Maaşını Tasadduk Ediyormuş
O alim ve fazıl cami imamının aileden rantı, geliri varmış, her ay maaşını alınca gizlice tasadduk ediyormuş. Hoşlanmayacağı için ismini vermeyeceğim.
***
Birine: Bu fakire taş atıp duruyorsun. Seninle kesinlikle polemiğe girmem. Ben amatör bir yazarım, sen ise profesyonel birisin. Bunca yıllık yazarlığıma, vaktiyle İstanbulda iki günlük gazete sahibi olmama rağmen sarı basın kartım bile yoktur. Sen, kendi ayarındakilerle polemik yapmaya bak.
***
Bazı büyük gazetelerdeki müstehcen yayınlar tahammül sınırlarını aştı. Bunları okuyup azanlar, kadınlara kızlara çocuklara hatta hayvanlara saldırıyor. Müstehcen yayınları durdurma, engelleme, frenleme, cezalandırma konusunda en ufak bir teşebbüs yok. Çağdaşları, laikleri anladık da, İslamcılar bu konuda niçin susuyor, işte bunu anlamak zor. Bu ahlaksızlığın sonu Sodom Gomore gibi olmaktır. Sodom Gomore ise, ahlaksızlıktan batmış, helak olmuştur.
***
Bazı İslamcılar dini manipüle etmek, dinde yenilik değişim yapmak istiyor. Buna güçleri yetmeyecektir. Fırka-i Naciye Ehl-i Sünnet ve Cemaat İslamlığı ilahî koruma altındadır. Ona saldıranlar tokat yer, sille yer, darbe yer. Onu korumakla, savunmakla vazifeli olan imkanlı ve sorumlu Müslümanlar bu vazifelerini yapmazlarsa, onlar da tokat yer, sille yer.
***
İslam temsilcileri hiçbir konuda israfa ve lükse kaçmamalıdır. Pahalı lüks otomobillerle gezmemeli, lüks meskenlerde oturmamalı, beş yıldızlı içkili fuhuşlu lüks otellerde konaklamamalı, içkili lüks restoranlarda yemek yememelidir. Kur’an, Sünnet, İslam, evrensel bilgelik israfı kötü görmekte, zemmetmektedir. İsrafa helaldir, caizdir diyen küfre düşer.
***
Şu donuk kafaya, zihniyete bakın: Camilerde cemaati arttırmak için hiçbir faaliyet ve hizmet yapılmıyor. Sıcak günlerde mabette serinlik olsun diye klima cihazı monte ediliyor. Bu cihazları sonuna kadar açıyorlar, dışarıdan terli terli gelen cemaat çarpılıp hasta oluyor. Bunun adı da klima hizmeti...
***
Bu zamanda en büyük hizmet iman hizmetidir. Bir kişinin mü’min olmasına vesile olan kimse için bakınız Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) ne buyuruyor: “Ey Ali, sen şimdi Hayberlilere iyice yaklaşıncaya kadar sükûnetle ilerle. Sonra onları İslâm’a davet et ve üzerlerine vâcip olan İslâmî esâsları onlara haber ver. Allah’a yemin ederim ki, senin irşadınla Allah’ın bir tek kişiye hidâyet vermesi, üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha kıymetli ve daha hayırlıdır!” (Hudarî, Nûru’l-Yakîn, s. 255)
***
İsim vererek, şu adam bu adam nasıldır, iyi midir, kötü müdür diye bendenize sormayınız, İslama, Kur’ana, Sünnete göre iyi veya kötü olmanın ölçütleri (kıstasları, kriterleri) bellidir. Onlara vurur, kendiniz hüküm verirsiniz.
***
Din istismarı (sömürüsü) yapan, dini maddî menfaate, nüfuza, üne, alkışa, lüks hayat sürmeye, zengin olmaya, riyasete, dünyaya alet eden kimseler alçaktır. Onların iyi Müslüman olduğu kesinlikle söylenemez. Onlar (şayet imanları varsa) kötü Müslümandır.
***
O Kur’an kursunun, o yatılı İmam-Hatip mektebinin, o Müslüman yurdun yemekhanesinde, her gün bir yığın ekmek ve yemek çöpe atılıyormuş. Bunların idarecileri günahkardır. Müslümanlıkta bir lokma ekmek, bir tane pirinç bile israf edilemez. Kendilerini göklerde gören, üzerlerine toz kondurmayan, ötekilerden hep alkış bekleyen, en doğru tenkit ve uyarıları bile nefretle karşılayan o günahkarları uyarıyorum.
***
Birilerine: Hiç kimseye zulm etmeyiniz, ah almayınız. Ahlar yakar.
***
Mutlu ve hayatından memnun bir salak gördüm. Cihan yıkılsa umurunda değildi. Mutlu olmak isterim ama onun gibi değil.
***
Müslümanlıkta üzülme kültürü vardır. Müslüman, kötü şeyler olunca mutlaka üzülmeli, kederlenmelidir. Açıkta işlenen günahlara, münkerlere, fısk ve fücura, nifak ve şikaka, fuhşiyyata azgınlıklara, içkiye, kumara, uyuşturucuya, seks köleliğine ve bunlara benzer kötü şeylere üzülmeyen bir Müslüman sözde Müslümandır.
