Medya
Havayolu işletmenin, uçak çalıştırmanın hiç şakası yoktur. Çok yüksek ve büyük uzmanlık, teknik, dikkat, ehliyet, liyakat, beceri, ciddiyet, titizlik ister. Aksi takdirde uçak düşer, facia olur. Bu konu hiçbir ihmali, savsaklamayı, savrukluğu, liyakatsizliği kabul etmez.
Beyin veya kalp ameliyatları da böyledir. Ufak bir hata hastanın ameliyat masasında kalmasına yol açar.
Nükleer santraller binde bir bile hesap kitap hatası, teknik yetersizlik kaldırmaz. Hata yapılırsa santral infilak eder, ülke batar, etraf berbat olur, dünya felaket geçirir.
Dinlerin nizamların en iyisi olan İslam emanetleri ehline veriniz prensibini koymuştur.
Medya faaliyet ve hizmetleri hava yolları ve uçak hizmetlerinden aşağı ve önemsiz değildir; lakin gariptir ki bu faaliyet ve hizmetlerde korkunç ve dehşetli seviyesizlikler, düşüklükler, ahlaksızlıklar, dikkatsizlikler, ehliyetsizlikler, hainlikler görülmektedir.
Ehliyeti ve liyakati olmayan kimse kesinlikle uçak pilotluğu yapamıyor… Uzmanlığı olmayan kimse kalp ameliyatı yapamıyor… Ama eline fırsat geçiren herkes gazetecilik televizyonculuk yazarlık yapabiliyor…
Bir tıp etiği var da bir medya etiği niçin olmasın?
Medyanın ve medyacıların bir kısmı ahlaksız ve etiksiz olursa o ülkede sabah olmaz.
Medya hürriyetinden yararlanarak yığınları köleleştiriyorlar. Ne anladım ben bu hürriyetten.
Gazeteciler, televizyoncular, genel yönetmenler, yazarlar mutlaka yüksek ahlak ve karakter sahibi olmalıdır.
Çok yüksek ahlaklı değil şöyle böyle orta ahlaklı… Yeterli olmaz.
İleri, medeni, demokrat ülkelerde medya, yasama yönetme ve yargıdan sonra dördüncü güçtür. Bizde ise birinci güç haline gelmiştir. Medyamız vasıflı, ahlaklı, faziletli, bilge, adil, vicdanlı, insaflı ise; devlet ülke halk iyi olur, böyle değilse kötü olmaya mahkûmdur.
Medyanın vazifesi nedir? Öncelikle haber vermektir. Sonra yorum yapmaktır. Daha sonra problemleri giderecek çareler ve çözümler üretmektir.
Medya aksaklıkları ıslah edici olumlu şekilde tenkit eder, yapıcı muhalefet yapar.
Gemiyi batıracak uçağı düşürecek deli dana çılgın muhalefet vatanseverliğe ahlaka bilgeliğe tamamen aykırıdır, hainliktir.
Günlük gazete veya televizyon… Tirajı ve reytingi artırmak için müstehcen neşriyat yapıyor, okuyucularını seyircilerini azdırıyor. Kötü, hain zararlı medya…
Yalan dolancı, entrikacı medya da böyledir.
Halkı aldatan medya namussuz ve şerefsiz bir medyadır.
Deli dana çılgın muhalefet gibi, yağcı yalaka dalkavuk şakşakçı medyada kötüdür.
Medyanın belli başlı hasletleri şunlardır (1) Ciddi ve seviyeli olacak… (2) Adil ve objektif olacak… (3) Mafyaların, çetelerin, ahlaksızların, düzenbazların, soyguncuların, vatan hainlerinin emrinde ve kontrolünde olmayacak… (4) Doğruya doğru, eğriye eğri diyecek… (5) İşine geleni, canının istediğini değil BÜTÜN kötülükleri aksaklıkları tenkit edecek… (6) Adil bir hâkim gibi adaletli hüküm vermeye çalışacak… (7) Cinsellik istismarı, şarlatanlık, soytarılık, hokkabazlık, arivizm yapmayacak.
Televizyonun ve gazetenin sermayesi, finans kaynakları şeffaf ve temiz olacak.
