Faziletli müslüman iş adamı
1. Samimî dindardır, din alimi değildir ama islamî kültürü vardır. İslam’ı hayata uygular.
2. İtikadı sahihtir. İnanç konularında ya İmam Mâturidîye, ya İmam Eş’arîye bağlıdır
3. Kendisine yetecek miktarda ilmihal bilgi ve kültürüne sahiptir.
4. Beş vakit namaz kılar.
5. Fütüvvet ahlakına sahiptir.
6. Çok serveti olsa da mütevazı ve orta halli bir hayat sürer.
7. Kesinlikle israf etmez, lükse aşırı tüketime kaçmaz, saçıp savurmaz, parasıyla gösteriş yapmaz.
8. Servetiyle, mallarıyla övünmez, gurur ve kibre kapılmaz.
9. İş yerinde., fabrikasında isçilerin yediğini yer.
10. Çocuklarını iyi insan, iyi Müslüman olarak yetiştirir.
11. İhtiyacının üzerinde otomobil almaz.
12. Üniversiteye giden oğluna, pahalı ve lüks otomobil almaz, yirmi bin liralık ikinci el yürüyen problemsiz bir oto alır.
13. Zekatını Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun şekilde, hakkeden kimselere, temlik etmek suretiyle verir. Zekat uğrularına para ve mal kaptırmaz.
14. İcazetli hakikî bir şeyhten el almıştır. (Sahte şeyhlere bağlanan kişi erdemini yitirir.)
15. Tarikatını ve şeyhini söylemez.
16. İslam ahlakı ile ahlaklıdır.
17. Dinde Ehl-i Sünnet ve Cemaat Fırka-ı Nâciyesi dairesinde içinde bulunur; sapık dalalet fırkalarına bulaşmaz.
18. Nefs derecesi itibarıyla, en az nefs-i levvâme derecesindedir. (Nefs-i emmârede kalanlar erdemli olamaz.)
19. Ramazanda belediyenin iftar çadırında ziyafet verirse, kapıya ismini yazdırmaz, reklamını yapmaz.
20. Servetini ve mal varlığını emanet bilir, ona göre mânevî muhasebesini yapar.
21. Ziyafet verdiği zaman sofrada temiz pak fakir bulundurur.
22. Seyahatlerinde içkili fuhuşlu yerlerde konaklamaz.
23. İçkili yerlerde oturmaz, yemek yemez.
24. Bütün mü’minleri tek bir Ümmet olarak görür; Müslümanları ötekileştirmez, dışlamaz.
25. Faizden ribadan uzak durur.
26. Ofisi, bürosu zevkle, sanatlı bir şekilde döşenmiştir.
27. Özel kütüphanesi vardır.
28. Her ay, gelirine ve servetine uygun kültür harcamaları yapar.
29. Evinde ve bürosunda orijinal Hilye-i Şerif levhaları vardır.
30. Yemek için yaşamaz, yaşamak için yer.
31. Acıkmadan sofraya oturmaz, doymadan önce sofradan kalkar.
32. Mü’min olduğu için bir mide ile yer, kafirler gibi yedi mide ile çılgınlar gibi yemez.
33. Günlük evrad ve ezkârını aksatmadan okur.
34. Yalan söylemez.
35. Aldatmaz.
36. Gıybet ve iftira etmez.
37. Serveti onu asla şımartmaz.
38. Osmanlıca bilir ve her gün Osmanlıca okur.
39. İşyerinde, bürosunda vakit namazları cemaatle kılınır.
40. Başı açık olarak namaz kılmaz.
41. Sabah namazlarında sık sık camie gider.
42. Soyguncu din sömürücülerinden uzak durur, onların tuzaklarına düşmez, onlara para kaptırmaz.
43. Kadınlarla erkekleri birlikte çalıştırmaz.
44. Onun faziletini, meziyetlerini, üstünlüğünü, düşmanları ve rakipleri bile kabul ve tasdik eder.
45. Kötü düzen ve sisteme karşıdır ama devletini, ülkesini, halkını sever, korur ve gözetir.
46. Özel hastahane çalıştırıyorsa, gelen herkesi lüzumsuz yere Emar cihazına sokmaz, türlü türlü tahliller yaptırmaz, lüzumsuz ilaç yutturmaz, lüzumsuz ameliyat yaptırmaz; yarı ölmüş kimseleri yoğun bakım ünitelerine koyup o zavallı biçarelerin sırtından haram para kazanmaz.
47. Gıda sektöründe çalışıyorsa, sağlığa zararlı, şüpheli yiyecekler ve içecekler üretmez ve satmaz.
48. Otel sahibi ise içki bulundurmaz ve satmaz; nikahsız kadın ve erkeklere tek oda vermez.
49. Yalan ve aldatıcı reklamlar yaptırtmaz.
50. İhalelere fesat karıştırmaz.
51. Şer’î zaruret olmadıkça hiçbir şekilde rüşvet vermez. Ez-zarurattubihu’l-mahzurat.
52. Ne kadar faziletli olursa olsun, kendisine faziletli demez, faziletfüruşluk (Erdem satıcılığı) yapmaz.
53. Helal serveti için, “Yarın Mahkeme-i Kübra’da bunun hesabını nasıl vereceğim?” diye ağlar. Haramın azabı, helalin hesabı olduğunu bilir.
54. Faziletli Müslüman iş adamının serveti ne kadar büyürse çoğalırsa, tevazuu ve alçak gönüllüğü de o nispette artar.
55. Faziletli Müslüman iş adamının en büyük kerameti (en geniş mânasıyla) istikamettir, mutlak doğruluk ve dürüstlüktür. Yaratana dosdoğru, yaratıklara dosdoğru…
***
Bu yazım bazı erdemli muhteremlerin hoşuna gitmezse, kerem etsinler bu fakiri bağışlasınlar. Afvetmek de bir erdemdir.