Atalarımız, “Keskin sirke küpüne zarar verir” demişler!

Elbette bu söz durduk yerde söylenmiş bir söz değildir.

Uzun tecrübelerin ardından böyle bir yargıya varılmıştır.

Son günlerde kulak misafiri olduğumuz kimi siyasi konuşmalara bakınca bu sözün ne kadar haklı ve yerinde bir söz olduğunu bir kez daha görüyoruz.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “keskin sirke kıvamındaki” sözlerinin anında tepki görmesi ve “Elveda Erdoğan” diye açıklamalar yapılması bize atasözünün haklılığını gösteriyor.

Erdoğan bu defa “Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyum Erdoğan’ın ama parlamento seçiminde AKP’den başka partiye oy vereceğim” diyenleri hedef alarak onlardan, “Münafıklar çetesi” diye söz ediyor.

Ve onların 24 Haziran’da yere gömüleceklerini söylüyor.

İşin aslına bakarsanız bu kavganın temelinde AKP içindeki görüş ayrılıkları ve kutuplaşmalar yatıyor.

İktidar partisi içindeki anlaşmazlıklar o boyutlara ulaşmış durumdaki Cumhurbaşkanı Erdoğan taraflardan birini, “Münafıklar çetesi” olarak adlandırıp yere gömmekten söz ediyor.

Ama “münafık” diye suçlananlar alttan alacak gibi görünmüyor.

Bir zamanlar “halife” olarak gördükleri Erdoğan’a biat etmiş olduklarını açıklayarak “münafık” suçlamasından sonra yollarını ayırmak zorunda kaldıklarını ilan ediyor, “Elveda Erdoğan, elveda AKP” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı cevaplıyorlar.

Evet, kutuplaştırıcı söylemin menfi etkileri bir kez daha ortaya çıkıyor.

Parti içindeki anlaşmazlıklar çözüleceğine taraflardan biri münafık ilan edilince ortalık iyiden iyiye karışıyor.

Tam da seçim öncesinde bu tür “keskin sirke kıvamındaki” açıklamaların kimin işine yarayacağı hiç düşünülmüyor mu acaba?

İnsanlar, “Elveda Erdoğan, elveda AKP” dediklerine göre herhalde iktidar partisinin işine yarayacağı söylenemez.

Seçim öncesinde herkes kucaklanıp “bir oy bir oydur” deme yerine kimi partilileri münafık ilan ederek dışlamak zaten bıçak sırtındaki dengeyi iyiden iyiye zorlayacağa benziyor.

Öyle anlaşılıyor ki iktidar partisinde parti içi sorunların tartışılması istenmiyor. Sorunların üstü bir şekilde kapatılarak olup bitene göz yumuluyor ve herkesten Erdoğan ne derse onu yapması bekleniyor olmalı.

İktidar partisi sözcülerinin muhalefet ile mücadele sırasında kullandıkları sert söylemi kendi içlerinde de kullanıyor olmaları bize ilginç geliyor.

Sanırız gerilim politikası sonunda kendilerini vuruyor.