Tamam, ekonominin cahiliyiz ama Allah’a şükürler olsun ki ekonomi konusunda sadece yandaş ekonomistleri değil muhalif olan uzman ekonomistlerin yazdıklarını da takip edebiliyoruz.

Her iki tarafın yazdıklarını akıl terazimizde tartıp kendimize göre bir sonuca ulaşabiliyoruz.

Bu bağlamda, “Yıllardır yabancının parası ile ayaktayız” diyen ekonomiste hak vermeden geçemiyoruz.

Doğrudur yıllardır yabancının parası ile ayaktayız.

Tıpkı yıllardır yabancının parası ile büyüdüğümüz gibi.

Yabancının malı ile refah içinde yaşadığımız da kulak ardı edebileceğimiz bir iddia değil.

Aynı şekilde ürettiğimizden fazlasını tükettiğimiz iddiasını can-u gönülden paylaşıyoruz.

Bu gerçekleri yok sayarak ekonomi konusunda ahkâm kesenler de bulunuyor.

Onlar her şeyden önce “yerlilik ve millilik” gibi bir iddiayı sahipleniyorlar ki; bu iddiaya aklımız hiç yatmıyor.

Her şey yabancı parasına bağlı olacak ama bunu görmezden gelip yerlilik ve millilik iddiası önü sürülecek!

Bu nasıl yerlilik, bu nasıl millilik?

Evet, iktidar yurt dışından para getirme konusunda oldukça mahir sayılabilir.

Epeyce para bir yolu bulunarak ülkeye getirilmiştir.

Peki, bu paralar nerelere yatırılmıştır?

Üretime yatırıldığını söylemek mümkün olmadığına göre ülkeye getirilen paranın özellikle inşaat sektörüne kaydırıldığını kabul etmek durumundayız. Bu hali parayı betona gömmek olarak yorumlayanları da saygı ile karşılıyoruz. Çünkü para gerçekten betona gömülmüştür.

Bu süreçte ne fabrika yatırımlarına öncelik verildi ne de diğer üretim alanlarına pay ayrıldı.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de herhalde durduk yerde inşaattan kazanılan paranın artık imalata kaydırılması gerektiğini hatırlatmıyor.

Ancak ne var ki böyle bir hatırlatmada bulundu diye hemen kötü adam ilan ediliyor ve O’nun gibi düşünen kimi bürokratlar da arkadan iş çevirmekle suçlanıyorlar.

Zannımızca iktidar bu konuda tam bir kısır döngü içinde yaşıyor ve bu durumu aşamadığı içinde ekonominin sorunları katlanarak artıyor.

Ne dövizde artışlar frenlenebiliyor ne de daha mürekkebi kurumamış zamlara yenilerinin eklenmesinin önüne geçilebiliyor.

Bize göre yapılması gereken ilk iş ekonomide akıl hocalarının vakit kaybedilmeksizin değiştirilmesinden başka bir şey değil.