AB’nin anlamadığı…
Devlet adamları yabancı muhataplarıyla görüşmelere kendi hariciyelerinin hazırladığı brifing ve/veya bilgi notlarıyla hazırlanırlar. Her devletin hariciyesinde yabancı devletlerle ilgili geniş bir hafıza vardır. Yapılacak görüşmeler öncesinde iki devlet arasındaki meseleler, ekonomik durum, ticari ilişkiler, askeri ve siyasi konular, beşeri sorunlar, hedefler, hassasiyetler vs. devlet adamına brifing ya da notlar aracılığıyla aktarılır. Devlet adamının yapacağı bire-bir, heyetler arası ya da telefon görüşmeleri çoğunlukla hariciyelerin bu hafızaları çerçevesinde gerçekleşir.
Avrupa Birliği yetkililerine ya da tek tek AB ülkelerinin devlet adamlarına Türkiye ile görüşmeleri öncesinde standart brifingler verildiğini veya önlerine standart bilgi notları konulduğunu tahmin etmek güç değil.
Neler var bu brifing ve notlarda?
1. Türkiye’ye tepeden bakacaksın. Daima sorguya çeker bir dil kullanacaksın.
2. Türkiye’yi insan hakları ve basın/ifade özgürlüğü konusunda kıyasıya eleştireceksin.
3. Türkiye’nin ev ödevlerini yapmadığını iddia edeceksin.
4. Kıbrıs, Yunanistan ve Ermenistan ile ilişkiler konusunda Türkiye’yi azarlayacaksın.
5. Türkiye AB’nin teröre verdiği destekten şikâyet ederse, PKK ve FETÖ’nün AB sokaklarında elini kolunu sallayarak dolaştığını belgeleriyle ortaya koyarsa, terörün Avrupa’dan beslendiğini gösterirse, Gümrük Birliği, mülteciler, vize gibi konuları açarsa oyalayacaksın.
6. Ticari konularda Türkiye’nin talep ve şikâyetlerini duymazdan geleceksin; kendi taleplerini dayatacaksın.
7. Sınırı geçerek Türkiye’de yakalanan Yunan askerlerini isteyeceksin. Eğer Türkiye Yunanistan’a kaçan darbeci askerleri gündeme getirirse “hukuk” diyeceksin…
AB’li devlet adamlarının nadiren güncellenen Türkiye ile ilgili bilgi notları aşağı yukarı bu minvalde…
AB’nin ve AB’li devlet adamlarının anlamadığı şu: Karşılarında Recep Tayyip Erdoğan var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 yıldır Türkiye’yi yönetiyor, 15 yıldır muhataplarıyla görüşmeler yapıyor.
Erdoğan, Türkiye hariciyesinin hafızasına hakim olduğu kadar, artık muhatap ülkelerin hariciyelerinin reflekslerini de çok iyi tanıyor.
Erdoğan 15 yıl içinde muhataplarıyla binlerce görüşme gerçekleştirdi. AB ve AB ülkelerindeki muhataplarıyla da defalarca görüştü. Muhatapları değişirken, Erdoğan 15 yıl iktidarda kalabildi ve çok büyük diplomatik birikim ve tecrübe edindi.
Özellikle AB yetkilileriyle görüşürken Erdoğan karşısındaki “toy” devlet adamının eline hangi notların tutuşturulduğunu, hangi “yüklemelerin” yapıldığını, hangi klişelerin “ezberletildiğini” çok iyi biliyor. Muhatapları ellerindeki hariciye notlarıyla yapmacık bir kibir içinde görüşme yaparken Erdoğan sahip olduğu birikim ve tecrübeyle, en önemlisi de büyük bir özgüvenle o kibri kırıyor. Karşısındaki devlet adamı AB hariciyesinin standart notlarıyla konuşurken Erdoğan, AB’nin çifte standardını, ahde vefasızlığını, terörü desteklemesini, darbenin arkasında durmasını, terörle mücadelede Türkiye’yi yalnız bırakmasını, Kıbrıs, Gümrük Birliği, mülteciler gibi konularda AB’nin sözünü tutmadığını muhatabının yüzüne vuruyor.
Recep Tayyip Erdoğan AB hariciyesinin “teamüllerini” alt üst ediyor; onun için büyük lider, onun için güçlü lider ve onun için Türkiye’de 15 yıldır milletin teveccühüne mazhar oluyor. Erdoğan’ın Batı tarafından sevilmemesinin altında da Batı karşısındaki bu özgüveni yatıyor.
Erdoğan bu millete ve dünyaya Türkiye’nin AB kadar güçlü olduğunu; Türkiye’nin AB’ye değil, AB’nin Türkiye’ye muhtaç olduğunu gösterdi.
Varna zirvesine hariciyelerinin standart notlarıyla gelen AB yetkilileri elleri boş döndüler. Teamülleri değiştirmeleri gerektiğini, notlarını artık güncellemeleri gerektiğini inşallah anlamışlardır.
Anlamadılarsa da biz kısa ve öz olarak madde madde anlatalım:
1. PKK ve FETÖ terörüne destek vermekten, teröristleri kayırmaktan vazgeçeceksiniz. Teröristleri teslim edeceksiniz. Teröristlerin sokaklarınızdaki faaliyetlerini durduracaksınız.
2. Türkiye’nin terörle mücadelesini insan hakları, basın/ifade özgürlüğü görüntüsü altında engellemeyecek, eleştirmeyeceksiniz. Mısır’a yaptığınızı Türkiye’ye yapmayacak, demokrasiyi savunacaksınız.
3. Başta mülteciler olmak üzere verdiğiniz sözleri tutacaksınız.
4. Çifte standarttan vazgeçeceksiniz.
5. Kıbrıs dayatmasına, Yunanistan’ın Türkiye aleyhine kayrılmasına bir son vereceksiniz.
6. Türkiye’nin terörle mücadelesine, Suriye’deki haklı müdahalesine destek olmasanız bile köstek olmayacaksınız.
7. En başta da kibirle salladığınız, mürebbiye edasıyla salladığınız o parmağı indireceksiniz.
AB ve AB ülkelerinin hariciyeleri notlarını buna göre güncellerse ne ala! Güncellemezse, AB Türkiye’yi kaybeder ve son yıllarda gördüğümüz gibi Türkiye’nin bundan hiç zararı olmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.