Turist dediğin böyle olmalı
Süleymaniye Camii karşısındaki Beydağı lokantasına iki zengin Katarlı hanım gelmiş, yemek yemişler. Sapanca’da bir yer almışlar, üzerine ev yaptırıyorlarmış, inşaat bitinceye kadar da oradaki iyi bir otelde kalıyorlarmış. Özel şoförleri, tercümanları varmış. Hanımlar tesettürlü çarşaflı imiş. Beydağı’nda mönü 15 lira. Hesabı ödedikten sonra, şu anda burada kaç öğrenci yemek yiyor demişler. Lokanta sahibi Hüseyin bey saymış, yirmi beş kişi demiş. Onların hesapları bizden demişler, 375 lira bırakıp gitmişler. Turist dediğin böyle olmalı.
**
İnanmak istemeyeceksiniz ama olmuş bir vak’adır. Bir lokantaya turist gezdiren biri gelmiş. Size turist gurupları getiririm ama bir şartla. İki misli para alacaksınız, yekunun dörtte biri bana verilecek. Yoksa getirmem demiş.
**
Epeydir gitmiyordum. Çarşamba günü öğle yemeğini Şehremini Odabaşı camiinin arka tarafındaki meşhur çibörekçide yedim. Bendeniz iki, yanımdaki arkadaş dört börek, iki ayran içtik, hesap 25 lira tuttu. Börekler gerçekten çok nefisti. O civarda on kadar çibörekçi açılmış.
**
O yalancı, iftiracı, namussuz, şerefsiz, çamur, pislik heriflerin ve karıların Allah belasını versin. Kazurat böcekleri...
**
Marla pastahanesi sahibi Hür bey şikayet ediyordu. Eleman bulamıyormuş, yerli halk çalışmıyormuş. Herkes devlet memuru ve işçisi olmak, yan gelip yatmak istiyor diyordu. Aynı fikirdeyim.
**
Trakya elden gidiyor. Arazileri esrarengiz kişiler iyi paralar vererek satın alıyor. Bunun sonu iyi olmaz.
**
Müzelik kıymetli çinileri matkapla delinip üzerlerine kalorifer petekleri monte edilen camiin önünden geçerken içim cız etti.
**
Camilerde, bilhassa sabah namazlarında liseli ve üniversiteli genç görülmüyor. İmam-Hatipli İlahiyatçı İslamcı gençler niçin camilere gelmiyor?
**
Çifte vatandaşlı Urfalı (Türkiye İsrail) bir hanım İsrail ordusunda askerlik yapıyormuş. Bundan yıllarca önce Şanlıurfa’da çok gizli çok kripto 18 Yahudi ailesi bulunduğunu okumuştum. Siyonist ordusunda hizmet gören bu genç hanım vatandaşımız o ailelerden birine mensup olsa gerek. (Fransızca kaynakta, Urfalı çok gizli Yahudilerin cuma namazına gittikleri, çocuklarını yazın Kur’an kursuna gönderdikleri, dış Yahudilerle görüşmedikleri yazılıydı. İsrail ordusunda askerlik yapan Yahudi’mizin ihtiyatsızlık yaptığı anlaşılıyor.)
**
O hırslı adamlar öleceklerini hiç düşünmüyorlar, bin yıl yaşayacaklarını sanıyorlar. İslam dini, “Ölüm sana öğüt olarak yetmez mi?” diyor.
**
Kemal 1881’de Selanik’te doğmamıştır. Cesur tarihçilerimiz onun asıl doğum yerini ve tarihini araştırmalıdır.
**
Sabiha Sultan... Fikriye... Latife Hanım... Birinci ile nikâhlanmak istemişti. Onunla evlenmiş olsaydı?
**
Merhum Adnan Menderes’in, on yıllık iktidarı esnasında on büyük ölümcül hatası olmuştur. Bunların birincisi, halk beni çok seviyor, çok tutuyor, kimse bana bir şey yapamaz kuruntusudur. (Onun diğer ölümcül hatalarını başka bir zaman yazacağım.)
