Hiç kusura bakmasın ama ana muhalefet lideriCumhurbaşkanı Erdoğan ile girdiği “yurt dışına para transferi ” tartışmasından her şeyi “eline yüzüne bulaştırarak” çıkmış durumda.

Suçlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elinde ne kadar belge varsa hepsini savcılığa teslim et” çağrısında bulunuyor.

Ana muhalefet bu çağrıya cevap verirken, “En geç yarın belgeler savcının elinde olacak” deme yerine, “Genel Başkanımız suçtur ya da değildir demedi” diyerek topu taca atıyor.

Yahu günlerdir kıyametler kopardığınız konu suç değildiyse niye mangalda kül bırakmadınız?

Eğer bunlar suçsa niye belgeleri bir an evvel savcılığa teslim etmiyorsunuz?

Belgeleri nereden bulduklarını açıklarken de dandik bir ada devletinin, dandik birinternet sitesini şahit gösteriyorlar.

Ne savcıya ne basına vermedikleri belgeleri o siteye giren herkesin görebileceğiniiddia ediyorlar.

Evet, hiç kusura bakmasınlar ama söz konusu söylemleri ile inandırıcı olmaktan çok uzaklar.

İktidar sözcülerinin dile getirdiği gibi ana muhalefet lideri ekranlarda bir tomar kâğıdı salladı durdu.

Ama gerisini getiremedi.

Daha kendisi kürsüden inmeden savcıların masasında olması gereken belgeleri bir türlü olması gereken yere ulaştırmadı.

“Ben söylerim gerisi savcılara kalmış” yaklaşımı böylesine iddialı bir suçlamaya hiç yakışmıyor.

Suçlanan kişi suçlayana “gereğini yap, savcıya git” diyor ve suçlayan kişi oralı olmuyorsa elindeki belgelere fazla güvenemiyor demek değil midir?

Elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatlığını yapacak halimiz yok ama ana muhalefet liderinin izlediği politika bizi bir hakkı teslim etmeye yönlendiriyor.

Böyle ana muhalefet olmaz!

İktidarı can evinden vuruyoruz derken ekmeğine yağ sürüyorlar ama farkında bile değiller.

Yarın seçmenin karşısına çıktıkları zaman ne diyecekler?