Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Gelin ahlaki zaaflarımızı konuşalım

Gelin ahlaki zaaflarımızı konuşalım

Geçmiş dönemlerde laik-Kemalist zihniyetin başörtüsü yasağına takılan birçok hanım kardeşim büyük bedeller ödediler. Aileleri ile bu dogmatik zihniyetlerin engelleri arasında sıkışan hanımlar başörtülü oldukları için eğitim haklarından mahrum bırakıldılar. Bugün ise tesettürlü kadın istediği eğitimi alabiliyor, kamusal alanda istediği işi yapabiliyor. Bugün başörtüsü sorunu yok. Ancak yozlaştırılan, özünden koparılan tesettür anlayışı ve su yüzüne çıkan ahlaki zaaflarımız var. Fakat nedense bu zaafları konuşmaktan hep kaçınıyoruz. Oysa tutum ve davranışlarımızı öz eleştiriye tabi tutmadığımız sürece halimizi iyileştirme şansımız olmayacaktır.

İnsanlarımızın otuz yıl önceki tesettür algısı ile şu anki tesettür algısı arasında dağlar kadar fark var. O dönem hanımlar örtüyü dini bir vecibe olarak görür ve bunun usulünü dikkate alırlardı. Tesettür deyince zihinlerimizde hayatımızın tamamını kapsayacak bir yaşam biçimi canlanırdı. İslam kadını örtüsünü ahlaki değerleri ile bütünleştirir ve tesettürün ruhuna vakıf olurdu. Günümüzde ise tesettürün içi o kadar boşaltıldı ki, daha iyi evlilik yapabilmek, daha seçkin bir işe girebilmek daha yüksek bir mevkideki yer alabilmek, kaymak kesimin gözdesi olabilmek, muhafazakâr bir görüntü çizmek için örtünenlere rastlıyoruz. Bu kişilerin araçsal hale getirdikleri tesettür ruhundan koparılıp modaya alet edildi. O yüzden sahibi için perde olmak şöyle dursun onu her türlü ahlaki zaafa açık hale getiriyor. Tabi bütün bunların yanında Allah emrettiği için örtünen ve örtülerinin gereğini yerine getiren hanım kardeşlerimiz de var. Fakat onlarla oturup konuştuğunuzda “işe başvuruyoruz ama bizi prezantabl bulmuyorlar, gittiğimiz her ortamda küçümseniyoruz” geçmiş dönemlerde verdiğimiz mücadeleye yazık oldu diye hayıflanıyorlar. Yani anlayacağınız bugün örtülü hanımlarımız iki kategoride yer alıyorlar: Allah için örtünenler, nefsi için örtünenler…

Bir döneme damgasını vuran başörtüsü yasağı, birçok genç kızın hayallerini suya düşürmüştü. Bugün bu sorunlar aşıldı peki her şey yolunda mı gidiyor? Elbette hayır. Başta da dediğim gibi bugün hanımların örtü sorunu yok isteyen istediği gibi örtünebiliyor ancak ahlaki yozlaşma ile ilgili sorunlar var. Gayri ahlaki davranışların, zinanın, rüşvetin, adam kayırmanın, faizin, gösteriş ve kibrin sıradanlaştığı bir dönemde yaşıyoruz. Ve ne yazık ki kendilerini dindar muhafazakâr olarak tanımlayan birçok kişinin bu zaaflara takıldığını görüyoruz. Ne acı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Fatma Tuncer Arşivi