Ilımlı İslam söylemi nereden çıktı? (1)
Ilımlı İslam son yıllarda sık sık işittiğimiz bir söylem haline geldi. Omurgası hak ve adalet gibi asli değerlerden oluşan İslam, dik bir duruşu, istikrarlı bir yolu gerekli kılar. Nitekim Rabbimiz ayetinde “ …Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” (Hud 112) buyurur. Resul-ü Ekrem bu ayetin kendisini ihtiyarlattığını ifade eder. Zira Rabbimiz Müslüman’a içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun İslam üzere olmayı ve bu doğrultuda yaşamayı emrediyor. Peki, hâl böyleyken ne oluyor da, İslam’ın yeşerdiği o topraklardan bir kişi çıkıp Ilımlı İslam sloganları atmaya yeltenebiliyor? Nereden çıktı bu Ilımlı İslam söylemi? Son günlerde Prens Selman’ın dillendirdiği bu söylem sizce kime ve neye hizmet ediyor?
Kimliğini oluşturamayan kişi ya da toplumların durumu önündeki çukuru görmeden yürüyen bir kişinin durumuna benzer. Tarihi süreç içinde devlet erkânında yer alan birçok kişi kimliksizleşerek özlerinden uzaklaşmış ve toplumun çökmesine zemin hazırlamışlardır. Son günlerde adı Ilımlı İslam projesi ile anılan Prens Selman ne yazık ki toplumun değerlerine dinamit koymak için ellerini sıvamış durumda. Genç birey İslam’ın değerlerini değiştirmek ve dönüştürmek için işbirlikçileri ile sık sık bir araya geliyor.
Ilımlı İslam projesine kadınlar üzerinden başlayacağını açıklayan prens, toplumun bütün kesimlerinde köklü bir değişim yaparak 70 yıl öncesine geri döneceklerini haber veriyor. Prens sık sık ABD’ye davet ediliyor ve işbirlikçileri ile yeni kararlar alıp geri dönüyor.
Geçtiğimiz günlerde, İslam’ın ilk yeşerdiği o kutsal topraklarda vaat edilen değişimler nasıl gerçekleşecek diye düşünürken medyaya ilginç bir fotoğraf düştü. Aralarında sözde imamların, âlimlerin de bulunduğu bir grup, iskambil partisi düzenleyerek işbirlikçilerine sözümüzde duruyoruz mesajı verdiler. Selman’ın modernleşme hayallerini gerçekleştirmeyi düşündüğü NEOM projesi ise gündemdeki yerini koruyor. Prens bu projenin ekonomik getirisinden ziyade bölgenin modernleşmesine yapacağı katkıdan söz ediyor.
Prensin eylem ve söylemlerine bakıp Ilımlı İslam’ın ne olduğunu anlamak mümkün… Lüks, eğlence, israf ve ahlaki değerlere aykırı tutum ve davranışlar… ABD ve yandaşları bölgeyi ellerinde tuttukları bir oyuncak gibi görüyorlar. İstediklerini istedikleri kalıplara sokuyor, istediklerine istedikleri şekli verebiliyorlar. Ortadoğu’da seçilen son piyon ise Prens Selman.
Bilindiği üzere Prens Selman, Ilımlı İslam projesini açıklamadan önce New York’ta İslam dünyasının çeşitli bölgelerinden 400 âlimin katıldığı “Amerika ve İslam Dünyası İlişkileri” başlıklı bir toplantı düzenlenmişti. Birçok bürokratın da katıldığı bu toplantıya amaca hizmet edecek kişiler seçilmiş ve söz konusu projelerin bu kişiler üzerinden yürütülmesi düşünülmüştü. Hatırlayacağınız üzere toplantıda Kâbe imamı Abdurrahman es-Sudeys, “Amerika ve Suudi Arabistan dünyanın iki kutbu olarak dünyayı yönetiyoruz” açıklamasını yapmıştı ve bu açıklama İslam dünyasının tepkisine neden olmuştu. Fakat daha sonra sular duruldu ve her şey eski haline döndü. Çünkü İslam coğrafyasında ümmeti bir araya toplayıp cihat şuuru empoze edecek bir öncü henüz mevcut değil. O yüzden Siyonist-kapitalist eşkıyalar bölgede istedikleri gibi at koşturarak hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.