Bundan sonra ne olacak?
Son yıllarda eğitim sisteminde epey değişiklikler yapıldı. Fakat yaşanan sorunlar gündemdeki yerini hâlâ koruyor.
Milli Eğitim Bakanı şu andaki eğitim seviyesinin geçmiş yıllara nazaran daha ileride olduğunu açıklasa da, mevcut eğitim sistemi erdemli çocuklar yetiştirme noktasında beklenilen sonucu veremiyor. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan ’ın TEOG ’la ilgili açıklamanın ardından uzmanlar bundan sonra yapılacak değişimler üzerine yoğunlaşmaya başladılar. Aileler ise çocukların okullarda ahlaki değerler noktasında yeterince desteklenmediklerini ileri sürüp bu konudaki beklentilerini dile getiriyorlar. Zira eğitim kurumlarımız ağırlıklı olarak mesleki kariyer üzerine odaklanıyor. Gerçi son yıllarda okullarda dini eğitime ağırlık verildi, çocuklar Kur’an-ı Kerim ve dini bilgileri seçme özgürlüğünü elde ettiler. Fakat sonuca baktığımız zaman bunun tek başına yeterli olmadığını görüyoruz. O nedenle bilginin bilince dönüşmesi noktasında eğitimcilerin ailelerle işbirliği yapmaları ve erdemli çocuklar yetiştirebilmek için eğitim sistemine nelerin dâhil edilebileceğini yeniden günde getirmeleri gerekir.
Öğrencileri sonu gelmez bir yarış ve rekabete sürükleyen TEOG sınavının artık olmayacağı açıklandı. Peki, bunun yerine gelecek sistem çocuklarımızı daha ileri bir seviyeye taşıyabilecek mi? Şimdilik bunu bilmiyoruz. Eğitim bakanımız çocuklarımızın yarış atına dönüşmesini istemiyoruz diyor ve bundan sonra her şeyin daha iyi olacağı mesajını veriyor. Umarız yeni sistem ile veliler ve çocuklar beklentilerine ulaşabilirler.
Kitabi bilginin dışına çıkamayan eğitim sistemimiz çocuklarımızı rekabet, ihtiras ve ümitsizliğe sürüklüyor. Bu sorunu sadece aileler değil uzmanlar da birçok kere dile getirdiler. Fakat ne acıdır ki, çocuklarımıza yoğun şekilde aç ve işsiz kalma korkusu pompalanmakta ve sadece mesleki kariyer vurgu yapılmaktadır. Bu durum onları rekabete sürüklemekle kalmıyor bütün enerjilerini alıp götürüyor. Çocuklar yaşam deyince sadece makam, mevki, iş, para düşünür hale geliyorlar. Eğitimciler onlara hayatın farklı renklerinin de olabileceğini aktarma noktasında yetersiz kalıyorlar.
Çocuklarımız elbette mesleki kariyer edinebilmek için sınava tabi tutulacaklar ve herçocuk yeteneği doğrultunda yetiştirilip topluma katılacak. Bu hepimizin arzu ettiği bir durumdur. Fakat eğitimcilerimiz çocuklarımızı hayatın diğer veçhelerine de yönlendirmeli, hatta rol model olmalıdırlar. Bir çocuk okula başladığında Allah’a karşı, kendine karşı ebeveynine karşı ve yaşadığı topluma karşı sorumluluklarının olduğunu kavrayıp içselleştirmeli ve varoluş gayesinin idrakine varabilmelidir.
Eğitim sisteminin hedefi sadece meslek edindirmek olmamalı aynı zamanda çocuklarımızı erde ve faziletler noktasında da desteklemelidir. Bu konuda eğitimcilere büyük sorumluluklar düşüyor. Eğitimci çocuk sınavda sorulara doğru cevap verdiğinde nasıl ödüllendiriliyorsa doğru davrandığında da ödüllendirilmelidir. Eğitimci çocuğun iyilikseverlik ve empati duygularını geliştirebilmesi için onu yardım çalışmalarına teşvik etmeli ve bilginin bilince dönüşmesi için yönlendirmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.