AKP ’nin kuruluş günlerinde en çok duyduğumuz cümlelerden biri “ortak akıl” söylemiydi.

Aslında bu “ortak akıl” söylemi durumlarını açıklamaktan ziyade yollarını ayırmış oldukları “ Milli Görüş ” yöneticilerine bir göndermeydi. Akılları sıra Milli Görüş camiasında bir “lider sultası” olduğunu kendilerinin ise “ortak akılla” partiyöneteceklerini ima ediyorlardı.

Ama etme bulma dünyası, dün Milli Görüş camiasına neler çektirdilerse bugün aynı dertten kendileri şikâyetçi hale geldiler.

“Ortak akıl” lafını falan unuttular.

Partinin ortak akıl ile yönetilmesi yerine Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erndoğan’ın “istek ve arzuları” doğrultusunda yönetilmesine karşı çıkanlar olduğu gibi Erdoğan’ın aklını “göklere” çıkararak onun dışında kimsenin görüş beyan etmemesini isteyenler de var. Bunlardan biri de AKP milletvekili Mehmet Metiner!

Metiner bir yandan Melih Gökçek ’e akıl vermeye çalışırken bir yandan da Ahmet Davutoğlu ’na, “Cumhurbaşkanımız görüş belirtmişken farklı seçenekler ortaya koymaya uğraşma” mealinde laflar ediyor. Şu söylemler Metiner’e ait:

“Partimizin politikalarını liderimiz ortaya koymuştur. Hiçbir AKP’li milletvekilinin bunun dışında seçenekler sunmaya hakkı yoktur. Eski unvanına dayanarak hiç kimsenin yapması doğru değildir. Kendi kişisel fikirlerini elbette söyleme hakkına sahiptir ama Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu politikaların dışında hiçbirimizin, hiçbir AKP’li milletvekilinin bir şey söyleme hakkı yoktur.”

Bu sözleri duyduğumuz zaman, “Mehmet Metiner bir dönem daha milletvekilliğini garanti altına almaya çalışmış” deyip geçmemiz mümkündü ama biz “bir şey sorma” ihtiyacını duyduk:

“Ortak akıl” projesi ne oldu? Yoksa işlemediği için “rafa” ya da “depoya” mı kaldırıldı?

Mehmet Metiner, Melih Gökçek ile ilgili olarak da, “Bir Melih değil bin Melih feda olsun” diyor.

Bu noktada, “İstifası istenen kendisi olsaydı acaba aynı fedakâr tavrı sergiler miydi?” sorusu aklımıza takıldı. Sahi ondan istifası istenseydi, “Bir Metiner değil bin Metiner feda olsun” der miydi? Metiner’i tanıyan herkese soruyoruz: Der miydi?