FETÖ sanıklarının hali içler acısı!

Yapılan sorgulamalar sırasında kimi “eşini” hatırlamıyor! Kimibanka hesabındaki “milyon dolarlardan” haberi olmadığını söylüyor. Kimi, “Elim kırılaydı da alkışlamaz olaydım” diye konuşuyor.

Kimi de, “Ayağım kırılaydı da o toplantıya gitmemiş olaydım” diye pişmanlığını dile getiriyor. Bir kısmı da ByLockkullanıcısı olduklarını inkâr ediyor.

FETÖ sanıklarının oldukça zor şartlar altında bulunduklarını biliyoruz.

Ama bir şey daha biliyoruz ki, bu menfur teşebbüsün önü alınamamış olsaydı şimdi “milletin anası ağlıyor” olacaktı!

Bu nedenle diyoruz ki şimdi bazı şeyleri “hatırlamıyor” olmaları “doğal” olabileceği gibi “taktik icabı” da olabilir.

Bir insan “eşini” nasıl tanımaz?

Ya da bankadaki hesabında bulunan “milyon dolarlardan” nasıl haberdar olmaz! Birileri onun adına bir dolap çevirmiş olabilir mi? Olabilir elbette ama bu bizim aklımıza pek yatmıyor. “Elim kırılaydı, ayağım kırılaydı” diye başlayan açıklamalar ise bize bir “ Erzurum fıkrasını” hatırlatıyor. Hani Erzurumlunun biri binlerce lira verip “akıllı telefon” almış! Sonra da mahalleliye “hava atmak” için kahvehanenin yolunu tutmuş.

Kahveye girerken akıllı telefonunu pantolonunun “arka cebine” güzelce yerleştirmiş. Ve doğruca arkadaşlarının oturduğu masaya yönelmiş. Bir sandalye çekip oturmuş ama anında “çattt” diye bir ses yükselmiş. Akıllı telefonunun başına “ kazagelmesinden” korkan Erzurumlu masadakilerin duyacağı şekilde haykırmış: Rabbim inşallah belim kırılmıştır!

“Elim kırılaydı, ayağım kırılaydı” diye nedamet getiren FETÖ sanığının durumu bize bu fıkrayı hatırlattı.

Arkadaş elin de kırılmasın, ayağın da kırılmasın. Varsa bir suçun “cezanı çeker” çıkarsın. O el, o ayak sana daha çok lazım olur. Bankadaki milyon dolarları hatırlamayanlara gelince hele hafızalarını biraz zorlasınlar.

En azından bu işin altında kimlerin olabileceğini, kimlerin başlarına bu çorabı örmüş olabileceğini hatırlayabilirler.

“Hatırlamıyorum, bilmiyorum” türünden cevaplar ile bu büyük vebalden kurtulmaları pek mümkün gibi görünmüyor.

Evet, halleri gerçekten içler acısı!