***
Tokatlı Müslümanlara: Erkek çocuklarınıza Mustafa Sabri... İskilipli Müslümanlara: Çocuklarınıza Âtıf... Düzceli Müslümanlara: Mehmed Zahid... Trabzonlulara: Ali Şükrü... isimlerini veriniz. Her beldenin Müslümanları, çocuklarına o beldenin büyük velisinin, büyük din hizmetkarının, büyük şehidinin, kahramanının ismini versin. İsim ile müsemma arasında sırlı ilişkiler vardır. Umulur ki, mübarek isimler çocuklara yararlı olur.
***
Bursa valisi beyefendiye, selam ve hürmetlerimi takdimden sonra: Zat-ı aliniz sûrî validir. Bursanın asıl valisi Emir Sultan hazretleridir. Kaddesallahu sirrehü’l-aziz.
***
Bazı İslamcılar hem Müslüman, hem İslamcıdır. Bazıları ise sadece İslamcıdır, Müslümanlıkları yoktur.
***
Bediüzzaman hazretleri mezarından kalkıp, Nurcuların elli fraksiyona ayrılmış olduklarını görse sevinir mi, üzülür mü?
***
Onu camide gördüm, başı açık olarak namaz kılıyordu. Namazda erkeklerin başlarına takke veya ona benzer bir serpuş geçirmeleri, namazın edeb ve sünnetlerindendir. Bunu terk edenleri kınıyorum. Lütfen her Ehl-i Sünnet Müslümanı güzel bir takke edinsin ve cebine koysun, namazı takkeli kılsın. Cebimde takke için yer yok bahanesi şeytanîdir. Telefona yer var, takkeye de olacak.
***
Gaziantep’teki bir dostumuza: Orada mükemmel bir İslam Medresesi açmak mümkün değilse, IQ’ları 115’in üzerinde, sağlam karakter sahibi, istidatlı, ehliyetli, liyakatli, tahtası sağlam, kumaşı kıymetli on genç bulur, başlarına vasıflı bir hoca koyar, Hindistan’ın Lucknow şehrindeki Daru’l-Ulûm Nedvetü’l-Ulema Sünnî İslam medresesine gönderirsiniz. Dört beş sene sonra icazetli âlim ve fakih olarak dönerler ve inşaallah Antepte gerçek bir medrese açarlar.
***
Sekülerleşme, Müslümanların dünyevileşmesi, din ile hayatın birbirinden kopması intihardır.
***
Porsiyonu yüz liraya nefis ve leziz kuyu kebabı yiyen işkembeperver Müslümana: Sen burada keyfine bakarken, İslam dünyasında milyonlarca Müslüman açlık, sefalet, sıkıntı ile boğuşuyor. Sende hiçbir üzüntü, acıma yok. Sen aslında vicdansızın tekisin.
***
Türkiye’de islamî uyanış hareketi nasıl sabote ve dejenere edildi. Bu konuda çok ciddî bir kitap yazılmalıdır.
***
Birden hatırıma geldi, Nuran Kitapçı ve Mehmet Emin Alpkan çok değerli, faziletli, samimî Müslümanlardı. Kendilerini rahmetle anıyorum.
***
Kur’an okunurken cep telefonu ile oynayan, gelen mesajları okuyan, mesaj atan, haber okuyan o kimse gerçek Nurcu olamaz. Nurcu Kur’ana saygılıdır. Nurcu Kur’anın bendesidir.
***
Vakit namazlarını kılmayan, özrü olmadığı halde Ramazan oruçlarını tutmayan o kişi, gerçek Mevlevî değildir. Mevlevî namaz kılar, oruç tutar.
***
Herif o kadar gıybet etti ki, ağzından kan gelmeye başladı. Ölü kardeşinin kanıydı bu...
***
İnsanın selameti dilini tutmasındadır. Dilbazların başları beladan kurtulmaz.
***
Cerrahî şeyhi Muzaffer Ozak efendiyi rahmetle anıyorum. Çok kimsenin hidayetine vesile oldu, çok hizmetler etti.
***
Gerçek büyük adamların övgüye ihtiyacı yoktur.
***
Gerçek veliler kerametlerini teşhir etmezler, keramatfüruşluk yapmazlar.
***
Benim günahım yok diyene: Ya öyle mi? Senin bu sözün günah olarak sana yeter.
***
Ben cennetliğim diyene: İsmini Aşere-i Mübeşşere listesine hatt-ı destinle yazıver bari.
***
Adamcağızın altı yaşındaki çocuğu çok terbiyeli, uslu, sakin idi. İnşaallah büyüyünce iyi insan, iyi Müslüman olur.
***
Camide çocuk sesi... Eyvallah olsun ama cemaat namaz kılarken, kulak zarlarını yırtarcasına çığlıklar atmasınlar, deliler gibi koşuşmasınlar.
***
İstanbul’a beş yüz kilometre uzaktaki bir şehirde salih bir Müslüman yaşıyormuş. Randevu alabilirsem, ilk fırsatta oraya gidip elini öpeceğim.
***
On sekiz yaşındaki bir İslamcıyı anlattılar. Listenin dibinde aday olmuş, tabii ki seçilememiş ama şimdi her yerde kasıla kasıla ben milletvekili adayı idim edebiyatı yapıyormuş.