Büyük anneden toruna (2)
Sevgili Ali Hür, sana içini aydınlatacak olaylardan bahsetmek isterdim. Fakat ne yazık ki gazeteleri açtığımda gözüm yine savaş mağduru çocukların dramatik görüntülerine ilişti. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde çocukların hepimizin koruması altında olduğuna vurgu yapılır. Fakat nedense bu kurum ve kuruluşlar katledilen Müslüman çocukların hakkında sadece istatistikî bilgiler vermekle yetinirler. Oysa kendini koruyacak güç ve yeterliliğe sahip olmayan çocukları korumak ve onların ihtiyaçlarını karşılamak hepimiz için bir sorumluluktur. Dolayısıyla onların maruz kaldığı şiddet hepimizi yakından ilgilendirir, ilgilendirmelidir de...
Düşünebiliyor musun sevgili yavrum… Çocuklarımızın cesetleri sergileniyor ve dramatik bir filmden bir kesit gibi gösterime sunuluyor. Fakat düşman aramıza o kadar büyük duvarlar örmüş ki, ellerimizi uzatsak da onlara ulaşamıyoruz… Çocuk çığlıklarını dindiremiyoruz, çocuklara uzanan hain elleri bükemiyoruz…
Sevgili Ali Hür, bazen başımı avuçlarımın arasına alıp düşünüyorum… Allah’ım savaşın tam göbeğinde doğup büyümüşüm… Sorumluluklarımın farkına varsam da çaresiz kalıyorum… Bize ve tüm İslam âlemine direnme gücü ver diye dua ediyorum… Sen de benimle aynı kaderi paylaşacaksın… Üzerime karanlık geceler doğuyor. Şiddetin her türlüsüne şahit oluyorum ama engelleyecek gücüm yok… Avazım çıktığı kadar bağırmak ve sormak istiyorum: Acaba bizim coğrafyamızda bu işgal ve katliamlar daha ne kadar devam edecek? Bizim çocuklarımız oyunların engin dünyasından koparılıp savaşın göbeğine sürülürken topluma öncülük eden kişi ya da kişiler ne kadar sessiz kalacaklar? Öpmeye kıyamadığımız çocuklarımız ellerimizden kayıp giderken bizler daha ne kadar susacağız? Umutvar olmak istiyorum ama duygularım beni çok ötelere götürüyor… Hayalimde Aylan’ın ölü bir balık gibi kıyıya boylu boyunca uzanan o masum bakışları canlanıyor… Sonra babasının kucağında kör bir kurşunla hayata veda eden Muhammed el Durra’yı düşünüyorum… Raşel’in, Fevzi Cuneydi’nin, Ahed’in bedenlerine sığmayan o kocamın yüreklerini ve ufuklara doğru yol alan bakışlarını görür gibi oluyor ve umutlarımı yeniden tazeliyorum.
Sevgili Ali Hür, sana güzel şeylerden bahsetmek isterdim. Ama çocukların katledildiği bir dünyada bunu nasıl başarabilirim? Ama umutlarımın en ücra köşesinde sen ve senin gibi cesur yürekli çocuklar var… İnanıyorum ki, İslam coğrafyasının üzerine çöken bu karanlık duman sizin iman, şuur, azim ve gayretlerinizle dağılıp gidecek… Sizin iman gücünüzle yeni bir güneş doğacak ve çocuklar ufuklarda özgürce uçurtma uçuracaklar… Sen benim umutlarımı yeniden yeşerten bir mücahit olacaksın… Buna yürekten inanıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.