Dolar nasıl düşürülür?
Son günlerde tüm sohbetler dolar üzerine yapılıyor.
Dolar muhabbetleri alıp başını gidiyor.
Hızla yükselen dolar fiyatlarının nasıl düşürüleceği yolunda da her kafadan bir ses çıkıyor.
Kimi kafayı damada takmış durumda!
Ekonominin “kayınpeder-damat” ilişkisiyle idare edilmeyeceğini ileri sürüp, “Al damadı bak dolar nasıl düşüyor” diye ahkâm kesenler var.
Bu konuda daha farklı görüşleri olanlar da var.
Mesela, “Kanal İstanbul dersen kur durmaz” diyenler bulunuyor. Ek ithalat ve ek döviz borcu getirecek projelerden özenle kaçınılması gerektiği söyleniyor.
Türkiye’nin temel sorununun özel sektör borçları olduğu ifade edilerek “bütçe açığı ateşe benzin dökmekten farksız” deniliyor.
Devletin özel sektör borçlarını üstlenmemesi gerektiği savunularak bankaların özel sektör borçlarını yeniden yapılandırması tavsiye ediliyor.
Kur artışı nedeniyle Yap İşlet Devret projeleri borçlarını ödemekte zorlanınca hazine borç garantilerinin devreye gireceğini bunun da hazine açısından ek yük demek olduğu hatırlatılıyor.
Bütün bu tespitlerin yanı sıra biri daha var ki biz en çok bunu tuttuk.
Bu tespit söylem tutarsızlığına dikkat çekiyor.
Ve kur üzerinde olumsuz etki oluşturduğu iddia ediliyor.
Söylem tutarsızlığının insanın kendi ayağına kurşun sıkmasından farksız olduğu ifade edilerek piyasanın kime inanacağını bilemediği söyleniyor.
Yetkililerden çıkan bu farklı sesler piyasanın kafasını iyi karıştırıyor.
Özellikle de piyasa kurallarına göre davranmak yerine yeni kurallar icadına çalışmanın kafaları allak bullak ettiği belli. Evet, herkes “dolar fiyatının nasıl düşürüleceği” konusunda bir şeyler söylüyor ama bunların hangisi tam olarak gerçeği yansıtıyor, bunu bilemiyoruz.
Şimdilik herkese kulak veriyor, herkesi dinliyoruz.
Şu anda aklımıza en çok yatan söylem tutarsızlığı iddiası!
İktidar sözcüleri bu hususta biraz daha dikkatli davranırlarsa iyi olur gibi geliyor.
“Ekonominin bütün göstergeleri iyi olduğuna göre kurdaki artışlar dış güçlerin eseri” türünden yorumları fazla inandırıcı bulamıyoruz.
Böylesine afakî gerekçelerle vakit öldürme yerine daha gerçekçi nedenler üzerinde kafa yormanın yararlı olacağını düşünüyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.