Tercan Mercanı delice sevmekte, onun için cayır cayır yanıp tutuşmaktadır… Mercan ise onu sevmemekte Olgay ile ateşli aşk yaşamaktadır. Anne, yakışıklı şoförle kırıştırmaktadır… Baba Zapotistanlı metresine servet harcamaktadır. Bu sırada, cami yıkılsa da mihrabı sağlam sosyetik kaynana bahçıvana âşık olur. Evin oğlu gece kulüplerinde, büyük kızı Filane barlarda… On üç yaşındaki küçük kız, hamile kalır… Baba belli değildir… Kürtajla çocuk öldürülür… Ortanca kız r. evinde basılır… Evli bir erkekle birlikte olan baldız, karının işten erken dönmesi dolayısıyla balkondan atlar, bacağını kırar… Eyvah, alçılı bacakla bu karı şimdi nasıl zina yapacak?.. Aile tam bir Gönlüm Hovarda havası içindedir… Dizinin 123’üncü bölümünü nefesinizi tutarak heyecanla izleyeceksiniz, aman kaçırmayın. Ailece seyr edin. Yedi yaşındaki küçük oğul Tosuncuk, böyle ahlakî ve terbiyevî dizileri seyrederek ileride boynuzlu bir Tosun olacaktır. Dizinin üç gün sonra vizyona girecek kısmında heyecan, aşk, fuhuş, zina, ensest, sevişme, aldatma, al takke ver külah, entrika, kulis, pislik zirve yapmaktadır. İki eliniz kanda olsa bile aman seyredin, aman kaçırmayın…

***

Sayın beyefendi… Etrafınıza dikkat edin.

***

Beyt:

Ehibba şive-i yağmada mebhut eder adayı / Hüda göstermesin asar-ı izmihlal bir yerde. (Yenişehirli Avni bey)

***

Halk sözü: Müslüman’a, Müslüman’ın ettiğini gâvur etmez…

***

Küfran-ı nimet eden o nankör herif, kızarmış tavuk yerken, “Eski tavuklar daha lezzetliydi”, baklava yerken “Ah eski baklavalar!..” diye homur homur hınzır gibi homurdanıyordu.

***

O halk düşmanları, uzun yıllar boyunca laikliği din düşmanlığı olarak anladılar ve öyle uyguladılar; din inanç ibadet dinine uygun bir hayat sürebilmek hakkının ve hürriyetinin canına okudular; Müslüman çoğunluğa ikinci sınıf vatandaş, sömürge yerlisi parya köle muamelesi ettiler.

***

Tarihte hangi rejim, şapkaya karşı çıktığı için mâsum vatandaşlarını merhametsizce idam etmiştir?

***

Bedbaht kadınlara resmî vesika vererek, onları seks kölesi olarak çalıştırmak, bu işten KDV alıp bütçeye koymak… Kadın hakları bu mudur?

***

Fahişeliğin türleri vardır. En korkuncu para ve politika fahişeliğidir.

***

Okumamış cahiller fazla zarar veremez. En büyük zararı okumuş mürekkep cahiller verir.

***

Birbirlerine ulan ben seni yerim diye bağıran (pardon böğüren) nâ-puhte (pişmemiş, olgunlaşmamış) hamlar.

***

İslam’ın derinliklerine inememiş, kışırda satıhta yüzeyde kalmış yarı Müslümanlar İslam’a hizmet edemez. Onlar hizmetleri mıncıklar.

***

Ölü kardeşinin etini yiyen herif gıybet ediyor, yanındakiler de onun necasetli konuşmasını içer gibi dinliyordu.

***

Adamın dükkânının önündeki büyük saksıdaki ağaç susuzluktan kurumuştu. Dükkâncı ona arada bir su verseydi, kurumayacaktı. Alış veriş yapmaya gitmiştim, kuru ağacı görünce vaz geçtim.

***

Vehhabîlere: Devletiniz İsrail’in kuyruğu, uydusu oldu. Bu işe siz ne diyorsunuz?

***

Ekolojik gıda maddeleri, nadide çaylar satan dükkânın en mutena yerinde, hasır bir sepetteki yastık üzerinde tertemiz bir kedi mışıl mışıl uyuyordu. Dükkâncıya iyi not verdim.

