Bu ülkedeki domuzseverlerin saman altından nasıl su yürüttüğü ve domuzsever aydınların zehir saçan propagandaları üstüne yazdığımız yazılara eski TRT Genel Müdür Yardımcısı Muhsin Mete ağabey alâka göstermiş ve vazifeli olduğu yıllarda başından geçen bir hâdiseyi lûtfedip bize yazmış:

“Öncelikle Allah'ın selâmı, rahmeti, inayeti üzerine ve üzerimize olsun ve de Cuma'n mübarek olsun. Domuz yazıların münasebetiyle aklıma geldi, bu konu ile ilgili olarak yaşadığım bir olayı aktarayım. TRT Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaparken dünyada çizgi film konusunda en yetkin kuruluş olan Disney şirketine bizim çizgi film olabilecek Dede Korkut Hikâyeleri, Nasreddin Hoca gibi kültürel zenginliklerimizi yaptırabilir miyiz diye kendilerine bir dâvette bulunduk. Yönetici konumundaki bir heyet TRT'ye geldi ve benim başkanlığımda ilgili görevlilerimizin katılımıyla kendileriyle görüşme yaptık.

Görüşmede kendilerine ‘TRT'ye bizim vereceğimiz konularda ya da sizin önerdiğiniz konularda çizgi film yapabilirsiniz, yalnız hiçbir çizgi filminizde domuz karakterine yer vermemeniz gerekiyor’ dedim. Bu talebimi anlayışla karşıladılar, ‘sizin kültürel değerlerinize elbette saygılı oluruz’ dediler. Görüşmeye katılan bizim görevlilerinden biri malum medyaya benim sözlerimi sızdırmış olmalı ki, ‘TRT çizgi film yaptırırken de gericilikten vazgeçmiyor’ başlığıyla benim hakkımda aleyhte yayın yaptılar. Yazıların bana bu hayâsızca gâvurdan daha gâvur tutumu hatırlattı… Selâm ve muhabbetle.”

Bahsettiği yıllar vazife yaptığı 2005-2008 yılları arasıdır. TRT’deki millî hassasiyetini Abbas Adalı müstearıyla yazdığı “Ekranın Büyüsüne Kapılmadan” kitabında da gösterdiği için devrin sol sendikaları ile Emin Çölaşan gibi Kemalist infazcı kalemlerin saldırısına uğramış ve istifası istenmişti. Ardından 05 Mayıs 2006 tarihinde CHP Grup başkanvekilliği tarafından hakkında hazırlanan soru önergesi T.B.M.M’ye verilmişti.

Böylesine millî duyarlılığa sahip bir şahsiyetin “Domuzcuk” konulu çizgi filmlerini TRT’ye sokmaması bir başlangıç oldu ve bir daha televizyonlara sokmaya kimse cesaret edemedi.

ÇOCUK KİTAPLARINDA DOMUZSEVERLİK GIRLA GİDİYOR

Fakat ne yazık ki domuzseverler çocuk kitaplarına musallat oldu. Onlarca yayınevi tarafından basılan ve dağıtılan “domuzcuk” konulu masal kitapları piyasada gırla gidiyor. Hemen herkesin iç güvenlik dış güvenlik, siyaset ve istihbarat allâmesi kesildiği bir ortamda kimsenin dikkatini ve ilgisini de çekmiyor bu yayınlar.

Can Çocuk Yayınlarından “Kuafördeki domuz ve başka öyküler”, İthaki Yayınlarından “Yarış domuzu uzunburun rudi”, Mavibulut Yayınlarından “Yaşlı kadın ve domuz” ve İnkılap Yayınlarından “Andersan Masalları / Domuz çobanı” kitapları “en popüler” yayınlar tanıtılıyor.

“Çiçek Yayınlarından “Üç küçük domuzcuk” kitabının kapağında 2.ve 3.sınıflar için ibaresi var. Bu kitabı “çıkartmalı masallar” ön başlığıyla Remzi Kitabevi de yayınlamış ve arka kapağında şu ifadeler var: “1-3 yaş arası çocuklara kitapları sevdirmek amacıyla hazırlanmıştır. Öyküler okununca, çocukları resimli incelemeye ve farklı dokuları hissetmeye yönlendirecektir.”

Sıkı durun, bu kitap yayınevi yayınevi dolaşıyor ve çokça basılıyor. Angora Yayınları bu zehirli kitabı “Üç küçük domuzcuk / pamuk prenses” adıyla yayınlamış ve eski Radikal Gazetesinin Kitap dergisinde de hakkında tanıtım yazısı yayınlanmış. Dahası var; zehir saçan ”Üç domuzcuk kitap” kitabı Boyut Yayın Grubu ile Serhat Yayınları da satış listesinde de görünüyor. “Üç küçük domuz” adıyla Elit Kitap Yayınları arasında da arz-ı endam ediyor.

“Domuzcuk” üstüne yayın çok. “Beş küçük domuz” kitabı Altın Kitaplar Yayınevi’nden basılıp dağıtılmış. Mazmüzik Yapım ve Organizasyon adı altında “Masalcı Abla-2 / Üç küçük domuzcuk yavrusu” adıyla hazırlanan albüm, tanıtımından anlaşılacağı üzere çok sayıda piyasaya sürülmüş.

Bu arada “domuzcuk” sevgisini aşılayan bir de çok dergisi var: “Çocuklar için edebiyat ve sanat dergisi Kırmızı Fare”

İstanbul Özel Efdal Erenköy Anaokulu Kelebek Grubu’nun geçmiş tarihlerde çıkardığı bülten çok ilginç. “Atatürk’ün hayatı, neler yaptığı, Cumhuriyet ne demek? Atatürk olmasaydı neler olabilirdi? Atatürk’ün sevdiği şarkılar ve marşlar” başlıklı yazıların hemen devamında “Bu ay okuduğumuz kitaplar” başlığında “Üç küçük domuzcuk” kitabına yer verilmiş.

T. İş Bankası Kültür Yayınları da boş durmuyor. “Yüz temel eser” adı altında La Fontaine masallar serisinden “Domuz keçi ve koyun” ve “Kartal domuz ve kedi” adlı masal kitapları bol miktarda basılarak Türkiye’nin bütün illerine dağıtılmış.

Durum böyle! Renkli cümbüşlü anlatım ve resimlerle aşılanan “domuzcuk” sevgisine dair kitapların çocukların dimağlarını zehirlediğini, böyle giderse önünün alınamayacağını Millî Eğitim ve Kültür Bakanlarının Külliye’deki reisicumhura anlatması lâzım.