Okumaya çağıran kitap: “Okuma Hikâyeleri”
“Kitaba Çağrı”, “Yahya Kemal Kitabı”, “Bir Şimdiki Zaman Şairi Mehmet Âkif Ersoy” gibi birçok faydalı derlemeye imza atan Duran Boz’un yaptığı en önemli derlemelerden biri olan “Okuma Hikâyeleri” 437 sayfadan 624 sayfaya çıkarak, İz Yayıncılık’tan 2. baskısıyla okuyucu huzuruna çıktı.
Bu faydalı kitabın “Okuma Hikâyeleri” başlığı taşıyan önsözünde gayesi şöyle anlatılıyor:
“Her insanın bir hikâyesi vardır sonuçta. Okuma Hikâyeleri’ndeki metinlerin her birinden tutkuların en asiline sevdalanan beyinlerin ürpertisi süzülür. Bir yüreğin, hülyalara açılan bir yüreğin ilk çırpıntıları görülür bu metinler toplamında. Çeşitli deneylerden geçerek okumak ülkesine ram olan bu seslerin hepsinden öğrenilecek güzellikler vardır. Bu güzellikleri paylaşmak, yeni güzelliklere kapı aralamak gayretini göstereceklere bir pusula olsun amacıyla söz konusu metinler bir araya getirildi. Bu yazıların her birinden taşan okuma deneyimleri içselleştirilerek yeni yaşantılar örülebilir. Yeni yollara, yeni yolculuklara başlanabilir.”
Okuyunca anlıyoruz ki “Okuma hikâyeleri” deki yazılar hepimizin az-çok yaşadığı hayat hikâyeleri, yâni kitap peşindeki mâceralarıdır. Okuduğumuz kitaplar içimizin derinliklerinde unutulmaya yüz tutan, çokça da unutulan kendi varoluşumuzun belgeleridir. Ruhumuzun kıvrımları arasında saklı olan, gün yüzüne çıkmayı bekleyen kendi hayat hikâyemizdir aslında. Okurken dile getiremesek de okuduğumuz kitaplarda var olma isteğimizi görüyor ve yaşatmış oluyoruz. Bundandır ki “Okuma Hikâyeleri” hafızalarda kalıcı bir kitap...
Yazarların “Okuma Hikâyeleri” nin anlatıldığı bu kitap, okumayı sevenler ve bu yola çıkmış olanlar için bir rehber vasfındadır. Okullarda öğretmenlerin talebelerine kitap ve okumak üstüne tavsiye edeceği her şey var bu kitapta.
Başta belirttiğimiz üzere, bir yazarın hayat hikâyesini okumanın lezzeti ve akıcılığı içinde onlarca kitabın da hikâyesini okunmuş oluyor. Talebeler ve öğretmenler için anlamlı ve zevkli olan tarafı biraz da budur. Türkiye’nin Doğusundan Batısına bütün talebelere hediye edilecek özellikte faydalı bir kitap bu.
Dahası var, kitabın sonunda “Sınıf Seviyelerine Göre Kitap Önerileri” bölümü mevcut. Bu bölümde “Okul Öncesi” den başlayıp, 1. Sınıftan 12. Sınıfa kadar her kademede talebe için yüzlerce kitap listesi veriliyor. İlk baskısında olmayan fakat ikinci baskısında ilâve edilmiş faydalı bir bölüm var: “Bilinç Işığı: Kitaplar.” Bu başlık altından bu sahada kitap okumak isteyenlere hakikaten kolaylık sağlayan beş yüze yakın kitap listesi mevcut.
Editörlüğünü Duran Boz’un yaptığı, ikinci baskısıyla birçok yazarın daha okuma hikâyesini öğrenmemize vesile olan bu faydalı kitapta okuma hikâyelerini yazanlardan bâzılarının ismini şöyle sıralayabiliriz:
Rasim Özdenören, İbrahim Demirci, Hüseyin Atlansoy, Şaban Abak, Mehmet Narlı, Cemal Şakar , Sadık Yalsızuçanlar, Ali Haydar Haksal, Necip Tosun, Mustafa Köneçoğlu, Güray Süngü, A. Ali Ural, Turan Karataş, Duran Boz, Osman Konuk, Ahmet Kekeç, Köksal Alver, Ömer Lekesiz, Abdullah Harmancı, Necati Mert, Arif Ay, Necip Evlice, Yunus Develi, Yıldız Ramazanoğlu, Erdal Çakır, Lütfi Bergen, Ali Emre, Mehmet Aycı, Suavi Kemal Yazgıç, Ethem Baran, Hüseyin Akın, İsmail Karakurt, Lütfü Bergen, Âtıf Bedir, Vefa Taşdelen, Osman Özbahçe, Bünyamin K., Ercan Yıldırım, Ahmet Edip Başaran….
Bu isimler ilk baskısında da yazanlardı. İkinci baskısında okuma hikâyelerini yazanlardan birkaç isim de şöyle: Alâattin Karaca, Atasoy Müftüoğlu, Akif Hasan Kaya, Cihan Aktaş, Reşit Güngör Kalkan, Osman Özbahçe, Ahmet N. Özalp, Emine Batar, Bahtiyar Aslan, Yılmaz Daşçıoğlu, Senem Gezeroğlu…
Okuma hikâyesini yazanlar arasında Prof. Dr. Turan Karataş’ın anlattıkları ilginç: “Bildiğim bir şey varsa, okudukça açlığımın arttığıydı. Çünkü her kitap bana yeni bir bahçenin kokularını getiriyordu. Sanırım dünyanın en güzel kokan çiçekleri de kitaplardı. Gecelerimi yıldız yıldız çiçeklendiren, Erzurum’un soğuk kış gecelerini sımsıcak kılan nice kitaplarla okuma salonunda uykuyu erteleyip durdum. Kitaplığımı karıştırdıkça gözümü alamadığım, tadına doyamadığım, dönüp dönüp okusan dediğim kitaplarım var.”
Okuma hikâyesini yazanlardan Mustafa Köneçoğlu’nun “Baba Duası” adlı yazısında anlattıkları hayli hüzünlü:
“…yalnızlığıma iki ustanın çok iyi geldiğini fark ettim. Necip Fazıl ve İsmet Özel. ‘Çile’ tam da benim için yazılmıştı. (…) Sezai Karakoç’ta çok önemliydi. Yazarlarımdan biri de Rasim Özdenören’di. (…) Geleneksel düşünme tarzını Mevlânâ’dan, hayatını kitaplara ve kültüre adamayı Cemil Meriç’ten, İsyan Ahlâkı’nı Nurettin Topçu’dan, Müslümanca düşünme bilgisini Rasim Özdenören’den. Bütün öğrendiklerimi hayata geçirebildim mi? Hayır. (…) Belki okuduğum kadar yazmadım, yazmanın hakkını tam veremedim belki ama; “bu oğlan okur” diyen babamın yüzünü hiç da kara çıkarmadım. Çünkü babam her gece o ümmî ve ağlamaklı sesiyle ‘lâ yestevî’ okurdu.”
Daha önce de belirttiğimiz üzere Orta Öğretim Türkçe ve Okuma derslerinde yardımcı kitap özelliğini taşıyan “Okuma Hikâyeleri” kitabı Tâlim Terbiye Kurulu’nca “Tavsiye kitaplar” arasına alınmalı. Çünkü okullar için bu sahada yardımcı kitap örneği hiç yok diyebiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.