AKP üst yönetimi “çok ciddi bir sınavdan” geçiyor.

Üst yönetim partili bazı belediye başkanlarından “görevi” bırakması istiyor. Kimileri bu çağrıya olumlu yanıt verip “ istifa ederken” kimileri de, “Biz istifa etmiyoruz, görevden alacaksanız siz alın” diyor!

Üst yönetim beklemediği bu rest karşısında, “Ya kendiniz ayrılırsınız ya da hakkınızda soruşturma açtırarak biz sizi görevden alırız” mealinden laflar ediyor.

Bu ne demektir? Ne demek olacak elbette, “Hakkınızda elimizde önemli deliller var, bunları işleme koyarız” demektir.

Yani? Yani AKP üst yönetimi bu tavrı ile aslında kendisini ele vermektedir.

Görevlerinden istifa etmeyenler hakkında “soruşturma” açılacaksa herhalde bu kişilerin soruşturma açılmasını gerektirecek bir fiilleri olsa gerek.

Peki, görevden ayrılmaları halinde bu fiiller “görmezden mi” gelinecek? AKP üst yönetimi ile söz konusu belediye başkanları arasında “al gülüm ver gülüm” bir pazarlık mı yapılmaktadır?

Üst yönetim bu belediye başkanlarına, “Biz senin soruşturma gerektiren fiillerini görmezden gelelim, sen de bizi fazla yormadan çek git” mi demektedir.

Evet, AKP üst yönetiminin görevlerinden kendiliklerinden ayrılmamaları bazı belediye başkanları hakkında soruşturma açılacağı ve bu yolla görevlerinden uzaklaştırılmalarının sağlanacağı düşüncesi başka türlü yorumlanabilir mi?

AKP üst yönetimi sadece haklarında soruşturma açtırarak görevden uzaklaştırdığı belediye başkanları için değil kendiliklerinden ayrılan belediye başkanları hakkında da gerekli “hukuki işlemleri” başlatmadıkça bu işin vebalinden kendisini kurtaramaz.

Zira herkes bilmektedir ki uzaklaştırılan belediye başkanları sadece iyi çalışmadıklarından dolayı bu cezaya çarptırılmamışlardır.

Aralarında kamuoyunca bilinmeyen “başka anlaşmazlık konuları” da bulunmaktadır.

Bu konu o kadar netameli bir hâl almıştır ki bundan sonra atılacak her adım hem belediye başkanlarının hem de AKP üst yönetiminin “korkulu rüyası” halini alacaktır.

Bugün “adam yerine konulmayarak” istifaya zorlananların ilânihaye sessiz kalmasını herhalde hiç kimse ummuyor ve beklemiyordur.

Bu insanlar konuşmaya başladıklarında sanırız bugünkünden çok daha fazla kişinin başı ağrıyacaktır. Soruşturma gerekiyor ve yapılmıyorsa bu beraberinde birçok soru işaretini getirir.