Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Yaslandığınız duvarlar yıkılırsa

Yaslandığınız duvarlar yıkılırsa

Reddedilmek kişinin benlik bütünlüğünde derin bir tahribata neden olur. Kendini değersiz ve işe yaramaz biri olarak algılamaya başlayan kişinin nesnelerle bağı zayıflar. Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Kişi yaslandığı duvarın yıkıldığını hissedip yeni duruma adapta olmaya çalışmaktadır.

Hangi şartlarda yaşarsa yaşasın, insanın sevgi ile bağlandığı bir gruba bir aileye bir köke ihtiyacı vardır. Kişilerarası ilişkilerde kurulan bağın mayası ise sevgidir. Reddedilmek kişinin iç dünyasında kurulan bu bağı ortadan kaldırmakla kalmıyor, ruhsal bütünlüğü ve dengeyi yerle bir ediyor.

Terk edilme durumunda sevilen kişi ile kurulan bağ kopmuştur dolayısıyla bu durum zamanla acıya ve kedere dönüşecektir. Böyle durumlarda kişi sevdiği ya da sevildiğini hissettiği kişilerle yeniden bağ kurmak için çaba gösterir. Eğer kopan bağları yeniden oluşturabilirse, dışlanmış ve terk edilmişlik hissinden kurtulur. Eğer bu bağı yeniden kuramazsa açılan yaralarını iyileştirebilmek için mücadele devam eder.

Amerikan Sağlık Bakanlığının 2001 yılında hazırladığı raporda, reddedilen gençlerin yanlış alışkanlıklara ya da suç unsuru gruplara katılma risklerinin daha yüksek olduğu belirtilmiştir. Bilindiği üzere son yıllarda bu toplumlarda şiddet eğilimi hızla artmakta ve toplum gayri ahlaki bir girdaba doğru sürüklenmektedir.

ABD ’de suç odaklı kişiler üzerinde yapılan araştırmalarda, okullarda gerçekleştirilen silahlı saldırıların ve kadınlara karşı uygulanan şiddetin altında reddedilme duygusunun olduğu ortaya çıkmıştır. Zira reddedilen kişi sürekli şekilde kendini suçlayarak iç dünyasında daha büyük ve daha derin yaranın açılmasına neden oluyor. Bu durum ahlaki değerleri zayıf olan fertlerin şiddet eğilimini tetikliyor.

Yaşadığımız hayat girizgâhları olan bir yol gibidir. Hayatla başlayan bu yolculuğumuz süresince birçok kere imtihana tabi tutuluruz. Aşağılanırız, baskı altına alınırız, reddediliriz, dışlanırız… Ama Allah’a tevekkül eder ve acıyı sabırla savarız. ÇünküMüslüman için yaşanan acının boyutu ne olursa olsun umutsuzluğa yer yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi