Sıradan şeyler (1)
Genç bir bayan arkadaşına soruyor: Program çok kalabalık olacak sanırım… Başkan ne zaman gelecek acaba? Arkadaşı cevap veriyor” Gelmek üzeredir başkan, biliyorsun altı ay sonra seçimler var, başkan böyle fırsatları kaçırmaz...”
İki kadın kalabalığı yararak protokolün hemen arka tarafına geçip oturdular. Az sonra kalabalık arttıkça arttı ve meydanda yoğun bir izdiham oluştu. Yaşlı, genç, kadın erkek herkes oradaydı. İnsanlar büyük bir heyecanla başkanın gelmesini beklemekteydiler.
Bir saat sonra başkan eşiyle birlikte aracından indi ve kendisine ayrılan yere oturdu. Ortamın havası birden değişti, insanlar kendi aralarında fısıldaşmaya başladılar. Az önce koyu bir sohbete dalan iki kadın ise konuşmalarına kaldıkları yerden devam ediyorlardı:
“Benim oğluma iş lazım acaba başkana desem ayıp olur mu? Arkadaşı cevap verdi: Sanmam başkan hanginizin derdiyle ilgilensin şu meydanda gördüğün herkesin bir sorunu var eğer sen sorarsan bunu fırsat bilen herkes atlar…”
Yarım saat sonra program başladı, açılış konuşmasının ardından başkan kürsüye davet edildi. İnsanlar pür dikkat başkana odaklanmışken, hemen ardından muhterem eşleri de harekete geçti ve eşinin yanında yer aldı. Başkan konuşmalarını sürdürürken hanımefendi, eşine odaklanmış, onun saçlarını ve gömleğinin yakasını düzeltmeye başlamıştı. Az sonra başkan konuşmasını bitirdi ve halkın sorunlarını dinlemeye başladı. Fakat her seferinde hanımefendi eşinden önce davranıp, ahkâm kesmeye, sahte vaatlerde bulunmaya başladı. Başkan yerine geçerken hanımefendi ortamın tek hâkimi kendisiymiş gibi kasılmaya ve insanlara küçümser bir gözle bakmaya devam etti. Az önce protokolün hemen arkasında yer alan iki arkadaş pür dikkat başkanın eşini izliyordu, yaşça daha büyük olanı diğerine döndü “Allah aşkına başkanı anlıyorum ama hanımefendinin yetkisi ne? İnsanlara vaatte bulunurken hangi sıfatla hareket ediyor? Diğeri cevap verdi: O kocasının karısı… O varlığını onun unvanı üzerinden tanımlıyor onun benliğinde kaybolmuş o yüzden anlayışla karşılamalısın. Kadın başını avuçlarının içine aldı ve bir süre düşündü sonra olduğu yerden hızla doğruldu ve “hayır anlayışla karşılayamam, biz oyumuzu başkana verdik eşine değil…” dedi.
Düşünceleriyle ya da eylemleri ile topluma hizmet etmiş şahsiyetlerin ailelerine elbette büyük saygımız vardır, olmalıdır da. Ancak kraldan fazla kralcı olmaya kalkanları hayatımızda bir yere koyamıyoruz. Bu bir gerçek!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.