* Türkiye vatandaşı bazı gazetecilerin, politikacıların ABD’den, AB’den, Çin’den, başka yabancı ülkelerden gizlice para alarak o ülkelerin emellerine hizmet etmeleri doğru mudur?.. Değildir, vatanseverlikle bağdaşmaz.

* Aslen Müslüman olmadığı halde, kendini Müslüman gibi göstermek doğru mudur?.. Doğru değildir. Gerçek kimliği neyse ona bürünerek görünmek gerekir.

* Müslümanların, iki kimliklilerden tedirgin olmaya hakları var mıdır?.. Yerden göğe kadar hakları vardır.

* Müslümanların iki veya üç kimliklileri araştırmaya, açığa çıkartmağa hakları var mıdır?.. Elbette vardır. Lakin onların da Türkiyeli olduklarını kabul etmek ve temel haklarına saygılı olmak şartıyla.

* Müslüman, Müslüman’a taqiyye ve kitman yapabilir mi?.. Yapamaz, çünkü Müslüman’ı aldatmak haramdır, ahlaksızlıktır.

* Mü’minlerin birbirlerine düşmanlık etmeleri caiz midir?.. Değildir.

* Peki, bazı Müslümanlar yanlış ve bozuk işler yapıyorlarsa… Düşmanlık edilmez, o bozuk ve yanlış işler olumlu şekilde tenkit edilir, her halükarda ıslahına çalışılır.

* Devlet başkanlarına, idarecilere beddua edilir mi?.. Onlara beddua etmek, bindiği uçağın pilotuna, üzerinde seyahat ettiği geminin kaptanına beddua etmek gibidir. Uçmakta olan bir uçakta, pilota kızan bir yolcunun, “Allah onun belasını versin!..” demesi beyinsizlik olmaz mı? Beddua edilmemeli, ıslahları için dua edilmelidir.

* Mutlak başarı duası edilir mi?.. Hayırlı başarı şartı koşarak dua edilmesi münasiptir. “Allah’ın size hayırlı başarılar nasip etmesini dua ve niyaz ederim…” gibi.

* Bu idareciler bize layık değil, biz daha iyilerine layığız demek doğru mudur?.. Değildir. “Siz ne halde iseniz öyle idare olunursunuz” hadisine aykırıdır.

* Olup biten her şey kader midir?.. Elbette kaderdir.

* Kadere karşı gelmenin hükmü nedir?.. Beyinsizliktir.

* Biz Müslümanlar, her şeyin iyi olması için neler yapmalıyız?.. Kendimizi ıslah etmeliyiz (iyi hale getirmeliyiz).

* İyi olmak, iyileşmek için ne yapmalı?.. Kur’an’ın yap dediklerini yapmalı, yapma dediklerini yapmamalı, öğütlerini tutmalı, Resulullah’a (Salat ve selam olsun ona) biat ve itaat etmeli, hayatımızı Şeriata ve (gerçek) tasavvufa göre tanzim etmeli, İslam ahlakı ile ahlaklı olmalı, yüksek İslam kültürüne ve genel kültüre sahip vasıflı ve güçlü Müslümanlar olmalıyız.

* Bunlar nasıl yapılır?.. Doğru ilim sahibi olarak yapılır, ilimsiz yapılmaz.

* Rehbersiz, mürşidsiz, kılavuzsuz kendimizi kurtarabilir miyiz?.. Kurtaramayız, hele şu âhir zamanda…

* Bu zamanda kimleri rehber edinelim?.. (1) Râsih, ihlaslı, âbid, zâhid ulema ve fukaha… (2) Kâmil mürşidler… (3) İcazetli gerçek şeyhler.

* Müridlerinden bağlılarından kendileri için para toplayan şeyhlere tabi olunur mu? Olunmaz, onlar şeyh değildir.

* Şeriata aykırı halleri olan, büyük günahları açıkta işleyen fâsık-ı mütecahir kimselere tâbi olunur mu?.. Kesinlikle olunmaz.

