Düşünün ki yaşadığınız kentte bir yangın çıksın!

Ve yangın giderek yayılma temayülü göstersin.

Böyle bir ortamda Belediye Başkanı ya da İtfaiye Müdürü çıkıp konuşsa ve “yangına karşı çok güçlü bir mücadele programı açıklayacağız” dese ne hissedersiniz?

Doğrudan yangını söndürecek bir adım atılması yerine “cek” ve “cak” ile biten bir sürü cümle kurulsa bu sizi tatmin eder mi?

Ülkemiz de yaşanan krizi hadi kriz demeyelim de iktidar sözcüleri gibi ekonomik sıkıntı diyelim.

Bu sıkıntıyı aşmak için ne yapılıyor?

Elbette boş durulmuyor ve bir şeyler yapılıyor ama bunun kamuoyuna intikali “cek” ve “cak” ile biten cümlelerle oluyor. “Haftaya şu yapılacak, yakında ekonomi dengelenecek, enflasyon ile güçlü mücadele programı açıklanacak” gibi hep ileriye dönük mesajlar veriliyor. Oysa çarşı pazar yangın yerine dönmüş durumda!

Şayet yetkililer mahalle pazarında fahiş fiyatla satış yapan birini bulmuşlarsa hemen onu afişe edip yaşanan bütün sıkıntının kaynağı oymuş gibi takdim ediyorlar.

Ama biliniyor ki sıkıntının temeli çok daha derinlerde.

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak bütçe disiplininden taviz verilmeyeceğini, ekonominin dengeleneceğini ve enflasyonla mücadele için güçlü bir program açıklanacağını müjdeliyor.

Böyle ileriye dönük müjdeler vermek yerine “şunu bunu yaptık” diye aldıkları tedbirleri sıralayabilseler! Belli ki arayış içindeler. Ama daha enflasyon tahminleri bile tutmuyor.

Dün Merkez Bankası yönetimini enflasyonu doğru tahmin edememekle suçlayanların bugün beklentilerinin üzerinde enflasyon çıkmasına ne denir? Enflasyon rakamları elbette beklentilerinin üzerinde çıkacaktır.

Çünkü onlar hâlâ enflasyonla güçlü mücadele hazırlığı içindeler. Bir yandan bütçe disiplininden taviz verilmeyeceğini söylerken seçim öncesi emeklilere verdikleri ikramiyeleri unutmuş gibiler.

Elbette emeklinin mali durumunun iyileştirilmesinden yanayız ama oniki milyon emekliye iki bayram peş peşe biner lira ikramiye verenler bütçe disiplininden nasıl söz eder?

Keşke bu ikramiyeler verilirken bütçe disiplini dedikleri şeyi hatırlamış olsalardı.

Başkanlık sistemine geçilmeden önce ortaya çıkan bütün sorunları eski sistemin aksaklıklarına bağlıyorlar ve yeni sisteme geçilince tüm problemlerin tıkır tıkır çözüleceğini iddia ediyorlardı.

Hiçbir şey düşündükleri gibi gelişmiyor. Devlet gemisi sadece vaatlerle yürütülemez ki!

Acilen bir şeyler yapılması gerek.