Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de yaptığı konuşmada, “Demokrasiye inanmış bir ülkenin bir terör örgütünü ortadan kaldırmak için başka bir terör örgütüyle işbirliği yapmasını anlamıyorum” diyor. Oysa “anlaşılmayacak” ne var?

Biz de bunu anlamakta zorlanıyoruz.

Dilerseniz mevcut durumu madde madde sıralayalım.

Birincisi ortada “demokrasiye inanmış” bir ülke falan yok.

İkincisi bizim terör örgütü olarak gördüğümüz örgütler yıllardır Amerika tarafından korunup kollanan ve ileriye dönük hesaplarının hayata geçirilmesi için kullanılan taşeron kuruluşlardan başka bir şey değil. Üçüncüsü ABD’nin bölge ülkelerini “yeniden yapılandırma” gayreti “tam gaz” devam ediyor.

Amerika bölgeyi “yeniden yapılandırmaya” çalışırken Türkiye’yi kapsam dışında tutmuyor.

Ve Türkiye’den “farklı sesler” çıkmasından hiç hoşlanmıyor.

Amerika “Bağımsız Kürdistan” fikrine İsrail gibi sıcak bakıyor ve bu fikre karşı çıkan her düşünceyi “düşman” listesine koyuyor.

Bu açıdan Türkiye artık “dost ve müttefik” olarak görülmüyor ve sık sık Türkiye’nin “hizaya sokulması” gerektiğinden söz ediliyor.

Bu realiteler göz önünde bulundurulunca Amerika’nın yaptığı işbirliklerinin anlaşılmayacak bir tarafı var mı?

Amerika BOP’u yani Büyük Ortadoğu Projesi’ni hayata geçirmek için ne lazımsa onu yapıyor!

Bu projenin temel felsefesi de bölge ülkelerini bölüp parçalamak ve yeni devletçikler üretmek üzerine kurulu.

Bölecekler!

Parçalayacaklar!

Yeni devletçikler üretecekler!

Ve bu coğrafyayı “diledikleri” gibi yönetecekler. Bunun dışındaki bütün sözler yalan, bütün açıklamalar dolan!

Ne yazık ki bu yalan ve dolanların farkında olmayarak bir ara Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığını düşünenler bile vardı. Sonradan muhtemelen “yalan ve dolanların” farkına varılarak eş başkanlık lafı edilmez oldu.

Bizim açımızdan ortada “anlaşılmayacak” bir durum yok! Her şey apaçık! Her şey aleni! Adamların “saklısı gizlisi” yok!

Biz kendi kendimize onların “demokrasiye inandıklarını” var sayıp ve sonra da bunun tam aksi ile karşılaştığımız zaman hüsranları yaşıyoruz.

Adamların bölgemizi “allak bullak” etmekten başka amaçları yok.

Malum “kurt puslu havayı sever” derler. İnsan görünümlü kurtlar da havayı bulandırıp duruyorlar.