***

İleride açılmasını istediğim İslam Mektebinde, bütün öğrenciler, bir eksiksiz, vakit namazlarını, okul camiinde, okulun resmî imamının ardında cemaatle kılacaklardır. İmam efendi zülcehaneyn olacaktır. Yani hem icazetli Şeriat âlimi, hem de icazetli şeyh veya şeyh halifesi. Öğrenciler bu hocayı o kadar seveceklerdir ki, namaz vaktinin gelmesini iple çekeceklerdir.

***

İslam mektebinin İngilizce hocaları, pedagoji lisansı, yüksek lisans, doktora yapmış (tercihan mühtedi) mümtaz İngilizler arasından seçilecektir.

***

İslam Mektebi karma olmayacaktır. Kızlar için ayrı bir mektep açılacaktır.

***

İslam mektebinde bir tek haylaz, it, uğursuz, serseri, tembel, külhanî, savruk, geri zekâlı, problemli öğrenci bulunmayacaktır. Bir çürük incir, bir çuval sağlam inciri berbat edermiş… Bütün öğrenciler küçük beyefendiler olacaktır.

***

İslam Mektebi, Endonezya’daki Aceh özerk  Darüsselam bölgesinde açılabilir. Yahut Türkiye’deki bir adada.

***

İslam Mektebini bozmak, kötülemek, sabote etmek, batırmak, yıkmak, başarısızlığa uğratmak için; bilcümle müşrikler, kâfirler, münafıklar, insî şeytanlar, yarı mühtediler seferber olacaktır.

***

Zengin babası okula bir milyon dolar bağışta bulunsa bile, hiçbir yetersiz çocuk İslam Mektebine alınmayacaktır.

***

Meşreb farklılığı yüzünden sâlih, âbid Müslümanları dışlayanlar, onları ötekileştirenler, onlarla ilgilerini kesenler, onları sevmeyenler; namaz kılsalar, oruç tutsalar da iyi, şuurlu Müslüman olamaz. Resûlullah (Salât ve selam olsun ona) “Siz birbirinizi sevmedikçe mü’min olamazsınız” buyurmuştur.

***

Her gün iyi, ağır, mükellef, gerekenden fazla yemek yemek (1) Sağlığa aykırıdır. (2) İsraf olduğu için günahtır, Din’e aykırıdır. (3) Ahlaka fazilete hikmete aykırıdır. Faziletli Müslüman, yemek için yaşamaz, yaşamak için gerektiği kadar yer.

***

Kemal ve İsmet Paşalar, Celal Bayar zamanında, daha sonra 2006’ya kadar mezbahalarda domuz kesimi yasaktı. Artık domuz mezbahalarda kesiliyor, marketlerde satılıyor. Ülkemizde çok miktarda domuz çiftliği açılmıştır. Domuz kendi pisliğini bile yiyen çok pis ve necis bir hayvandır. Birtakım necis insanlar, Müslüman halka evcil domuz, yaban domuzu, (Tüketilmesi haram olan) eşek eti yedirmektedir. İmkânı olan Müslüman sivil toplum kuruluşları bu konuda harekete geçmeli, bir et ürününde domuz bulunup bulunmadığını analiz eden laboratuvarlar kurmalı, Müslüman halkı korumalıdır. Diyanet, Musevileri domuzdan korumaya çalışan Hahambaşılık gibi, bu konuda gayretle çalışmalı, üzerine düşen vazifeyi yapmalıdır. Dindar milletvekilleri domuz meselesini Meclis’e taşımalı; dindar gazeteciler bu konu üzerinde durup uyarıcı yayınlar yapmalıdır. Müslüman halka evcil domuz, yaban domuzu, eşek eti, leş haline gelmiş tavuk eti, besmelesiz et, kesilmeden önce öldürülmüş hayvan eti yedirenlerin Allah belasını versin!.. Ellerinde imkân, hürriyet, fırsat olduğu halde bu konuda emr-i maruf ve nehy-i münker yapmayanlar büyük vebal altındadır. Tokat yemeye, sille yemeye hazır olsunlar. (Bu gibi yazılarıma kızan bazı Müslümanlar, kendisine kızılması gereken bir kimseyi görmek istiyorlarsa aynaya baksınlar…)