2019 öncesi yapılan araştırmalar seçimlerde kutuplaşmayı aşan siyasi partilerin başarılı olacağını gösteriyor.

Bu ne demek oluyor?

Bu toplumun kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı dilden bıkıp usandığını ortaya koyuyor.

Kim kutuplaşmaya karşı çıkarsa, kim birleştirici ve kucaklayıcı bir dil kullanırsa seçimlerden başarı ile çıkacağı söyleniyor.

Yani?

Daha açık bir dille sormak gerekirse bunu kim yapıyor?

Hangi partinin lideri kutuplaşmaya ve ayrıştırıcı dile karşı çıkarak kucaklayıcı bir dil kullanıyor?

Kim ne derse desin bu işin öncülüğünü elbette Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu yapıyor!

Siyasi bir kıskançlıkla kendisine karşı çıkanların dışında büyük bir kitle, “Bugüne kadar niye kendisine kulak vermemişiz” diye yakınıyor.

Temel Karamollaoğlu doğruya doğru derken yanlışa yanlış demeyi asla ihmal etmiyor.

“Bunlar bizim eski arkadaşlarımız, yıllarca birlikte hareket ettik” diye yanlışları görmezden gelmeye çalışmıyor.

Aksine, “Dost acı söyler” ilkesinden hareketle eski arkadaşlarının hatalarını yüzlerine karşı sıralıyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu mesajlarında korku dili yerine umut dilini kullanmayı da ihmal etmiyor.

Hiçbir kesime, hiçbir partiye ve hiçbir şahsa kapıları kapatmıyor.

Her fırsatta herkesi kucaklamaya hazır olduklarını dile getiriyor.

İktidara karşı oluşturulacak bir muhalefetin lokomotifliğini yapmayı da ihmal etmiyor.

Herkes görüyor ki basit hesaplar içine girme yerine ilkeli bir siyasetin öncülüğünü yapıyor.

Bir ittifaktan söz edilecekse bunun ilkeler üzerinde ittifak olması gerektiğini her fırsatta tekrarlıyor.

Evet, yapılan araştırmalar toplumun barışçıl bir dile duyduğu hasreti ortaya koyuyor. Araştırmacılar bu gerçeği dile getiriyorlar ama kanaatimizce bir şeyi eksik bırakıyorlar.

Toplumun beklentilerini sayıp dökerken, bugün için buna cevap veren tek liderin Temel Karamollaoğlu olduğunu söylemekten çekiniyorlar.

Onlar istedikleri kadar Temel Karamollaoğlu ismini zikretmesinler.

Her şey toplumun gözü önünde cereyan ediyor. Temel Karamollaoğlu’nun, “Biz ittifakı milletle yapacağız, biz ittifakı asgari ücretli ile yapacağız, biz ittifakı dar gelirli memurla yapacağız” gibi söylemleri toplumun dikkatini çekmeye yetip de artıyor bile!

Yani araştırmalar Saadet Partisi diyor, bilmem anlatabildik mi?