* Muteber din ve ahlak kitaplarını okumak suretiyle kurtulabilir miyim?.. Zordur ama imkânsız değildir. Böyle kitapları mümkünse gerçek bir hocadan okumak, iyice öğrenmek ve içlerindeki kurtarıcı bilgileri hayata uygulamak gerekir.

* Parayı, malı, zenginliği çılgınca severek, sanki onlara taparak kurtuluş olur mu?.. Olmaz.

* Malın en hayırlısı hangisidir?.. İnsanın ihtiyaçlarına yetecek helal paradır.

* En kârlı ticaret hangisidir?.. Allah ile yapılandır.

* Nasıl yapılır?.. İhlâsla ve ilimle iman, İslam, Kur’an, Sünnet, Şeriat, ahlak hizmetleri yaparak.

* Bu hizmetleri yaparken, yaratıklardan ücret alınabilir mi? Alınmaz. Taqva ve azimet yolu böyledir. Sadece geçim için ücret alınmasına (sonraki âlimler) fetva ve ruhsat vermiştir. Her halükarda, zengin olmak için alınmaz.

* Cahiller, zekası kıt olanlar, İslam’ı ve dünyayı bilmeyenler, medenî yazılı kültüre sahip olmayanlar hizmet edebilir mi?.. Maalesef edemezler, hizmet ediyoruz derken mıncıklama yaparlar, hezimet üretirler.

* Ümmet ve İmamet şuuruna sahip olmayanlar hizmet edebilir mi?.. Edemezler.

* Nafile bir ibadet olan umreyi farz haline getirenler için ne dersin?.. Nafileyi farzlaştırmak dine ve itikada zarar verir. Bütün ibadetler tevazu, tezellül, huşu ve hudu’ ile yapılmalıdır. Lüks, ihtişamlı, gösterişli, gururlu kibirli, turistik, beş yıldızlı, açık büfeli, tantanalı, debdebeli, reklâmlı, ben umreye gidiyorumlu, ben umreden döndümlü, Mekke’de Kâbe’ye tepeden bakan yedi yıldızlı otelde konaklamalı umreler dinî umre değildir. Diyanet para kazanmak için böyle umre seyahatleri tertiplememelidir.

* Müslümanlar vakit namazlarını kılmazlarsa kurtulabilirler mi?.. Kesinlikle kurtulamazlar. Namazı terk eden Müslüman bir toplum dinini yıkmış olur.

* Kurtulmak için halkın yüzde kaçının namaz kılması gerekir?.. En az yüzde doksan beşinin. Namaz şarttır ama sadece onunla olmaz.

* İslamcılık nedir?.. İslam’a rakip az veya çok sapık akım(lar)dır.

* Din ilmine ve kültürüne sahip olmayan cahil Müslümanlar Kur’an tercümesi, meali, tefsiri okumak suretiyle kurtulur, düzelebilir mi?.. Kurtulamazlar. İlmihal, ahlak, İslam talimatnamesi kitaplarını okumaları; icazetli salih ulema, fukaha ve gerçek şeyhlere tabi olmaları, itaat etmeleri gerekir.

* Asr-ı Saadette Kur’an’a tabi olanlar kurtuluyordu… Elbette kurtuluyordu, çünkü o zaman Allah’ın Resulü (Salât ve selam olsun ona) hocalık, rehberlik, mürşidlik yapıyordu. Bu devirde onun vekilleri, varisleri, halifeleri olan ihlâslı ve icazetli gerçek ulemaya tabi olmak gerekir.

* Kötü durumda olan cahil bir Müslüman hemen ne yapsın?.. Sahih (doğru) bir ilmihal kitabı okumaya ve beş vakit namaz kılmaya başlasın.

* Bunun mühleti nedir?.. Hemen dedim. Hiç vakit geçirmeden, an kaybetmeden başlaması gerekir.

* İran hadiselerini, iç politika çekişmelerini, politikacıların polemiklerini, şeytanî gündem maddelerini, magazin konularını, domatesin faydalarını işleyeceğine niçin böyle Mızraklı İlmihal gibi yazılar kaleme alıyorsun?.. Cevap: Seni akıllı sanıyordum, keşke bu soruyu sormasaydın!..