Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Merkez Bankası arasında faiz konusunda ortaya çıkan “anlaşmazlık” henüz çözüme kavuşmuş değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz konusundaki hassasiyetinin devam ettiğini belirterek Merkez Bankası’na sitemde bulunmaya devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sitemlerine karşılık Merkez Bankası da “bildiğini okumayı” sürdürüyor.

“Kim haklı, kim haksız” diye hakem rolüne soyunacak değiliz.

Ekonomistlere bakarsanız Merkez Bankası bir takım kararları almakta geç bile kalmış. Ama siyasilere bakarsanız şer odakları ekonomimiz üzerinde sürekli kirli oyunlar oynuyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şu sözlerle Merkez Bankası’nı eleştiriyor:

“Son olarak Merkez Bankası sürekli gündeme getirilen faiz artışını oldukça yüksek bir oranda gerçekleştirdi.

Diyor ya bağımsızlık!

Hadi buyur bağımsızlık!

Şimdi bakalım bağımsızlığın neticesini göreceğiz.

Şu an şahsen benim sabır safhamdır.

Bu sabır da bir yere kadar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sadece bunları söylemekle kalmayıp Merkez Bankası’nın enflasyon tahminlerinin tuttuğunu görmediğini dile getirerek bir göndermede daha bulunuyor.

“Sabır da bir yere kadar” sözü bize oldukça manidar geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözünün arkasından oldukça ciddi kararlar alınabileceğini düşünüyoruz.

Mesela bir sabah uyandığımızda Merkez Bankası mevzuatının değiştirilmiş olduğunu öğrenebiliriz.

Aynen Varlık Fonu yönetimi gibi bir yönetim de oluşturulabilir.

Bu görüşü paylaştığımız kimi arkadaşlarımız, “Yok artık o kadar da yapamaz” diye itiraz ettiler.

“Yapar mı, yapamaz mı?” diye bir tartışma açma niyetlisi değiliz ama “yok artık o kadarını da yapamaz” görüşünü paylaşmadığımızı ifade etmeliyiz.

Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Merkez Bankası arasındaki görüş ayrılıkları aynen eski sistemde olduğu gibi devam ediyor.

Yani Merkez Bankası parlamenter sistemde nasıl söz dinlemiyorsa şimdi başkanlık sisteminde aynen öyle davranıyor.

Ve bildiğini okumaya devam ediyor.

Oysa başkanlık sistemine nasıl bel bağlanıyordu ve parlamenter sistem terk edilince faizlerin düşeceği iddia ediliyordu.

Açık seçik görülüyor ki tahminlerin hiçbiri tutmuyor.

Böylesine bir zıtlaşmaya başkanlık sistemi ne kadar tahammül gösterir?

“Sabır da bir yere kadar” sözünü bu yüzden önemsiyoruz.