Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Kaf dağına gitmeye gerek yok

Kaf dağına gitmeye gerek yok

Mutluluk günümüz insanının peşinde koştuğu fakat bir türlü ulaşamadığı bir değer. Bugün insanlarımız sadece yeme içme ve barınma ihtiyaçlarından söz etmiyorlar, mutluluk özlemlerini de dile getiriyor ve bunun için çalmadık kapı bırakmıyorlar. Küçük bir mutluluk elde edebilmek için fahiş alışverişler yapıyor, sporla meşgul oluyor, eve hayvan alıyor ve daha birçok yola başvuruyor. Fakat mutluluk için tutundukları her dal ellerinde kalıyor ve mutsuzluk kronik bir sorun olarak dillendirilmeye devam ediyor.
Mahallenizde ya da sokağınızda karşılaştığınız iki insandan birinin mutsuzluktan ve anlam boşluğundan şikâyet ettiğini görürsünüz. Peki, ne oldu da ruh ve duygu dünyamızda bu kadar yoksullaştık? Adına mutluluk dediğimiz mefhumu nerede ve nasıl kaybettik? Mutlu olmak için çok şeye sahip olmak gerekir miydi ya da? Sahi mutluluk hangi dağın yamacında, hangi coğrafyanın göbeğinde yaşar? Aslında mutluluk dediğimiz şey öyle çok da uzaklarda değil ama nedense onu Kaf dağının arkasında arıyoruz..
Günümüz insanının mutluluk konusunda iki yanılgısı var: 
1- Mutlu olabilmek için çok şeye sahip olmaları gerektiğine inanıyorlar.
2- Mutluluğu içeride değil dışarıda arıyorlar.
Hayata ve olaylara kapitalizmin penceresinden bakan fertler mutlulukla=para olarak görüyorlar. Peki, bu doğru mu? Eğer öyle olsaydı bugün devasa şirketlere, büyük kurum ve kuruluşlara sahip kişilerin çocukları depresyon ve kaygı bozukluğundan şikâyet etmezlerdi. Eğer öyle olsaydı, maddi anlamda istediği her şeye ulaşan kişiler anlam boşluğundan yakınmazlardı. Eğer para, güzellik ve şöhret tek başına mutluluk getirmiş olsaydı bu unsurlara sahip olan fertler intihara meyletmezlerdi. Eğer öyle olsaydı dünyanın en mutlu insanları yoksul Nijerya’dan değil, kendilerini dünyanın efendisi olarak gören Batı toplumlarından çıkardı.
Günümüzde mutluluğun formülleri adı altında tavsiye ve öneriler sunuluyor ve insanlar bu formülleri yerine getirdikleri takdirde mutluluğa ulaşabileceklerini düşünüyorlar. Ama olmuyor. Zira mutluluğun kaynağı dışarıda değil kişinin fıtri dokularında çağıldıyor. Mutluluğu yakalayabilmek için bu kaynağa ulaşmanız ve buradan beslenmeniz gerekir. Peki, bunu nasıl başaracağız? Formül şu: İman, ihlas, ibadet, teslimiyet ve paylaşım… Eğer bu değerlere sımsıkı tutunursanız, mutluluğun kaf dağında değil içinizde olduğunu göreceksiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi