“Bağımsızlık” sevdası(!) ile yanıp tutuşan Kürtler aslında “esarete” doğru doludizgin koştuklarının farkında olmayabilirler mi?

Çünkü onları, “Bağımsız olacaksınız, özgür olacaksınız, kendi devletinizi kuracaksınız” diye gaza getiren bir Siyonizm var.

Siyonizm onların eline bir de “harita” veriyor.

Suriye’den biraz, Irak’tan biraz, İran’dan biraz ve Türkiye’den biraz toprak alınıp bu topraklar üzerinde “bağımsız Kürt devleti” kurulacağını kulaklarına fısıldıyor.

Siyonizm’in bu hizmet karşılığında ufacık(!) bir ricası var.

“Benim emrinden çıkmak yok” diyor!

Bağımsızlık sevdası(!) ile yanıp tutuşan Kürtler de elbette bu ricayı kırmıyor ve “başımız üstüne” diyorlar.

Yani Siyonizm’in bölge ülkelerini bölüp parçalamak ve yeni devletçikler üretme projesi olan “Büyük Ortadoğu Projesi” adım adım uygulamaya konuluyor.

Büyük Ortadoğu Projesi diye takdim edilen bu projenin zaten bölük pörçük olan Ortadoğu’yu daha da bölmekten başka bir hesabı yok!

Bağımsızlık sevdası(!) ile yanıp tutuşan Kürtler “özgürlüğe” koşuyoruz derken “esarete” doğru dörtnala gidiyorlar.

Siyonizm’in elinde kukla olanlar nasıl olur da özgür olurlar?

Siyonizm’in kuklaları “Siyonizm’e esir” olmaktan başka bir şey olmazlar ki! Şimdi “sahte bir özgürlük” havası estiriliyor!

Suriye’den, Irak’tan, İran’dan ve Türkiye’den toprak vaat edilen Kürtlere bu “çok cazip geliyor” olabilir.

Ancak bu vaat “cazip” olduğu kadar “riskli” bir vaattir.

Hiçbir ülke kendi topraklarında “bağımsız yeni bir devletçik” kurulmasına sıcak bakmaz ve “bunun bedeli” kuşkusuz çok ağır olur.

Yani Siyonizm’in şimdi kulaklarına çok hoş gelen bu vaatleri Kürtleri fazla umutlandırmamalıdır.

Vakti zamanında “Büyük Ortadoğu Projesi’nin” Türkiye’ye dokunmayacağını sanarak sahiplenenler şimdi karşı karşıya kaldıkları durum ile ne kadar yanılmış olduklarını sanırız “idrak” ediyorlardır.

Hâlâ idrak edemiyorlarsa başımız daha uzun süre “musibetten” kurtulmayacak demektir.

Ülkemizi zor günlerin beklediğini söyleyebiliriz.