saldırıda 26 kişi öldü, 26 kişi de yaralandı. “Minyeli Abdullah”ı okuyanlar bilirler. Minye Seyyid Kutub’un şehri. Seyyid Kutup İhvan’dan önemli bir isim.. İhvan, Gazze, Kudüs, Filistin, Suriye demek. Madem DAEŞ’i tasfiye edecekler, yerine yeni birilerini bulmaları gerek.

PYD El Bab’ı alıp kahraman olacaktı. Şimdi ABD Rakka’yı alıp PYD’ye bir zafer armağan etmek istiyor.. 

ABD ve NATO aşağılık bir oyun oynuyor. Hedefte ÖSO’daki İslam grupların itibarsızlaştırma operasyonları var. Bölgedeki Hristiyan bölgelerine, mahallerine saldırılar gerçekleştirip suçu bu gruplara yıkacaklar.. ÖSO içindeki Müslüman gruplarla Hristiyan gruplar arasına nifak sokmaya çalışacaklar.. Bu gruplara yönelik, Müslüman gruplar adına eylemler tezgâhlayacaklar. Ve tabi bir takım masum sivil Hristiyan topluluklara yönelik terör faaliyetleri örgütleyip, onların PYD’ye katılmaları sağlanacak. Aynı zamanda Suriye’de Hristiyanlar ve gayrimüslimlerin can güvenliği olmadığı / kalmadığı haberleri dünyaya servis edilecek. Yani anlayacağınız, bölgedeki Ezidiler başta olmak üzere, tüm gayrimüslim gruplar böyle bir tehditle karşı karşıya..

Bu kirli oyun hep PYD paravanının arkasına saklanılarak yapılmaya çalışılacak. Müslüman örgütlerin PYD’ye öfkesi örgütlenip, Kürtlerle bölgedeki Müslüman halk, grup ve örgütler arasına kan davası sokulmaya çalışılacak. Böylece ABD, PYD’nin şahsında işbirlikçi Kürtleri himayesine almak ve bölgede onların da desteği ile yeni bir siyasi yapı oluşturmak istiyor..

ABD tehlikeli bir oyun oynuyor.

BOP çöktü ya, şimdi İpek Yolu projesini de sabote etmesi gerek. Elinde FETÖ de yok artık. Onun için yeni senaryolarını PYD üzerinden yapıyor.

ABD ve NATO, eğer düşündükleri olmazsa  bölgeyi cehenneme çevirme planları yapıyorlar.. Dini, mezhebi, ideolojik, politik, felsefi, vicdani kanaat farklılıklarına dayalı ne kadar ihtilaf ve çatışma konusu varsa hepsini harekete geçirecekler.. Kıyamet teolojisini gündeme taşıyacaklar. Melheme-i Kübra, Armageddon, Mehdi, Mesih, Deccal, Antichrist hepsi devreye sokulacak.

İster misiniz şu ertelenmiş “Amerikano Mehdi” projesini de hayata geçirsinler..

Bu süreçte Müslümanlar arası ihtilaf körüklenecek bunu bilesiniz.. Dana nevzuhur bir sürü hoca çıkartacaklar. Varolanları medyaya taşıyacaklar.. İtibar cellatları çıkacak ortaya.. Tabi başka senaryoları öne geçmezse..

Sufi, Selefi, Şii tartışmaları hep masada olacak.. İran ve Suudi Arabistan, Mısır, Körfez ülkeleri masada olacak.. Suudi Arabistan’ın ve İran’ın bölünme planları yeni değil..

Burada önemli olan bölgede yavaş yavaş Hristiyan-Müslüman çatışmasının örgütlenmesi.. DAEŞ Filipinler’e, Libya’ya, Somali’ye gidebilir. Nijerya’ya gidip Boko Haram’la birlikte eylem yapabilir..

Bakın, size uzak ihtimallerden sözetmiyorum. Ramazanda bile bazı senaryolar bölgede test edilebilir.. Kimsenin beklemeye tahammülü kalmadı.. ABD ve AB ülkeleri sıkıntıda. ABD ve AB ülkelerinde yarın ne olacağı belli değil.. ABD ve AB ülkelerinin NATO çevrelerinin hırçınlığı aslında çaresizliklerinden kaynaklanıyor. Kendi içlerinde parçalanmış vaziyetteler ve gelecek günlerin geçen günleri aratmasından korkuyorlar. 

Herkes biliyor ki bu kriz kapitalizmin krizi. Batı bütün kavram ve kurumları ile çöküyor.. Bunu örtmek için, dikkatleri dışa çekmeye, dış bir tehditle içeride birliği sağlamaya çalışıyorlar, ama artık çok geç.

15 Temmuz sadece FETÖ için değil, bütün batı için  bir kırılma noktası.. FETÖ’den boşalan yeri PYD ile doldurma gayretindeler ama deşifre oldular, oyun bitti. Korkunun ecele faydası yok. Birilerinin bunlara “haddinden fazla şiddetin gayedeki hikmeti yok edeceğini” söylemesi gerek. Belki farkında değiller ama, korktukları ve kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar. Selam ve dua ile..