Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Washington Post gazetesinde yayınlanan makalesinde, “ABD Suriye’deki teröristleri silahlandırmayı durdurmalı” diyor.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun bu görüşüne aynen katılıyoruz.

Gerçekten de ABD teröristleri silahlandırma işlemine bir an evvel son vermeli.

Çavuşoğlu’nun Washington Post’ta yayınlanan makalesinde katıldığımız görüşler olduğu gibi katılmadığımız bölümler de var.

Dilerseniz önce makaleyi şöyle bir özetleyelim:

“Başkan Trump’ın başarısız Ortadoğu politikasını değiştirme fırsatı var.

ABD ve Avrupa makamlarınca terörist olarak benimsenmiş bir örgütün Suriye kolu olan YPG’ye silah yardımını durdurarak terör örgütüne bir darbe vurabilir.”

Şimdi denilebilir ki bu söylenenlerde katılmayacak ne var?

Bunlarda elbette katılmayacak bir şey yok.

Çavuşoğlu’nun katılmadığımız görüşü şu:

“Şimdi bir taraf seçme zamanı!” İşte bu görüşe katılmıyoruz, çünkü ABD tarafını çoktan seçmiş bir durumda bulunuyor.

Türkiye’nin anlamak istemediği ya da anlamazlıktan geldiği vahim konu da bu!

Sanki ABD önemli bir karar öncesindeymiş gibi davranılmasını içimize sindiremiyoruz.

Bize göre ABD tarafını çoktan seçmiş durumda ve Türkiye’de buna göre politika geliştirmek zorunda.

Bu gerçek görmezden gelinerek hâlâ “stratejik ortaklık” gibi lafların edilmesini doğru bulmuyoruz.

Bu noktada Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “ABD için şimdi bir taraf seçme zamanı” sözlerini anımsıyoruz.

Ve aynı fırsatın Türkiye için geçerli olduğunu hatırlatmak istiyoruz.

Türkiye önüne çıkan bu fırsatı iyi değerlendirir ve tarafını doğru olarak belirlerse pek çok sorununu çözmüş olmaz mı?

Mesela Türkiye’de izlenmekte olan dış politikanın başarılı olup olmadığını da tartışmaya açabilir.

“Şam da Cuma namazı kılma” hayali ile yola çıkanların bugün hangi noktada olduklarının muhasebesini yapma zamanı gelmedi mi?

Evet, Trump nasıl başarısız Ortadoğu politikasını değiştirme fırsatına sahipse Türkiye de başarısız dış politikasını yeni baştan gözden geçirme fırsatını yakalamıştır.

Tarafını çoktan seçmiş olanlara, “Şimdi sizin için taraf seçme zamanı” denilmesi ise vakit kaybından başka bir şey olamaz.

Trump’a hatırlatılan fırsat Türkiye için de aynen geçerlidir.