Van Doorn’u Türkiye’ye Davet Etmek
AVRUPA’da çok aşırıya giden İslam karşıtları vardır. Hollandalı politikacı Van Doorn bunlardan biriydi. Biridir demiyorum, biriydi diyorum. Çünkü o Müslüman oldu. Ardından delikanlı oğlu da Müslüman oldu. Birlikte hacca gittiler. Alınları secdeye varıyor.
Van Doorn İslam aleyhinde bir film hazırlatmıştı. Tevbe etti, pişman oldu.
Bizde de, çok aşırı, çok azgın, çok saldırgan İslam düşmanları var. Van Doorn’dan ibret alsalar, hem kendileri, hem Türkiye için ne iyi olur.
Van Doorn hadisesi bir İslam düşmanının Müslüman olabileceğini herkese gösterdi.
Elimde imkân olsa Van Doorn’u ve oğlunu Türkiye’ye davet ederim.
Bu işi bir kuruluş adına yapmam, Türkiye Müslümanları adına yaparım.
Van Doorn’ları reklâm konusu yapmam.
Bu daveti olumsuz hiçbir şeye alet etmem.
Konferans verdiririm... Camilere Cuma namazına ve vakit namazına götürürüm. Ciddî tekkelere, zikrullah meclislerine götürürüm.
Kimseye doğrudan çatmam. Dolaylı yoldan ibret alan alır.
Hollanda ile Türkiye arasındaki gerginlikler, krizler yapaydır, geçicidir.
Elimden gelse ona ve oğluna Türkiye vatandaşlığı veririm.
Bu işleri yaparken, Hollanda hükümetini ve halkını rahatsız edecek bir şey yapmam.
Hollanda çok başarılı, çok medenî bir ülkedir. Van Doorn vasıtası ve vesilesi ile oraya yüksek tahsil, yüksek lisans, doktora, araştırma yapmaları için en az bin kaliteli genç gönderirim. (Bir tek serseri, asalak, düşük karakterli, beyinsiz, geri zekâlı, arivist yavşağı göndermem.)
Hollanda bir lalecilik, çiçekçilik, fidancılık ülkesidir. Vaktiyle lale soğanlarını bizden almışlardı, biz bu konuda yaya kaldık, onlar ülkelerini bir Laleler Diyarı haline getirdiler. Bu yolla muazzam paralar kazanıyorlar.
Hollanda, denizden kazanılmış olan, seviyesi deniz seviyesinin altında olan topraklarda harika bir tarım mucizesi geliştirmiştir. Mucizeyi mecazî manada kullanıyorum. Türkiye’yi tarım, hayvancılık, çiçekçilik, lalecilik bakımından geliştirmek için onlardan destek ve yardım almamız şarttır.
İki ülke arasında vize karşılıklı olarak kaldırılmalıdır.
Hollanda’nın negatif tarafları yok mudur? Vardır. Ahlak, bilhassa seks konusunda Hıristiyanlıktan uzaklaşmışlar ve pagan ahlakı bataklığına düşmüşlerdir.
Becerebilir mi bilmem, Van Doorn’a imkân bulup Hollanda’da bir Mevlevî dergâhı açtırmak isterim. Sünnî bir Mevlevî dergâhı. Beş vakit namaz kılınacak, haftada bir de Mevlevî âyini, sema yapılacak. Bu âyin televizyonla Hollanda’ya ve dünyaya gösterilecek. Gerçek bir şeyh, gerçek dervişler... Turistik Mevlevilik gerçek Mevlevilik değildir, ondan hoşlanmıyorum.
Müslümanlığı kabul etmiş Hollandalı bazı gençlere sema öğretilecek.
Bütün bunlar siyasetin, ticaretin, sekter düşüncenin, cemaat holiganlıklarının, her türlü hafifliğin, bedeviliğin dışında ve üstünde olacak.
