Onlarca ölü!

Binlerce yaralı!

ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması ve büyükelçiliğini o kente taşıması üzerine çıkan olayları İsrail Başbakanı Netanyahu, “Meşru savunma” olarak tanımlıyor. ABD Başkanı Trump ise, “İsrail için büyük gün, tebrikler” diye mesaj yayınlıyor. Bu açıklamalar söz konusu kişilerin insanlıktan ne kadar uzaklaştıklarının açık göstergesidir.

Ne ölenlere saygıları var.

Ne de yaralananlara.

Tüm dünya Kudüs’ün “mevcut statüsünün” bozulmaması için elinden geleni yaparken ABD Başkanı Trump’ın gayretkeşliği yüzünden bölge yeniden kana bulanmış durumda. İsrail Kudüs’ü başkent ilan ederek nasıl bir katliama yol açtığının farkında olmayabilir mi? Elbette olamaz! Zaten böylesine bir katliama “meşru savunma” adını koymaları da bu yüzden!

Sanki onlar doğal haklarını kullanıyorlarmış da Filistin halkı buna karşı çıkıyormuş gibi bir hava estirmeye çalışıyorlar.

Aynı coğrafyada farklı gruplar hak iddiasında bulunuyorlar ve gruplardan biri karşı tarafı yok sayarak bildiğini okuması sonucu elbette çok kan dökülür ve çok can yanar.

Tam da mübarek Ramazan öncesinde böyle bir katliama imza atmış olmaları, “Sizin kutsallarınızın bizim açımızdan hiçbir değeri yok” demekten başka bir şey olabilir mi?

Tıpkı mübarek kandil gecelerinde kan dökmekten çekinmemeleri gibi şimdi de Ramazan öncesinde aynı mesajı tekrarlıyorlar.

Kudüs’ün Müslümanlar açısından taşıdığı değeri elbette biliyorlar ve Müslümanların gözünün içine baka baka katliamları hayata geçiriyorlar. Yani açıkça meydan okuyorlar.

Kimi Müslüman ülkelerin başına oturttukları “has adamları” aracılığı ile de kendilerini aklamaya çabalıyorlar. Ama biz inanıyoruz ki hiçbir zulüm karşılıksız ve cezasız kalmaz. Yüce Rabbimiz bu zalimlerin yaptıklarını elbette karşılıksız bırakmayacaktır.

Masum bebeklerin ve elden ayaktan düşmüş ihtiyarların bile acımasızca öldürüldükleri katliamlara imza atanların yaptıkları yanlarına kâr kalmayacaktır!