M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Vatanımızı Çöplüğe Çevirdik

Vatanımızı Çöplüğe Çevirdik

Başlarında Profesörleri bulunan bir grup Japon üniversite öğrencisi İzmir’i gezerken bir yerdeki ve etraftaki çöpleri görünce, Japonluk damarları kabarmış, hemen kollarını sıvamışlar, çöpleri büyük poşetlere doldurup ortalığı temizlemişler. Aynı grup gezmek için gittiği başka bir bölgemizde de böyle temizlik yapmış.

Şu faciaya bakınız: Biz Türkiyeliler vatanımızı pisletiyoruz, Japon turistler temizliyor.

Gazeteler yazdılar: Kartal civarındaki Aydos ormanları da çöplüğe dönmüş.

Bayramcılar, piknikçiler b.klu çocuk bezlerini bile atmışlar.

Aydos ormanlarına büyük miktarda moloz dökülmüş. Devlet, belediyeler, sorumlular nerede?

Medenî insanlar bir yere pikniğe gittikleri vakit, oradan dönerken etrafı tertemiz bırakır. Bu zor bir iş değildir. Çöpleri, şişeleri, gazeteleri poşetlere koyarsın, en yakındaki çöp bidonuna veya konteynere atarsın. Yakında böyle bir şey yoksa, otomobilin bagajına koyar, ilk gördüğün bidona bırakırsın.

Pislik... Pasaklılık... Tabiatsızlık... Derbederlik... Görgüsüzlük kol geziyor...

Vatanımız büyük evimizdir, onu çöplüğe çeviren bir toplum medenî değil, bedevîdir.

Japonlardan niçin ibret almıyoruz?

Ne kadar üzülsek azdır

Nasıl ıslah olacağız? Eğitim sistemimiz, okullarımız, öğretmenlerimiz genç nesilleri niçin temiz, doğru, dürüst, disiplinli, medenî, görgülü vatandaşlar olarak yetiştiremiyor?

Dünyanın en temiz ülkesi olmak konusunda Japonya ile yarışan Singapur’dan niçin ibret almıyoruz.

Koskoca devletimiz, ormanlara moloz döken eşkıya ile niçin baş edemiyor?

Şu canım memleketimizi çöplüğe çevirdik.

Evvelce birkaç kere yazmıştım, tekrar edeyim: Japonya’da hiçbir okulda temizlikçi, hademe, müstahdem yoktur. Tuvaletleri dâhil, okul binalarını öğrenciler ve öğretmenler temizler. Nasıl temizler? Tertemiz yaparak. Bizim pasaklılar bunu haysiyetlerine yediremez. Benim çocuğum tuvalet temizleyemez, paspas yapamaz. Öyle okulu yıkarım, müdürünü üçüncü katın penceresinden atarım diyenler memleketi ne hale çeviriyor.


 
Şuabü’l-iman kitabında yazıyor: İman yetmiş küsur şubedir, birincisi lâ ilahe illah demektir. En sonuncusu, yoldaki gelip geçene rahatsızlık veren bir şeyi kaldırıp bir kenara koymaktır...

Biz hem İslam’dan uzaklaşmışız, hem medeniyetten.

***

Muhterem efendim, siz benim yazılarımı okumaya mecbur değilsiniz. Canınız isterse, beğenirseniz okursunuz, beğenmezseniz okumazsınız. Tanışmak için gelmek istiyorsunuz. Maalesef size randevu veremeyeceğim. Bundan uzun yıllar önce Nokta dergisinden iki hanımefendi röportaj yapmak için randevu almışlardı. Gelmeden önce kütüphaneye gitmişler, eski BUGÜN gazetesindeki yazılarımın büyük kısmını tedkik etmişler, geldiklerinde o yazılarla ilgili keskin sorular yöneltmişlerdi.

***

Bugünkü Türkiye’yi bilmek, anlamak için İbn Haldun’u bilmek gerekir. Medenî kültür, bedevî göçebe kültürü vs.

***

Dedikodu hep kötüdür ama yüksek zekâlı ve kültürlü dedikoducularla, geri zekâlı ve bedevî dedikoducuların dedikoduları bir değildir.

