Emeklilik sorunları ve çözümler
Yaklaşık bir haftalık aradan sonra yeniden masa başındayız.
Bir haftalık arada Frankfurt/Almanya’da hayırlı bir iş için bulundum. Sınırlı derecede Türkiye gündemini de izlemeye çalıştım tabii.
Kanayan yaramız olması nedeniyle orada karşılaştığım ileri yaşta insanlara emeklilik durumlarını sordum. 60 yaşlarına rağmen kimse emeklilik beklentisinde değildi. Hatta 50 yaş üstü kimseler daha emekliliğin adını bile anmıyor, o beklentiye girmiyordu.
Kurallar belli. Seçim için sistem değişmiyor oralarda.
Ülkemizde bu sistem Rahmetli Demirel ve ekonomist Bakanı Tansu Çiller sayesinde berbat hale geldi. Seçim uğruna ülkemizin sosyal güvenlik sistemi batırıldı. (Kısaca SKK’yı Kılıçdaroğlu değil, Demirel-Çiller ikilisinin kararları batırmıştır)
Sonraki reformlar ise, sorunu çözüm yerine, sistemi daha karmaşık hale getirdi. Maalesef sistemimiz çok çalışanı ve çok kazananı teşvik etmiyor. Çok çalışmayı da teşvik etmiyor.
Sistemi bir türlü çalıştığın ve ödediğin prim üzerinden maaş bağlamaya getiremedik. Asgari emekli maaşı kavramı ile nerede ise asgari ücrete yakın emekli maaşı vaatleri ile seçimlere oynadık.
Bugün 20-25 yıl çalışanın bile gözü emekli maaşında. Çünkü daha çok çalıştıkça alacağı emekli maaşı düşüyor.
Yazıktır.
Öyle reformlar yaptık ki, çalışma hayatından sonra sürünme hayatı başlıyor. O nedenle insanlar erken emekli olup, çifte maaşla çalışmaya devam etmek istiyor.
Ne çalışan kazanıyor; ne de emekli olan.
Burada iki kriter olmalıydı:
1- Ne kadar prim ödedin = Ortalama ömre göre ne kadar maaş alacaksın? Buna göre bir maaş dengesi kurulabilirdi. Bu sayede kişi şunu bilirdi: 15 yıl asgari ücretle çalıştım ama 40 yaşında emekli olursam ancak -örneğin- 150 TL emekli maaşım oluyor. Ama 45 yıl asgari ücretle çalışarak, 63 yaşında emekliliğimi istersem örneğin 3 bin TL emekli aylığım olacak.
Kişiler bu teşviki bilmeli ve çok çalışma devlet tarafından da teşvik edilmeli. Oysa günümüzde bırakın çok çalışmanın teşvik edilmesini, çok çalışma cezalandırılıyor. Böyle bir düzende elbette herkes emeklilik isteğinde bulunur.
Bakınız şöyle bir yol denenemez mi? Kişi 52 yalında emekli olup sürünecek bir maaş alacağı yerde, her çalışmaya devam ettiği her yıl için hem maaş almayacak, hem de devlete prim ödeyecek. Ve bu prime devlette küçük bir pay ekleyerek ileriki yıllarda o kişi emekli olduğunda çok daha yüksek maaş imkanına kavuşmuş olacak.
2- Emeklilik sisteminde bir de yaşa bağlı ödenekler çıkartılabilir. Mesela 65+ üstü yaşlarda devlet ekstra ödemeler yapabilir. 70+ yaş sonrası bir ekstra destek daha. Hatta 80+ veya 85+ yaşlarda devlet desteği çok daha artırılabilir. Yani emekli destek ödemeleri (Bayram ikramiyeleri gibi) yaşa bağlı yapılabilir. Genç yaşta emekli destekleri çalışanların zaten ağır olan yükünü daha da artırmaktadır.
Bu konuyu şu şekilde noktalayalım: Çalışırken çok süründürmemek gerekiyor. Acısı erken emeklilik isteği ile ortaya çıkıyor. Ama her emeklilik isteğinin karşılığında Ankara’nın israf harcamaları karşımıza çıkıyor. O kadar israfa para var ise, emeklilerin parasına mı ihtiyaç var deniliyor.
Ne diyebilirim ki, insanlar da haklı!
ÖNGÖRÜLER VE GERÇEKLER
Doların yükseliş aşamasında şahsen 5,0-5,50 aralığının üstünü ekonomik temelde karşılıksız görüyordum. Ama bir gece yapılan “A-B-C planlarımız da var” açıklaması ve sonrasında da Trump’ın sorumsuz ve sınırsız tehdit açıklaması bize 7,20’yi gösterdi.
Sonrasında “biz bu dengeyi sağlarız” dedik. Dolarda 8,0-10,0 lira senaryolarının gerçekçi olmadığını yazdık. Ve düşüş beklentimizi açıkladık.
Bu yolda Ağustos ayında “AK Parti rekoru geliyor” başlığında rekor cari fazla beklediğimizi açıkladık. 10 Eylülde yazdığımız o rekor beklentisi 11 Ekim’de açıklandı ve 2,6 milyar dolar cari fazla geldi.
13 ve 18 Eylül’de döviz hesaplarında 20 milyar dolar azalışın izini sürdük ve bu dövizlerin bozdurulmadığını, büyük kısmının (15-16 milyar dolar gibi) muhtemelen yurtdışına çıktığını açıkladık. Ve 11 Ekim’de açıklanan ödemeler dengesinde gördük ki, 14,3 milyar dolar ülkemizden sermaye çıkışı gerçekleşmiş.
Ek: O zaman sorunları irdelemeye ve çözüm modelleri önermeye devam edelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.