Neden muvaffak olamadık?
Son yıllarda ana-baba eğitimi adı altında epey çalışmalar yapıldı. Aile kurumu yeniden ele alındı, mutlu ve başarılı nesiller yetiştirebilmek için alternatif programlara ağırlık verildi. Aile eğitimi alanında uzmanlaşmış kişiler kanal kanal dolaşıp bilgi ve birikimlerini aktarmaya devam ettiler. Yazılı ve görsel medyada çocuk eğitimi ile ilgili çalışmalara öncelik verildi ve bu çalışmalar anne babaların başucu eseri haline geldi. Peki, bunca çalışmanın neticesinde olumlu bir sonuca ulaşabildik mi?
Uyuşturucu bataklığına kurban verdiğimiz gençleri kurtarabildik mi?
Gençlerde ortaya çıkan şiddet, gasp ve diğer suç unsurlarını ortadan kaldırabildik mi?
Çocuklarımızı saplandıkları bataklıktan kurtarabildik mi?
Çocuklarımızı ahlaki değerler eksenine çekebildik mi?
Gençlerimizi şefkat, adalet ve yardımlaşma gibi değerlerle barıştırabildik mi?
Onlara namaz bilinci verebildik mi?
Onları ana-babaya saygı noktasında destekleyebildik mi?
Tüketen değil üreten nesiller yetiştirebildik mi?
Çocuklarımızın yüreklerine sevgi ekebildik mi?
Umutsuzluğa kapılmayalım ama yapılan onlarca çalışmanın sonucunda beklediğimiz sonucu elde edemedik. Peki neden?
Eğitim çalışmalarımızı sürdürürken, manevi değerlerimizi bir tarafa bırakıp, batı kökenli çalışmalardan beslenmeyi tercih ettik. Oysa batılı eğitimcilerin inanç, düşünce ve bakış açılarına göre şekillenen bu çalışmaların bizim kültürümüzle uyuşmayan bazı noktaları vardı. Zira batının rekabetçi eğitim sistemi, fertleri kapitalist değerler sistemine uygun şekilde yetiştiriyor. Oysa İslam’ın öngördüğü eğitim sisteminin hedefi, öncelikle erdemli ve bilinçli insan yetiştirmektir. Bu nedenle beklenen sonucu elde edemiyoruz. Peki, ne yapabiliriz? Öncelikle değerlerimizle ilgili komplekslerimizi iyileştirip, çocuklarımızı manevi bir iklime çekmek zorundayız. Bunu yapmadığımız sürece yaşadığımız sorunları ortadan kaldırma imkânına sahip olamayız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.