Medya kuruluşu hiçbir bankanın, holdingin, dev anonim şirketin baskı grubunun, mafyanın, çetenin kontrolünde olmayacak.
Ehliyetsiz bir pilot uçağı düşürebilir, ehliyetsiz bir operatör hastayı ameliyat masasında öldürebilir… Ehliyetsiz gazeteciler, televizyoncular, yazarlar koskoca bir devleti büyük bir ülkeyi on milyonlarca halkı perişan edebilir.
Gazetecilik şarlatanlık, soytarılık, hokkabazlık, düzenbazlık kabul etmez.
Basın hürriyeti… Elbette olacak lakin her konuda olduğu gibi bu hürriyetinde sınırları olmalıdır.
Yalan söyleme aldatma hürriyeti yoktur.
Fitne ve fesat çıkartma hürriyeti yoktur.
Müstehcen, ahlaksız, çirkin yayın yapma hakkı yoktur.
Bir ülkede kötü zararlı, hain medyayı dengeleyecek; iyi, faydalı, bilge, vatansever, ahlaklı ve faziletli medya yoksa onun geleceği sadece karanlık değil çok karanlıktır.
Ciddi fikirleri, görüşleri, çareleri, çözümleri, teklifleri, temennileri, analizleri olan kimseler gazetelerde yer bulabilmelidir.
Ciğeri beş para etmez şarlatanlar, hokkabazlar alabildiğine yazabiliyor çizebiliyor ama bilge ve faziletli insanlara yer yok. Böyle bir medya ülkeye devlete halka yarar getirmez.
Türkiye’nin, imkânı olan bütün faziletli insanları, dünya’nın en güçlü en doğru en faydalı en adil en bilge medyasını kurmak için bir araya gelmelidir.
Türkiye kimliğinin ve kültürünün ana unsuru İslam’dır. İslam düşmanı bir medyadan Türkiye’ye hayır ve iyilik gelmez.
Sünnî Müslümanlar halkın dominant unsurudur. Onlara düşmanlık eden medya kötü, zararlı, hain bir medyadır.
Müslümanların eksiği, kusuru, hatası varsa onun ıslahı için iyi niyetle çalışılabilir ancak.
Sünnîlerle Alevîlerin arasını açan, onları birbirine düşman eden, böylece iç barışı ve sosyal uzlaşıyı dinamitleyen bir medya hain ve bela bir medyadır.
Alevilikte Allah, Peygamber, Kur’an, Ehlibeyt inancı vardır. Ali’siz ateist bir Alevilik türetmek isteyenler elbette hayırsız ve şerir insanlardır.
Sünnileri Alevileri, Türkleri Kürtleri diğer unsurları, dindarları laikleri birbirlerine düşman etmek için bütün şeytanî entrikalar yapanlar bu devletin, bu ülkenin, bu halkın dostu mudur, düşmanı mı?
Türk Kürt, dinci laik kamplaşması için çalışanlar haindir.
İyi bir gazeteci sadece savcılık yapamaz. Aynı zamanda avukatlık da yapmalıdır.
Gazeteci infaz memuru ve hele cellât değildir.
Vicdansız, ahlaksız, faziletsiz bir gazete ve gazeteci ülkesine, devletine, halkına bela olur, felaket getirir.
Gazeteciler elbette maaş ve ücret alırlar ama kalemlerini ve vicdanlarını asla satamazlar, kiralamazlar.
Gazete patronlarının, gazetecilerin gelirleri, servetleri temiz ve şeffaf olmalıdır.
Gemiyi batırmaya, uçağı düşürmeye çalışan medya hain bir medyadır.
Maddî menfaat için yağcılık, yalakalık, meddahlık yapanlar da zararlıdır.
Halkı aldatan, yalancılık yapan, ahlaksızlık için çalışan medya vatan hainidir.
Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytandır.
İyi, vasıflı, ahlaklı, faziletli, meziyetli, seviyeli, bilge, âdil bir medyaya sahip olan ülke, devlet, millet yükselir, kötü medya batırır.
Türkiye’nin çetin ve yaman bir medya problemi var.