***

Müslüman öğrenci yurdu... Öğrencilere yemek veriliyor... Bir tek öğrenci pilav tabağında bir tek pirinç bıraksa, o pirinç çöpe atılsa veya kanalizasyona düşürülse, o yurdun müdürü sorumlu olur, o tek pirincin hesabı ondan da sorulur… Her gün bir yığın ekmeğin ve yemeğin ziyan ve israf edildiği, çöpe atıldığı Kur’an kurslarının, öğrenci yurtlarının, yatılı İmam-Hatip mekteplerinin sorumlularının vebali ne kadar büyüktür.

***

Peygamberimizi (Salât ve selam olsun ona) dışlayan, o bir postacı idi, İslamı ve Kur’anı tebliğ etti, işi bitti diyen, Sünneti reddeden, sahih hadislere uydurma diyen reformcular dinden çıkar.

***

Mukallid Müslümanlar Kitab’tan ve Sünnet’ten kendi akıllarıyla hüküm çıkartamazlar. Onlar, din ve mezheb imamlarına, icazetli râsih ve muhlis ulema ve fukahaya uymak zorundadır.  Dinde birlik ancak böyle sağlanır. Her Müslüman din hakkında kendi re’y ve hevasiyle konuşursa kaos ve anarşi çıkar.

***

İffet, hayâ, namus Müslüman kadının en büyük ziynetidir. İffet, hayâ, namus yetirilirse, İslam toplumu çöker.


 
***

Müslüman gençlere, çok zengin ve seçkin ailelere mensup olsalar da, helâları paklamak, koridorları paspaslamak, camları silmek gibi temizlik işleri yaptırılmalıdır. Bu işler gurur ve kibri kırar, enaniyeti dizginler, insanı olgunlaştırır.

***

Lüks ve pahalı kravatının rüzgârla ters dönmesinden ve cafcaflı markasının görünmesinden hoşlanan geri zekâlılar adam olamaz.

***

Müslüman gençlere aşağıdaki konularda dersler verilmelidir: İ’tidal... Mürüvvet... Fütüvvet... İffet... Şecaat... Hikmet... İslam adab-ı muaşereti... Kibarlık... Nezaket... Âlicenablık...  Kanaat... Cömertlik... Lisanına hâkim olmak... Mücamele... Bu derslere devam edenler imtihan edilecek, başarılı olanlara sertifika verilecektir.

***

Uruguay’ın eski devlet başkanı Mujica, senatörlükten istifa etmiş. Bu zatı tanımayanlar, mutlaka inceleyip öğrensinler.

***

Küçük bir karınca bin zahmet, bir çekirge bacağını sürüklüyormuş. Bu nedir, bunu nereye götürüyorsun diyene, Hz. Süleyman aleyhisselama hediye götürüyorum demiş.

***

Ezana en büyük zararı, madenî sesleri sonuna kadar açılan bağırtlak hoparlörler veriyor.

***

Azgınlığın böylesi İslam tarihinde görülmemiştir.

***

Onlar hem sapıktır hem de saptırıcıdır.

***

Kur’an’a, Sünnete, Şeriata aykırı her şey hederdir.

***

Fahişelere imrenen, onları seven, onlara benzemeye çalışan, onları taklit eden kimseler fahişeler gibi olur.

***

Salih ve muttaqi bir Müslüman yemek konusunda seçici ve gurme olamaz.

***

Deprem... Yaklaşan depremin ayak seslerini duyabiliyor musunuz?

***

On sekiz yaşındaki nice turfa arivist, milletvekili olmaya can atıyor. Ağabeylerinden onlara sıra gelir mi acaba?

***

Eski milletvekili Şamil Tayyar feryad etmiş, birtakım adamları kurtarmak için rüşvet borsası kuruldu demişti. Onun son derece vahim ve önemli iddiaları hakkında bir araştırma ve soruşturma yapıldı mı acaba?

***

Birine: Haram yollarla elde ettiğin büyük servetine güvenme sakın. O haram servet ileride başına bin türlü bela getirecektir.

***

Onda MERAK yok... Onda DİKKAT yok... Onda HAFIZA yok... O, düşünce ve kültür kitabı okumaz... Bol bol zevzeklik ve gevezelik yapar... Sonra da kültürlü adam pozlarına bürünür.

***

Âhireti unutmak, sadece dünyaya dönük olmak... Din tehlikeye girer.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi