Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Sistem bankalara çalışıyor

Sistem bankalara çalışıyor

Uygulanmakta olan ekonomik sisteme ne ad verilirse verilsin, sonuçta yerli ve yabancı (küresel) sermaye sahiplerine hizmet eden bir sistem var. Böyle olunca da mevcut sisteme bankacılık sistemi demek yanlış olmaz. Çünkü ülke nasıl bir krizden geçiyor olursa olsun, bankalar her durumda kâr ediyor. Hatta diyebiliriz ki, kriz dönemlerinde bankların, yani para sahiplerinin kârları (gelirleri) daha da artıyor. Belli periyotlarla açıklanan bankaların kâr durumu açıkça bunu gösteriyor.

Özellikle dar ve sabit gelirliler ekonomik krizlerden ciddi ölçülerde etkilenirken tuzu kuru olanlar hiç etkilenmiyor, hatta gelirleri artıyor. Çünkü sistemin ismi adı üzerinde kapitalist. Bazıları buna liberal deseler de sistemin esasını kapital (para) oluşturuyor. Kapital (para) böylesine öne çıkınca da vatandaşın çektiği sıkıntılar kapital sahiplerini ilgilendirmiyor. Bu durumu bir gazete, “Vatandaş geçim derdinde, bankalar kâr peşinde” şeklinde ifade etmiş. Çünkü ekonomide ortaya çıkan kriz döneminde en çok etkilenenler dar ve sabit gelirliler oluyor. Diyebiliriz ki, altta kalanlar, her türlü sıkıntıyı çekenler dar ve sabit gelirliler oluyor. Çünkü sistem böyle oluşturulmuş. Son sözü söylemek durumda olan küresel sermaye sahipleri sistemi istedikleri gibi ayarlamışlar.

Son ekonomik krizin tüm suçu ABD’ye yüklenirken bu ülkeyi 16 yıldır istedikleri gibi tek başına yönetenlerin bu işte hiçbir sorumlulukları yokmuş gibi bir hava estiriliyor. Elbette, küreselleşmiş bir dünyada dünyanın herhangi bir köşesinde ortaya çıkan kriz dünyanın çeşitli köşelerini de etkileyecektir. Özellikle de uluslararası ticaretin dolara bağlandığı bir dünyada dolar hapşırsa paramızın grip olmasının yadırganacak yanı yok. Bunun içindir ki yıllardan beri İslam dünyasının bu dolar tahakkümünden kurtulabilmesi için İslam Birliği’ne ihtiyaç olduğu vurgulanır. İslam Birliği’nin tesisi ile adına İslam Dinarı denebilecek yeni bir ortak para birimine geçilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ne var ki, böyle bir organizasyon vazgeçilmez bir gerçek olarak ortada dururken iktidar sahipleri mevcut yapıyı aynen sürdürüyor, mevcut ekonomik sistem içinde dışarıdan etkilenmeden ayakta durulabileceğini sanıyorlar. Ne var ki, son dolar terörü gidilen yolun yanlış olduğunu görmek isteyenler için açıkça otaya koymuş olmasına rağmen dayatılan sisteme teslim olunmuşluk devam ettiriliyor.

Sadece son dolar dalgalanması ile paramızın yüzde 40 civarında değer kaybettiğini, buna karşılık dış borçlarımızın durduğu yerde yüzde kırk arttığını düşünürsek mevcut sistemin sadece para sahiplerini koruduğunu, bu işin aracı kurumlarının da bankalar olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan son günlerde faiz indirimden söz etmiyor olsa da sıkça faizlerin düşürülmesi gerektiğini vurguladı, bankalara faizleri düşürmeleri konusunda çağrıda bulundu ama aksine faizler aldı başını gidiyor. Faizlerin artması, paramızın değer kaybetmesi fiyat artışı olarak dar ve sabit gelirlilere yansırken, para sahiplerinin gelirleri artan faiz oranında yükseldi. Yükselmeye de devam ediyor.

Son 8 ayda bankaların kârının net 38 milyar olduğu hatırlandığında bu paranın doğrudan doğruya zor duruma düşen vatandaşın yaşadığı sıkıntıyı hiç olmazsa geçici olarak hafifletmek için bankaların kapısını çalmak zorunda kalışından kaynaklandığını söylemek yanlış olmaz. Sonuç olarak diyebiliriz ki, vatandaş ekonomik olarak sıkıştıkça bankaların kârı artıyor. İşin üzüncü yanı da bankalara yöneticilerin bile sözü geçmiyor. Yöneticiler ne derse desin onlar bildiklerini okuyorlar. Bu da gösteriyor ki, faizci sistem ayakta kaldığı sürece kazanan sadece küresel sermaye sahipleri olacak, geniş dar ve sabit gelirliler sermaye sahiplerinin daha fazla kazanması için çalışmayı sürdürecektir. Böyle bir dünyada adaletten söz etmek mümkün olabilir mi? Adaletin olmadığı bir dünyada insanların huzur bulabilmesi mümkün mü?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi