Müslümanca Düşünebilmek
HER Müslüman, Müslümanca düşünebilir mi?.. Şartlarına sahip değilse, düşünemez. Evet, Müslümanca düşünebilmenin temel şartları vardır:
Birincisi: Aklı gelişmiş ve eğitilmiş olacak.
İkincisi: Şeytan akıllılar Müslümanca düşünemez.
Üçüncüsü: Müslümanca düşünebilmek için Nebevî nurla bakmak ve görmek gerekir.
Dördüncüsü: İslamı iyi bilmek gerekir.
Beşincisi: İslamı doğru olarak bilebilmek için Fırka-i Nâciye Ehl-i Sünnet ve Cemaat Müslümanı olmak, bunun eğitimini almış olmak gerekir.
Altıncısı: Geniş genel kültüre sahip olmak gerekir.
Yedincisi: Bilge olmak gerekir.
Sekizincisi: Genel mantık ve İslam mantığı bilmek gerekir.
Dokuzuncusu: Aksiyonla ilgili bilgileri hayata dosdoğru uygulamak gerekir.
Onuncusu: Sayıları çok az olan bir mürşid-i kâmilden, veya onun icazetli bir halifesinden/vekilinden el almış olmak gerekir.
Müslümanca düşünebilmek… Zor iş… Bu saydığım şartlara sahip olmayanlar ne yapsınlar?.. Düşünebilenlere tâbi olsunlar, kendi yetersiz kafalarıyla ahkam kesmesin, yorum yapmasınlar.
Aksi takdirde anarşi ve kaos zuhur eder, İslam dünyası zelil ve perişan olur.
***
Katoliklerin Papası oluyor da Müslümanların Halifesi niçin olamazmış?
***
Bir gram doğru fikir, doğru yorum; bir ton yanlış ve sapık düşünceden, yanlış yorumdan hayırlıdır.
***
Onların gözleri vardır, görmezler… Kulakları vardır, işitmezler… Akılları vardır, anlayıp idrak etmezler… Kimdir bunlar? Hepimiz ibret aynasına bakalım…
***
İslam düzeni ile küfür düzeni arasındaki farkı bilmeyenlerin İslam’dan bahsetmeleri ne büyük rezalet ve faciadır.
***
Akılları apış aralarında veya işkembelerinde olan sefil zombiler…
***
Kendime iyi dediğim anda iyi olma şansını yitireceğimi iyi bilmeliyim.
***
Ikınarak düşünenleri bırak, fikir ve görüşleri sünuhat olanlara bak.
***
Kur’anı okumak, ezberlemek, Kur’an edebiyatı yapmak başka şeydir, anlamak başka şey. Sen hem ezberle, hem oku, hem de doğru olarak anlamaya çalış. Bunun için rabbanî müfessirlere muhtaçsın. Kur’anı kendi re’y ve hevalarıyla tefsir edenlerin küfre düşeceği bildirilmiştir.
***
Hiçbir kâmil mürşid bir cemaatin, bir tarikatın, bir meşrebin tekeline alınamaz. Bütün mürşid-i kâmiller İslam ve Ümmet büyüğüdür. Onları tarikat veya cemaat büyüğü olarak gösterenler, onları anlamamış ham ve yetersiz kişilerdir.
***
Lokanta, doktor, terzi, berber tarif edilir gibi, mürşid-i kâmil tarif edilmez. Onlara ulaşmak nasip ve istek meselesidir.
***
Benim şeyhim çok yüksek, öteki şeyhler çok alçak diyen ahmağı geçiverelim…
***
Tarikat İslam ahlakı ve edebi demektir. Ahlaksız ve edepsiz kişiden tarikatlı Müslüman olmaz, holigan tarikatçı olur.
***
“Başımıza gelenler nedir, hiç dertten kurtulmuyoruz, tokat üzerine tokat yiyoruz” diyen kişiye: Acele etme. Daha Sultan Abdülazizin ahı çıkmadı. Sırada Sultan Abdülhamid’in, Sultan Vahdettinin, son Halife Abdülmecid efendinin ve daha nicelerinin ahı var. Sabırlı ol biraz.
***
Bir beyinsize: İman, İslam, Kur’an, Sünnet, Şeriat, Ümmet, İmamet düşmanı o adam nasıl iyi insan oluyor, hele bir anlatsana bana.
***
Namaz kılanların sayısı yüzde 10’un altına düşmüş. Peki, sosyolojik Müslüman olmayan, gerçek Müslüman olanların sayısı binde kaçtır acaba?
***
O lüks otelde, bir fincan ikindi çayı, yanında bir dilim pasta 100 liraymış. Cehennem ateşi gibi yakıcı bir fiyat.
***
Alnı, ömründe bir kere secdeye varmamış o adam, Müslümanlara öğüt veriyor. Kılavuzu şeytan olanın varacağı yer Cehennemdir.
***
Bir yığın masraf etmiş, uçağa binip o şehre gitmiş, o acayip lezzetli yemeği yemiş, akşam uçağı ile dönmüş… Tencere kafalı yedi mideli herif!
***
Uydurmuyorum, olmuş gerçek vak’adır. Kadının biri, “Kafamı kızdırmasınlar, herkesin ortasında soyunurum, hayat kadını bile olurum ben!..” diye haykırmış… İslam feministlerine: Haydi cesaretiniz ve vicdanınız varsa bu bayanı kınasanıza…
***
Müslümanların senede iki dinî bayramları var. Azgınlara her gün bayram.
***
Çocuklarını iyi insan, iyi Müslüman olarak yetiştiren, onları ahlaklı ve faziletli olmaları için bütün tedbirleri alan, onlara Ehl-i Sünnet akaidini öğreten, beş vakit namaz kıldıran anne babalara müjdeler olsun. Onları fasık facir ahlaksız yetiştirenlere de yazıklar olsun.