Laik Müslüman
Laik Müslümana (ki, beş vakit namazını kılıyor), bugün hicrî takvimin hangi yılında ve ayındayız diye sordum, bilemedi. Dünyevileşmiş, islamî kimliğinden kopmuş, yabancılaşmış laik bir Müslümandı o.
**
Bir yığın şeytanî ıvır zıvır zararlı bilgiye sahip ama Allah’ın on dört sıfatını bilmiyor. O da yabancılaşmış laik Müslümandır.
**
Her şeyi bildiğini sanıyor, mürekkep bir câhil olduğundan haberi yok. Capcâhil olduğu halde kendini çok bilgili, çok kültürlü sanıyor. Câhil olduğunu bilse, belki bir şeyler öğrenecek ama… Bu Müslümanı da laiklik çarpmış.
**
Üç yüz kelimelik bir metni anlamaktan âciz kişi, Kur’an tercüme veya meali okuyarak İslamı öğreneceğini sanıyor.
**
Onu yirmi seneden beri görmüyordum. Bir toplantıda karşılaştık, hasret giderdik. Yirmi sene önceki aynı yerde otlamaya devam ediyordu.
**
Câhil anne babalara bırakırsanız oğullarını ve kızlarını nasıl yetiştirirler? Kendileri gibi cahil yetiştirirler.
**
Bir Japon, 1928’den önce yazılmış ve basılmış Japonca kitapları ve evrakı okuyamazsa o nasıl bir Japondur? Cahil bir Japondur.
**
Müslüman profesör, 1928’den önceki Türkçe mezar taşlarını okuyamıyor. Bu nasıl bir profesördür? Kültürlü müdür, cahil midir?
**
Çorba, ana yemek, içli pilav, zeytinyağlı salata, cacık, kaymaklı tatlı, meyve… Bununkisi mide midir, işkembe mi?
**
Kolundaki saati elli bin lira ediyormuş. Ciğeri kaç liralık acaba?
**
Feminist Müslüman kadın, Buharî ve Müslim’deki sahih hadisleri inkar ediyor. Şeytan…
**
Şeyhi çok uçuyormuş… Benden selam et, biraz az uçsun.
**
O Müslüman değildir, çünkü paraya tapar.
**
Ben sana iyi yemekler yeme demiyorum. Kanaatli yaşa, israf etme, israf büyük günahtır diyorum.
**
Bu kadar tarihî, kültürel, hukukî, sosyal kopukluktan sonra Türkiye çok zor düzelir.
**
Singapur devleti niçin bu kadar sağlam, sağlıklı, dengeli, temiz, şeffaf, başarılı bir devlet olmuş; bu konuda kitap piyasamızda ciddî bir eser var mıdır?
**
Markete gitmiş, ihtiyacı olmayan bir sürü şey almış, hem de en pahalılarını. Sonra kalkmış, bütçesinin açık verdiğinden, geçinemediğinden bahs ediyor. Beyinsiz.
**
Nezih bir çayhane açıp leziz çaylar satmayı tasarlayan zata: Bu işi başarmak için ehliyet, liyakat, icazet, tecrübe, birikim gerekir. Sende bunlar var mı? Japonya’da, çay seremonisini icazetli çay şeyhleri/üstadları birkaç senede öğretiyor.
**
Küçük bir işçi, emekli olmadan önceki son maaşı ile 60 tavuk almış, bunların yumurtaları ile birkaç kuruş kazanıyormuş. Bizim ünlü gazete bunu büyük bir başarı olarak anlatıyor. Güney Koreliler duysalar, kahkahadan fıtık olurlar.
**
Bir çarşıda, vaktiyle beş yüz liralık halıyı turistlere iki bin liraya satan esnaf, turizmin gerilemesi dolayısıyla kan ağlıyormuş… Vah vah çok üzüldüm.
**
En iyi ticaret Allah ile yapılandır. İlahî rızayı kazanmak için bir fakire ihlasla 100 lira versen, yedi yüz misline kadar karşılığını alırsın. Ne mutlu bu ticareti yapanlara, aferin onlara.
**
Eroin, kokain, bonzai, esrar, hint keneviri, cep telefonu, boyalı aromalı kimyalı besinler ve içecekler, futbol holiganlığı, her tür statü…
**
Alabildiğine en iğrencinden müstehcen yayınlar… Kadın ve kızlara taciz ve tecavüzler… Sırf kadınlara mahsus toplu taşıma vasıtalarına olmaz, laikliğe ve Kemalizme aykırıdır yaygaraları… Seks manyağı bir toplum… Cehennemî bir kısır döngü… Yasal KDV’li korumalı seks köleliği… Buna hiç ses çıkartmayan laik ve Müslüman Feministler… Quo vadis?
**
Sunucu kadın şu soğuklarda yarı çıplak program yaparken zatürre olmuş. Geçmiş olsun.
**
Yedi küsur milyarlık insanlık aleminde 2089 dolar milyarderi varmış. Dünya servetinin yüzde 82’si, yüzde 1 süper zenginlerin elindeymiş. Üç milyardan fazla insan sefalet ve fakr u zaruret içinde yaşıyormuş. Batı medeniyetinin sosyal adaleti…
**
Türkiye halkı bugünkü şeytanî israfı bırakıp kanaate dönmezse iki yakasını bir araya getiremez. Kanaat tükenmez bir hazinedir.
**
Şeytanı dışarıda arama. Senin içinde kendi şeytanın vardır ve kötülükte o sana yeter.
**
Hayat tarzını, otomobilini, cep telefonunu, hangi restoranlarda yediğini gördüm ve onun ne mal olduğunu anladım.