Birlikte yaşadığımız son olaylar “Cumhur İttifakı’nın akıbeti” hakkında “iyimser” olmayı iyiden iyiye zorlaştırıyor.

Zira ittifakın iki önemli ortağı arasında bir hayli görüş farkı ortaya çıkmış bulunuyor.

Sırf “Kırıkkale çatlağı” bile başlı başlına Cumhur İttifakı’nın geleceği konusunda “karamsar” olmak için yetip artıyor bile.

Bildiğiniz gibi MHP lideri Bahçeli’nin “ülküdaşım ve dava arkadaşım” diyerek hakkında af istediği Alaattin Çakıcı hapis cezasını Kırıkkale’de çekiyor.

Seçim öncesinde MHP lideri Bahçeli, Çakıcı’yı tedavi olduğu hastanede de ziyaret etmiş bu ziyaret bir hayli tartışılmıştı.

Seçim sonrasında ise Çakıcı hakkında aralarında yatmakta olduğu hastanenin başhekimi ve il sağlık müdürünün bulunduğu bir heyet “istediği herkesle istediği kadar görüşebilmesi” için bir rapor hazırlamıştı. 

Bu gelişmeleri birlikte yaşadıktan sonra baktık ki Kırıkkale Başsavcısı görevinden alınarak Ankara’ya tayin edilmiş.

Ve de hemen ardından da Çakıcı’nın herkesle rahatça görüşmesi için rapor hazırlayan il sağlık müdürü ile hastane başhekimi de görevden alınmış.         

Belli ki Çakıcı ile ilgili olarak alınan kararlar MHP’yi ne kadar memnun etmişse AKP’yi de bir o kadar tedirgin etmiş.

Ne başsavcının Bahçeli’ye verdiği görüşme iznini ne de il sağlık müdürü ile başhekimin hazırladığı raporu tartışacak değiliz.

Bunlar çok doğru kararlar da olabilir, çok yanlış atılmış adımlar da olabilir.

Bizim dikkatleri çekmek istediğimiz nokta Cumhur İttifakı’nın iki önemli ortağının olaylara bakış açıları arasındaki büyük farklılık.

Sanki birinin ak dediğine ötekinin kara demesi gibi bir durum söz konusu.

Bu farklılık Cumhur İttifakı’nın geleceği hakkında iyimser olmayı imkânsızlaştırıyor.

İlk günden böyle görüş ayrılıkları ortaya çıkınca ittifakın geleceği hakkında karamsarlık ağır basıyor.

Oysa Kırıkkale örneği ortaya çıkıncaya kadar ne kadar uyumlu bir görünüm sergiliyorlardı.

MHP hiç pürüz çıkarmayan, AKP ne derse ona razı görünen uyumlu bir ittifak ortağı tipi çiziyordu.

Ama iş icraata gelince aralarında oldukça büyük görüş ayrılıkları olduğu ortaya çıkıveriyor.

MHP bir şey istiyor, bürokrasi üç aşağı beş yukarı bu isteğe uygun adımlar atıyor ama AKP buna karşı çıkarak atılan adımları yok sayan kararlar alıyor. Hal böyle olunca da Cumhur İttifakı’nın akıbeti hakkında iyimser olmak bir hayli zorlaşıyor.