Tartışmalar Mıncıklamalar
Tam tarihini hatırlamıyorum, herhalde üç sene kadar önceydi. Akşam yemeğini Fatih’te yemiş, yanımdaki iki kişi ile birlikte, çay içmek için Atpazarı’ndaki Dostlar çayhanesine gitmiştim. Bitişik masada altı üniversiteli genç gürültülü bir şekilde dinî konuları heyecanla tartışıyorlardı. Ukalalıkları tahammül edilmez derecedeydi. İkişer bardak çay içecektik, birincisini alelacele içtikten sonra oradan ayrılmak zorunda kalmıştık.
Zamanımızın yaygın âfetlerinden biri, bilen bilmeyen nice Müslüman’ın din tartışması yapması, mukaddes konuları ayağa düşürmesi, mıncıklamasıdır.
Ehl-i Sünnet İslamlığında dinî konuları cahilce tartışmak yasaktır, haramdır.
Cahillerin kendi re’y ve hevalarıyla Kur’anı yorumlamaya yeltenmeleri küfürdür.
Din kutsaldır, ona hürmet edilmelidir.
Bir asırdan beri müşrikler, kafirler, gizli kafirler, iki kimlikli İslam düşmanları, münafıklar; Müslümanları zelil etmek için Ümmet birliğini bizzat onlara yıktırmışlar, kaos ve anarşi çıkartmışlar, ittıhad-ı İslamı ve iman kardeşliğini berhava ettirmişlerdir.
Elifi görse mertek sanacak kadar cahil ve ebleh niceleri müctehidlik taslamaktadır.
Nice İslamcı, Peygamberimizin (Salat ve selam olsun ona) Sünnetini ya tamamen red ve inkar etmekte, yahut işine gelmeyen sahih hadisleri inkar etmektedir.
Ümmet birliği gitmiş, Müslümanlar birbirinden kopuk irili ufaklı bin fırkaya ayrılmıştır.
Eskiden yoktu, şu anda başımızda bir de İslam feminizmi sıkıntısı vardır.
Bunlardan kurtulmak için Ümmet birliğinin kurulması şarttır.
Ümmet teşkilatının başında râşid, âbid, muhlis, müdebbir, kiyasetli, muslih, duhattan bir zat bulunmalı, mü’minler ona biat ve itaat etmelidir.
Ümmet birliği ve İmam’a biat ve itaat sağlanınca, hiç şüphem yok, zararlı dinî tartışmalar yasaklanacaktır.
Hiçbir sümüklü müctehid, nargilesini tokurdatarak ictihad yumurtlayamayacaktır.
Fetva vermeye ehliyeti olmayan icazetsizler saçma sapan fetvalar veremeyecektir.
Kahvehanelerde, çayhanelerde cühela ve süfela “Bu konuda benim görüşüm şudur…” diyerek mukaddes dinî konuları mıncıklayamayacaktır.
Allah ona rahmet eylesin, Hâtemü’l-Hülefa Sultan Abdülhamid-i Sânî Han zamanında böyle idi.
Ehl-i Sünnetin kuralı şudur:
İcazetli ulema ve fukahadini anlatır, beyan eder, halk da dinler.
Ulema ve fukaha derken, icazetli ihlâslı râsih gerçek ulemayı kasd ediyorum.
Dünya ehli, din sömürüsü yapan, sapık ve bid’atçi kişiler; biraz ilimleri olsa da asla gerçek âlim ve fakih değildir.
Gerçek ulema ve fuqaha, gerçek şeyhler, gerçek mürşid-i kâmiller din konusunda halkı uyaran, aydınlatan, bilgilendiren muhterem ve faziletli kimselerdir.
Elinde hürriyet, imkan ve fırsat olduğu halde bu uyarma, aydınlatma, bilgilendirme hizmetini yapmayanlar haindir.
Muhterem bilenler halka nasihat eder. Çünkü Resulullah (Salat ve selam olsun ona) “Din nasihattir” buyurmuşlardır.
Ulema, fukaha,meşayihmuslih (ıslah edici) kimselerdir.
Din hizmetkârlığı mühendislik, doktorluk, avukatlık, terzilik, lokantacılık gibi bir hizmet değildir.
Gerçek İslam hizmetkârı, hizmetini ticarete alet etmez.
Hizmette azimet yolundan gidenler hiç ücret almazlar.
Geçim için din hizmeti yapana maaş ve ücret ödenmesi hususunda fetva ve ruhsat vardır.
Lakin din hizmeti yoluyla zengin olunmaz, köşe dönülmez, voli vurulmaz.
Ahlaksızlıkların en kötüsü ve iğrenci din sömürüsü yapmaktır.
Din sömürüsü adam öldürmekten, karı satmaktan, uyuşturucu ticaretinden, vatan hainliğinden daha iğrençtir.
Ümmet birliği olsa, Ümmetin başında râşid ve muktedir bir Halife bulunsa, mü’minler bu muhterem zata biat ve itaat etseler; din sömürüsüne asla izin ve fırsat verilmez.
Bu konuda fazla yazamıyorum, çünkü din ve mukaddesat bezirgânları adamı linç ederler.
Cenab-ı Hak Müslümanlara akıl, fikir ihsan etsin.
Cahillere ve beyinsizlere, dini mıncıklamanın en büyük hıyanet ve gaflet olduğu anlatılmalıdır. Onlarda bunu anlayacak akl-ı selim var mıdır?
KURAL: Ehl-i Sünnetin temellerinin, esaslarının, usulünün, muttefakun aleyh hüküm ve görüşlerinin hepsi, tamamı haktır, doğrudur… Bid’at ve dalalet (sapıklık) fırkalarının Ehl-i Sünnete aykırı ve zıt bütün beyanları bâtıldır. Bir teki bile doğru değildir, hepsi yanlıştır
(UYARI: Ehl-i Sünnet İslamlığını Feminist kadınlarla yıkma planı uygulanıyor. İslam’ı ve Müslümanları AB kriter, norm ve standartlarına uygun hale getirmek, Şeriatsız fıkıhsız, Sünnetsiz bir light İslam türetmekistiyorlar… Sünnî Müslümanlar uyumayın! Resulullahın kadınlarla ilgili sahih hadislerini ceffelkalem reddeden cür’etkâr Sünnet karşıtlarına inanmayın, güvenmeyin, onlara karşı olun. Firasetli Müslümanlar tuzaklara düşmez.)
ÇOK AYIPTIR: Âlim olmayan bir Müslüman’ın dinî konularda “Benim re’yim budur, benim görüşüm budur, ben şu ayeti şöyle tefsir ediyorum…” gibi laflar etmesi çok ayıptır, büyük bir haddini bilmezlik ve küstahlıktır.