Eşit şartlar!
SEÇİM sürecinde partilerin medyada boy göstermelerine ilişkin oldukça ilginç bir tartışma yaşanıyor.
Bir kesim diyor ki; seçim sürecinde iktidar partisi medyada çok daha uzun süre boy gösterdi, muhalefete bu şans tanınmadı! Ortada böyle bir iddia olunca medyada kimin ne kadar boy gösterdiğini araştırmak vacip oluyor.
Öncelikle TRT yayınlarına şöyle bir bakıyoruz.
1 Mayıs 20 Mayıs arasında AKP 41 saat 18 dakika kendini anlatma fırsatını bulmuş. Aynı sürede MHP’ye 52 dakikalık bir hak tanınırken İyi Parti’ye 9 dakika ayrılmış. HDP ve Saadet Partisi ise görmezden gelinmiş.
Partilerin TRT’deki boy göstermeleri arasındaki bu çarpık tablo adaylar arasında da aynı şekilde yaşanmış. AKP Genel Başkanı Erdoğan’a saatler ayrılırken öteki adaylara bu şans tanınmamış.
İktidar sözcüleri bu durum kendilerine hatırlatıldığı zaman bakın nasıl konuşuyorlar! İktidar sözcüleri “eşit şartlarda herkesin medyaya çıkma şansı varsa ve bunu kullanabiliyorsa bu önemlidir” diyerek soruyu resmen geçiştiriyorlar.
Yani “Seçim döneminde herkes eşit şartlarda medyada boy göstermiştir” diyemiyorlar.
Bir yerde “Eşit şartlarda medyaya çıkma şansları varsa” demek suretiyle önemli bir gerçeğin altını çizmiş oluyorlar. Ve yarışın eşit şartlarda geçmediğini itiraf etmiş oluyorlar.
Muhalefette şimdi diyor ki:
Böyle bir şansımız yoktu, hiçte olmadı! Muhalefetin böyle bir şansı olmadığı için kullanabilmesi de elbette söz konusu olmadı.
Şimdi düşünebiliyor musunuz iktidar sözcüleri saatlerce ekranlarda arz-ı endam ederken onların suçladıkları muhalefet hepten görmezden geliniyor ve onlara hiç şans tanınmıyor!
Mesela Saadet Partililer günlerce din düşmanları ile birlikte hareket etmekle suçlanıyorlar ve onlara hiç cevap hakkı tanınmıyor.
Sonra da “eşit şartlarda herkesin medyaya çıkma şansı varsa ve bunu kullanabiliyorsa bu önemlidir” denilmek suretiyle muhalefet ile adeta dalga geçiliyor.
Böyle konuşan iktidar sözcülerine sormak istiyoruz: Sözünü ettiğiniz eşit şartlar nerede? Yaşattığınız bu büyük haksızlığı nasıl görmezden, duymazdan ve bilmezden gelirsiniz?
Her şey apaçık ortada iken nasıl eşitlikten söz edersiniz? Bu kafa yapısının ülkeyi nerelere getirdiği ortada!
Elimizden “Rabbim beterinden koru” diye dua etmekten başka bir şey gelmiyor. İşin en üzücü yanı da bu durum!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.