Ne sığar, ne sığmaz!
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’ın Türk-ABD ilişkileriyle ilgili olarak yaptığı açıklamalar iktidar sözcülerinin nasıl bir açmazın içinde olduğunu göstermesi bakımından oldukça dikkat çekici.
Başbakan Yardımcısı Işık, ABD’nin yaptıklarının “ittifak anlayışına” sığmayacağını savunarak ABD’nin bu yanlıştan hemen dönmesi gerektiğini söylüyor.
İyi hoş da ABD’liler “yanlış yaptıklarını” düşünmüyor ki!
O nlar kendilerine göre “doğru bir yolda” olduklarına inanıyorlar. Bunun için de bizimkilerin, “İttifak anlayışına sığmaz” dedikleri konuların bal gibi sığacağını düşünüyor olmalılar.
Başbakan Yardımcısı Işık, Milli Savunma Bakanı olduğu günlerde Amerikalılar ile yaptığı görüşmelere atıfta bulunarak kendisine pek çok söz verildiğini ama hiçbirinin tutulmadığını şöyle açıklıyor:
“Bize söylenen şuydu. Münbiç’ten çıkacağız, Münbiç’i boşaltacağız ve Münbiç’i gerçek sahiplerine teslim edeceğiz. Bizim PYD ve YPG ile ilişkimiz konjonktüreldir, geçicidir. Rakka operasyonu bitince ilişkimizi sonlandıracağız. Bu silahları Rakka operasyonu için veriyoruz, operasyon bitince toplayacağız.”
Evet, Amerikalılar böyle söz verdikleri halde bu sözlerin hiçbirini tutmamışlarsa bu ne demektir? Kuşkusuz muhataplarını kandırmış, aldatmış ve yanıltmışlar demektir, değil mi?
Hâl böyle olunca muhatapları kandırılmaktan, aldatılmaktan ve yanıltılmaktan bıkıp usanmamışlardır ki hâlâ ABD ile müttefiklik ve dostluktan söz etmektedirler?
Bakın adamlar bütün hâl ve hareketleri ile kimden yana olduklarını açıkça ortaya koyarken bizimkilerin hâlâ, “Kimden yanasınız açıklayın” demelerinin bir anlamı kalıyor mu?
Elbette ABD’nin izlediği politika doğru bir politika demiyoruz ama dikkat çekmek istediğimiz başka bir konu var.
Böylesine kaypak ve ele avuca sığmaz bir politikayı ilke edinen ABD ile nereye gidilebilir? Hem PYD ve YPG ile işbirliği yapmak PKK ile işbirliği yapmaktan farksızdır denilecek hem de ortak çıkarlarımızın olduğu savunulacak. Bu ne yaman bir çelişki!
Bize kalırsa iktidar sözcüleri ABD’nin tavrının ittifak anlayışına sığıp sığmadığını tartışmak yerine kendilerinin çelişkili açıklamalarına bir son vermelidirler.
ABD’nin birçok söz verip hiçbirini tutmadığı tescillenmişken parmağını sokan yılan deliğine bir daha yanaşılmaması gerektiğini söylemek ne kadar isabetli olur ki!
Şimdi, “Artık Amerika’nın ne dediği bizi ilgilendirmiyor” sözü çok daha anlamlı bir söz haline gelmiş bulunuyor. Dileriz bu söze uygun davranılır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.