**
Anadolu ve Trakya Rumları, Türkiye bizim vatanımızdır, devletimiz Türkiye devletidir, Müslümanlarla barış içinde yaşamalıyız demiş, 1919’da İzmir’e çıkan Yunan ordusunu işgal ordusu olarak görmüş ve gereklerini yerine getirmiş olsalardı, bugün beş milyon Ortodoks Rum vatandaşımız olacaktı. Yanlış ata oynadılar ve tarihten silindiler.
**
Siyaset pisliklerine burunlarını fazla sokan, aşırı ve yıkıcı muhalefet yapan bütün islamî cemaatlere, kuruluşlara, tarikatlara sesleniyorum: Hikmetin ışığında itidal yoluna giriniz. Aksi takdirde, dosyalar hazırlanıyor, başınıza çok çoraplar örülebilir. Bu çorapları kim örüyor? Bizzat sizler. Dost acı söylermiş, bu fakire kızmayın.
**
Ben iyi, salih, doğru dürüst Müslüman’ım diyenler yalancıdır. Gerçekten iyi ve salih Müslüman böyle bir iddiada bulunmaz.
**
Bir adam ki, benim hiçbir hatam yanlışım kusurum eksiğim yok diyor, bütün hataların ötekilerde olduğunu iddia ediyor, o adam gerçek bir adam değildir. Kişi noksanını bilmek gibi irfan olamaz.
**
Vefa: Şemsiye gibidir, yağmur esnasında bulunmaz.
**
Kriz küçük esnafı, küçük üreticileri, küçük tacirleri, küçük yayınevlerini çok sarstı. Allah beterinden muhafaza buyursun.
**
Merhum hattat Hamid beyin harika bir Hilyesini, müzehhibelerin melikesi Rikkat hanım süslemiş, değerli dostum Uğur derman bey lütfetti, Seçil Ofset matbaası sahibi Salahi beyin himmetiyle fevkalade güzel şekilde basıldı. Çerçeveciye verdim, hazır olunca Bedir Yayınevi’nde, arzu edenlere makul ve ucuz fiyatla verilecektir. Satışa arz edildiği gün bendeniz de orada bulunacağım. Evlerine ofislerine Hilye asmak isteyenlere duyururum.
**
Birtakım büyük bürokratların çalışma odalarının fotoğraflarını gördükçe çok üzülüyorum. İç dekorasyon genellikle berbat. Yüksek bürokratın makam odasında sanat eserleri, sanat kıymeti olan objeler, içinde ciltli kitaplar olan bir kütüphane, bir vitrin, çini panolar, gravürler, eski haritalar, estetik boyutu olan fotoğraflar, yerde el dokuması kök boyalı halılar, yazı masasının üzerinde kıymetli ve zarif şeyler olmalı. Koskoca bir zat, ofisi kabak gibi döşenmiş... Devletin itibarı kırılıyor.
**
On dört büyük tarikat vardır. Bunların mensupları ve dervişleri kesinlikle gıybet etmezler. Ediyorlarsa onlar gerçek derviş ve muhib değil, sahte derviştir. Nurcular için de aynı kaide geçerlidir. Hiçbir gerçek Nurcu gıybet etmez. Eden sahte Nurcudur.
**
Bazı konuları tekrar tekrar yazıyorum. Çünkü önemli konuların, tekrarlarında büyük fayda vardır.
**
Şehrin en büyük din âlimi yazılarımı okuyor, talebesine okutuyor ve bendenizi teşvik ediyor. İnşaallah faydalı olduklarına bir delildir.
**
Bir ideolojinin azat kabul etmez kölesine: Benim fikirlerim uçuk değil, sen aşırılık ve sapıklık tarafına uçmuşsun.
**
Taqiyeci bir mutezilîye: Ehl-i Sünnetin kelam ulaması, Mutezile fırkasının Ehl-i Sünnete aykırı BÜTÜN inanç, görüş ve fikirlerini çürütmüşlerdir. Ehl-i Sünnet yüzde yüz doğrudur, haklıdır. Mert bir Müslüman’san, Mutezilî olduğunu açıkça ilan et.