Hollanda 19’uncu asırda ve yirminci asrın başlarında geniş bir sömürge imparatorluğuna sahipti ve idarecileri maalesef Müslüman yerli halka zulm etmişti. İnşaallah bunun kefaretini ihtida etmek, Müslüman olmakla ödeyecektir.
Onlara İslam’ın Hz. Musa’nın ve Hz. İsa’nın dini olduğunu güzelce anlatmak lazımdır.
Sanırım haberleri olmayacaktır ama Van Doorn’a, oğluna ve din olarak İslam’ı seçmiş Hollandalılara selam ve hürmetlerimi gönderiyorum.
Hollanda’nın bütün halkı için de hayırlı dualar ediyorum.
İslam’da din konusunda gayr-i Müslimleri zorlamak yoktur. Müslüman olsalar da olmasalar da iyi geçinmemiz gerekir. Düşmanlık ve kavga olmasın; barış, anlayış, iyi münasebetler olsun.
Hollandalılara, birtakım bedevî cahillerin ve kanlı teröristlerin İslam’ın temsilcisi olmadıklarını, onlara bakarak İslam’ı kötü görmemelerini de güzelce anlatmak gerekir.
Bugün İslam’ın önündeki en büyük engel kötü ve cahil Müslümanlardır.
Hollanda’da yaşayan Sünnî mutedil Müslümanların; ülke, halk ve devlet olarak Hollanda’ya sadık kalmaları, ona zarar vermemeleri gerekir.
Hollanda’da İslam’a ve Müslümanlara karşı olan aşırılar varmış. Onların yaptığı da bir tür terördür. Teröre terörle değil, hikmetle, sağduyu ile cevap verilmelidir.
Aşırılardan bir grup, geçtiğimiz Ramazan’da, Rotterdam camii önünde, Müslümanları tahkir için domuz kızartmak istemişlerdi de belediye buna izin vermemişti. Müslümanlar, böyle seviyesiz provokasyonlara aynı tarzda tepkiler vermemeli, herkesin takdirini kazanacak asil ve yüksek tepkiler vermelidir.
***
Bazı notlar:
Hükümetimiz Hollanda’ya, başta lale olmak üzere çiçekçilik ve fidancılık konusunda çok meraklı, çok dikkatli, çok kabiliyetli, çok liyakatli (kullandığım sıfatlara dikkat) gençler göndermelidir. Bu gençler aldıkları eğitim, kazandıkları bilgi ile ileride Türkiye’yi lale ve çiçekçilik konusunda Hollanda’nın önüne geçirmelidir.
Hollanda vatandaşı olup da Türkiye’ye sempati besleyen birkaç uzman ülkemize çağırılmalı, bilgi ve ihtisaslarından yararlanılmalıdır.
Hollanda’nın değerli beyinlerinden bir kısmı Türkiye’ye davet edilmeli, onlara imkan verilmelidir.
Hollanda bir krallıktır. Orada gerçek bir demokrasi vardır. İnsan haklarına riayet edilmektedir. Hollanda laik bir sisteme sahip değildir.
Hollanda’da Hıristiyanlık gerilemektedir.
Bütün üstünlüklerine rağmen, Pagan ahlakına ve zihniyetine böyle yuvarlanmakta devam ederlerse gelecekleri parlak değildir.
Bizim onlardan öğreneceğimiz şeyler vardır. Onların İslam’dan öğreneceği çok şeyler vardır.
Bedevî zihniyetli, terörist birkaç aşırıya kızıp da İslam’a ve Müslümanlık âlemine cephe almak sağduyulu Hollandalılara yakışmaz.
Sadece dünyayı ihya etmekle, bayındır kılmakla iş bitmez. Hıristiyanlıkta da ahiret inancı, Kıyamet, hesap kitap vardır. Dünyanın imarı ile ahirette ebedî saadete kurtuluşa nailiyeti birlikte yürütmek lazımdır.