Siz engel olmazsanız başarabilirler
Son yıllarda engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştırmak için epey çalışmalar yapıldı. Bu çalışmaların bir kısmı engellinin ekonomik anlamda rahatlamasına yönelik diğer kısmı ise şehrin mimarisinin engelli bireyin yaşamını kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesine yönelikti. Peki, bütün bu çalışmalar yeterli miydi? Elbette yeterli değil. Her şeyden önce engelli bireylerle ilgili algılarımızın dolayısıyla tutum ve davranışlarımızın değişmesi gerekir. Bunun için köklü ve kalıcı bir eğitime ihtiyacımız var.
Toplum olarak hatalarımızla yüzleşmekten kaçınıyoruz fakat kabul etmeliyiz ki bu durum bizi mazoşist bir eğilime sürüklüyor. Acıyı seviyoruz, acıyı yüceltiyoruz ve acıdan besleniyoruz. Hele hele bir de evde engelli çocuğumuz varsa, her fırsat halimizi ajite ediyor ve engelli bireye negatif yüklemeler yapıyoruz.
Çocuk yeteneklerini kullanmak için harekete geçmeye başladığı anda anne “aman çocuğum bırak, sen yapamazsın” deyip engel oluyor. Çocuk ne zaman bir adım atsa anne önüne çıkıyor. Çocuk kardeşine yardımcı olmak için kalkıyor anne “sen yapamazsın evladım bırak” diyor ve çocuğu engelliyor.
Çocuk okula kendi imkânları ile gitmek istiyor anne yine harekete geçiyor ve “tek başına gidemezsin” deyip onu kararından vazgeçiriyor.
Çocuk ödevlerini yapmak için odasına geçiyor
Çocuk arkadaşları ile özgürce oynamak istiyor
Çocuk odasını istediği şekilde düzenlemek istiyor
Ama ne zaman bir karar alsa önünde hep anneyi buluyor, annenin engeline takılıyor. Sonra ne mi oluyor? Çocuk artık yetersiz olduğuna ve hiçbir işte başarılı olamayacağını inanmaya başlıyor. Çocuğun kanatları kırılıyor ve ne kadar çaba gösterse dahi uçmayı başaramayacağına inanıyor. Bu saatten sonra çocuk kendini insanlara bağımlı hissetmeye başlıyor. Çocuk anne olmadan adım dahi atamıyor. Kardeşin desteğini almadan hiçbir karar veremiyor, çocuk kırılmış kanatlarını rafa kaldırıyor ve ebedi uçamayacağına inanıyor. Peki, anne ne yapıyor? Anne çocuğu kendi engellerine mahkûm ediyor ve ona farkında olmadan büyük zarar veriyor.
Engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak çalışmalara her gün bir yenisi daha ekleniyor. Ancak yapılan bu çalışmalara, ailenin özellikle annenin engelliye bakış açısı da dâhil edilmeli ve engelliye yeteneklerini geliştirme imkânı verilmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.