ABD ile ilişkilerimizi Başkan Trump’ın şu sözleri en güzel şekilde açıklıyor olsa gerek! Başkan Trump diyor ki:

“Papaz Brunson’un serbest kalması için savaşıyoruz!”

Evet, ABD-Türkiye ilişkileri tam anlamıyla bir savaştan başka bir şey değil. Başkan Trump ve adamları Papaz Brunson’u bahane edip Türkiye’ye karşı savaş açmış durumdalar. Türkiye’yi ekonomik yaptırımlar ile hizaya sokmaya çalışıyorlar.

Türkiye ile yapılan ticareti alabildiğine zorlaştırarak akılları sıra intikam alıyorlar.

Ancak Türkiye’yi “dize getirtmeye” çabalarken farkına varmadan kendi aleyhlerine bir takım gelişmelere de yeşil ışık yakıyorlar.

ABD’nin Türkiye’ye karşı başlattığı bu savaş Türkiye’nin yeni arayışlar içine girmesine vesile olmuş durumda.

Düne kadar sadece ABD’nin dostluğu ve müttefikliği(!) ile yetinen Türkiye bugün başka ülkelerle ortaklık kurma peşinde koşturuyor.

“Kötü komşu insanı ev sahibi yapar” misali Amerika’da Türkiye’ye savaş açınca dünyada “kendisinden başka alternatifler” bulunduğunu bize hatırlatmış oldu.

Başkan Trump’ın Türkiye’ye karşı savaş açması elbette sadece Papaz Brunson’un serbest kalmaması ile açıklanabilecek bir olay değil.

Çünkü iki ülke arasında papaz Brunson’a gelinceye kadar halledilmeyi bekleyen daha birçok sorun bulunmaktadır.

Öncelikle ABD’nin 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne yeltenenlere hâlâ ev sahipliği yapıyor olması ve Türkiye’nin tüm taleplerini duymazdan gelmesi affedilir gibi değil.

Kabul etmek gerekir ki Başkan Trump Türk yöneticilerden önce davranarak savaş sözünü etmiştir.

İki ülke arasında bir savaştan söz edilecekse öncellikle bunu Türk yöneticilerin dillendirmesi gerekirdi.

Darbeye teşebbüs eden FETÖ mensuplarının iade edilmemeleri böyle bir savaş ilanını gerektirirdi.

Ama “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” misali Başkan Trump şimdi Papaz Brunson’un serbest bırakılmamasını bahane ederek Türkiye ile savaştıklarını söylüyor.

Evet, iki ülke arasındaki ilişkiler ancak savaş kelimesi ile açıklanabilecek boyutlara ulaşmış bulunuyor.

Dost ve müttefik gibi tanımlamalar ise tarihin derinliklerinde kalmış kelimeler haline gelmiş durumda.

ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye’ye açılan bu savaş ile hedefine biraz daha yaklaştığını söyleyebiliriz.

Bu aşamada, “ABD ile sorunlarımızı çözüp yolumuza devam etmek isteriz” şeklinde bir açıklama asla tasvip edilemez.