Menbiç’e doğru
Evet, Afrin operasyonu bitmeden TSK Azez’e doğru ilerlerken ÖSO El Bab üzerinden Menbiç’e doğru ilerlemeye başladı. TSK için Menbiç Afrin’den daha kolay bir alan. PKK’nın kaçış yolu da kapalı. Fırat üzerinden geri çekilme yolları onlar için güvenli değil. Güneye doğru çekilmek zorundalar. Bu da DAEŞ bölgesine kaçmak anlamına geliyor. Yani PYD’liler için Menbiç’de direnmek demek ölümlerden ölüm beğenmek gibi bir şey.
Şimdilik PYD’liler için en güvenli hat Fırat’ın doğusu. PYD’liler ellerindeki DAEŞ’lileri ÖSO’ya karşı savaşmak üzere serbest bırakmışlar. Aslında ellerindeki DAEŞ’liler, oynanan oyunun farkına varıp, PYD saflarında savaşmayı kabul etmeyenler. Bunlar için tek kurtuluş yolu ÖSO’ya teslim olmaktır. PYD’lilerin onları bırakması ise, kendi can derdine düşmelerinden..
Aslında gerçek şu PYD’liler için artık dünyanın hiçbir yeri güvenli değil. Kimse bunları daha fazla içine almak istemeyecek. Çünkü bunlar kriminal tipler. Uyuşturucu ve terörle anılıyorlar. Siyasi risk taşıyorlar. Bu özellikleri ile bulundukları yerlerde şiddeti örgütlüyorlar. Toplumsal problemlere sebeb oluyorlar. Çünkü diğer Türkiye’den gelen göçmenlerle ciddi anlamda uyum sorunları var. Ve Türkiye’nin öfkesini çekmelerine sebeb oluyorlar. Son zamanlarda FETÖ ile bir yakınlaşma sözkonusu olsa da aralarında ciddi bir uyum sorunu var.
ABD bu gelişmelerden rahatsız. Bir yandan; “Türkiye’nin güvenlik endişelerini anladıklarını” söylüyorlar. Öte yandan; “operasyonların bitirilmesini” istiyorlar.
ABD PYD’nin Afrin üzerinden Türkiye’ye saldırdığını bilmiyor mu? Afrin üzerinden Amanoslara geçiş yapılarak bu bölgedeki teröristlere ikmal yapıldığını ve bu şekilde bölgede bir terör koridoru oluşturulduğunu bilmiyor mu? ABD bunu biliyor ve bile bile bunlara destek veriyor. Bu şekilde terör örgütüne yardım ve yataklık ediyor. Terör örgütü ile suç ortaklığı yapıyor. Hem de “müttefik” olduğunu söylediği, “stratejik ortak” olduğunu söylediği bir ülkeye karşı!
ABD; PYD ve DAEŞ konusunda suçüstü olmuştur. Yaptıkları her açıklama aleyhlerinde bir delil oluşturacaktır.
Bakın PYD’nin Türkiye’ye fırlattığı roketler, ABD’nin PYD’ye verdiği roketlerdir. Ya verdikleri silahların kontrolü kendilerinde değil, ya da birlikte hareket ediyorlar. Bu saldırılar sonucu can ve mal kaybı var, onlarca yaralı var. PYD saldırılarında isabet alan sivil yerleşim bölgeleri Reyhanlı ve Kilis ilçesinde bulunuyor.
Biliyorsunuz, Afrin Hatay ve Kilis arasına Anadolu’nun içine doğru uzuyor ve Türkiye sınırında “sıfır nokta”da bulunuyor.
PYD’liler, tıpkı Siyonistler gibi, ABD’yi, bir “emrivaki” ile Türkiye ile karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Onun için Afrin’den çekilirken bile saldırılarını sürdürüyorlar. Afrin sonrası ABD ile PYD arasında ciddi bir hiyerarşi ve uyum krizi yaşanması kaçınılmaz gibi gözüküyor.
TSK şimdilik 30 km’lik bir derinliği temizleyecek. Bu TSK’nın 50 km’lik etkin vuruş menzili içine alındığı anlamına geliyor.
Afrin son derece önemliydi ve bu defter kapanıyor. 2012’den beri buradaydılar. Nüfus olarak da burada ciddi bir Kürt yoğunluğu var. Burası onlar için çok önemli idi. Ciddi savunma hattı oluşturmuşlardı, ama bitti.
Bu bölgede DAEŞ görünümlü PYD’liler de vardı. Bunlar ABD’nin paralı askerleri. Bu bölgedeki bazı DAEŞ’liler elbiselerini değiştirip, sakallarını kestiler ve PYD saflarına katıldılar.
Diyorlar ki, Ankara’yı Afrin’e girmeye ABD kışkırttı. Hatırlayın binlerce TIR silah ve mühimmad haberleri. Güney Ordusu, 30.000 kişilik sınır güvenlik gücü senaryoları. Türkiye’yi bölgeye çekip, boğmak istiyorlardı. Bunu daha önce yazdım. Afrin’de Diyarbakır’daki gibi Hendek kazacaklardı. Hatay ve Anteb’e doğru genişleyeceklerdi. Amanos yeni Kandil olacaktı. Akdeniz’den de vur-kaç saldırıları ilebiz Afrin’e değil, onlar Anadolu’ya gireceklerdi. Ama öyle olmadı. Ankara kışkırtmalara kanmadı. Büyük oyunu gördü. Zaten daha bu TIR girişleri olmadan Erdoğan PYD’nin Fırat’ın doğusuna çekilmesi gerektiğini söylüyordu. Bölgedeki her gelişme izleniyordu. İran da büyük oyunu görmüştü, Rusya da. Ankara’nın bu kuşatmayı kırması gerekiyordu. Hazırlıklar tamamlandı ve vuruldu. ABD’nin, İsrail’in, FETÖ’nün, PKK’lıların bütün planları bir anda yerle bir edildi. Vurulan Afrin değildi sadece, o bombalar Pentagon’un çatısında patladı, Pensilvanya’da patladı. Telaviv’de patladı. Kandil’de patladı. ABD’den gelen çelişkili açıklamalar yaşanan bu şoktan kaynaklanıyor.
Bütün bu olaylar olurken, Kürt bölgelerinden nerede ise, sivil halktan PKK / PYD’ye destek nerede ise yok gibi. HDP’lilerin çağrısı havada kaldı. Afrin’deki Kürt de katılmadı, Diyarbakır’daki Kürt de. Bu da tabandaki büyük çözülmeyi gösteriyor. Sosyal mediadaki sesleri de çok cılız. Bu da örgütteki itibar kaybının büyüklüğünü gösteriyor.
Dikkat: PYD’nin arkasındaki güçler bir propaganda savaşına hazırlanıyor. Buna hazır olalım. Bundan sonrası için de PYD’ye her türlü desteği vermeye, TSK’nın ilerlemesini durdurmak için her yola başvurmaya hazırlanıyorlar.
Operasyon devam ederken 3 şehidimiz vardı. Şehidlerin kanı teröristler için felaketin habercisi olacaktır..
Süreç bundan sonra daha dikkatli olmayı gerektiriyor. Köylere girmek daha kolay. Afrin’de PYD’liler sokak savaşına hazırlanıyor ama, moralleri sıfır. Amerika’nın paralı askeri olmak onlar için altında ezildikleri bir yük.
Gelişmeler, doğru yönde ileri doğru. Önümüzdeki haftaya doğru işin rengi daha da belli olacak. ABD ve AB ülkeleri eteklerindeki taşı dökmüş, muhalefet kanadı ile tavrını belirlemiş olacaklar.
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.