İsrail , Tevrat’a uygun, Tevrat’a uyan bir Yahudi devleti midir? Değildir. Tam aksine Tevrat’a ve Museviliğe aykırı ve zıt bir devlettir.

İsrail’de, dindar Yahudilerin oranı yüzde on, en fazla yüzde on beştir.

Siyonizm ideolojisi Tevrat’a aykırıdır.

Antisiyonist hahamlar/bilgeler böyle demektedir.

Onlara göre İsrail küfürdür.

Hıristiyan dünyası da artık teolojik açıdan Hıristiyan değildir.

Hıristiyan ülkelerde Hıristiyan şeriatine aykırı bin türlü kötülük ve rezalet açıkça işlenmektedir.

Hıristiyan dünyası hızla paganizme yuvarlanmaktadır.

İslam alemi de, Hıristiyanlar kadar hızlı olmasa bile İslamdan uzaklaşmaktadır.

Bir cihan barışı olan Osmanlı Hilafeti, bir İslam devleti olmasına rağmen, hudutları içinde yaşayan Hıristiyanların ve Musevilerin dinsizleşmelerine izin vermiyordu.

Şu anda bütün dünya büyük günah, azgınlık, isyan, tuğyan tufanları içindedir.

İslam dünyasında İslam’ın yüzde yüz, bütünüyle uygulandığı tek bir ülke yoktur.

Sadece, Endonezya ’nın Aceh özerk bölgesinde (Sumatra adasının batısı) İslam nizamı yüzde doksan uygulanmaktadır. Bu ise devede kulak kabilindendir.

Büyük günahlar, azgınlıklar, isyanlar yaygın ve genel hale gelmiştir.

İslamî farzlardan biri olan emr-i mâruf ve nehy-i münker terk ve tâtil edilmiştir.

Bazı saflar hâlâ halkımızın yüzde doksan dokuzu Müslümandır diyorlar. Ne büyük gaflet!.. Türkiyede irtidat (dinden çıkma) genelleşmiştir.

Halk imanî, dinî, Kur’anî, Şer’î açıdan İslamdan uzaklaşıyor, sosyolojik Müslüman oluyor.

Musallî Müslümanlar azınlığa düşmüştür, musallâ Müslümanlar çoğunluk olmuştur.

Milyonlarca gafil bunun farkında bile değildir.

Siyasî laiklik tutmamıştı, din ile dünyayı ayırmak manasına sekülarizm tuttu.

Şirk, küfür ve nifak derin güçleri Ümmet’i yıktılar, birliği berhava ettiler; Müslümanları birbirinden kopuk bir sürü cemaate, parçaya ayırdılar.

Böl parçala hükm et… Divide et imperia…

Osmanlı Hilafeti bir milletler birliği idi. O yıkıldı.

Hilafet gitti, Müslümanlar başıboş kaldı.

Önce Şeriat elden gitti… Sonra din… Şimdi imanlar elden gidiyor.

Sözde dindar ve sofu geçinenlerin çoğunun umurunda bile değil.

Müslümanların ortak bir ıslah planı, programı, projesi yok.

Din elden gidiyor, birileri lüks ve ihtişamlı turistik umre seyahatleri yapıyor.

Ana din hizmetlerine cami helaları, cami hoparlörleri, cami kaloriferleri, cami klimaları, sanatsız cami halıları kadar önem verilmiyor.

İslam akıl, ilim, irfan, mantık, firaset, hikmet dinidir. Birtakım mantıksız Müslümanlar, islamî kriterlere göre kötü olanlara iyi diyebiliyorlar.

Harıl harıl cami binaları yapılıyor. Vakit namazlarında, bilhassa sabahları (birkaç istisna dışında) camilerde cemaat yok. Beyinsizlik o kadar genelleşmiş ki, cami binası ile cami kurumu arasındaki fark ayırt edilemiyor.

İmam okulundaki 600 öğrenciden sadece 50’si namaz kılıyor, birtakım beyinsizler o okulu din okulu sanıyor.

Alt katta yangın başlamış, üstü kattakiler eğleniyor.

Adam bir yandan mürşid-i kâmil geçiniyor, öte yandan deccala rahmet okuyor.

Erkekler bozulmuş, kadınların bir kısmı çok bozulmuş.

Beş sayfalık temel din ve ilmihal bilgisine sahip olmayan kara cahil, tasavvuf konusunda hezeyanlar üretiyor.

Allahın 14 sıfatını bilmeyenler otuz ciltlik tefsir satın alıyor. Zaten okumuyor. Okusa ne anlayacak.

Kendini iyi Müslüman sanan şu kötü adam günde en az iki saat gıybet ediyor.

İslamın beş şartından biri olan zekatı, doğru dürüst veren kaç kişi kaldı?

Zekat almaları haram olan şu herifler cayır cayır zekat topluyor.

Nehar-ı Ramazanda açıkta oruç yiyenlerin sayısı ne kadar fazla.

Cuma ezanı okununca hayat niçin durmuyor?

Mü’minlerin birbirlerini sevmeleri gereğini halka kimler söyleyecek?

Şu göklerde uçan, uçurulan müteşeyyihan-ı kiramı yere kimler indirecek?

Bir ordu kadar ilahiyatçı, hoca, imam var ama islamî halk eğitimi yok.

Nice gafil Müslüman, dine, cep telefonu kadar önem vermiyor.

Din hizmetleri için bütçeden milyarlar harcanıyor. Ne gibi hizmetler yapılıyor?

Cemaatlerin, tarikatların topladıkları milyarlarca dolar …

Halimiz ne olacak?.. Nereye gidiyoruz?..