Bir “andımız olsun” diye ısrar ediliyorsa, Müslüman Türklük şuurundan ziyade Atatürk milliyetçiliği ve “Tek Adam” ideolojisi taşıyan, kimlik şuuru zayıf köhne “and” değiştirilmeli ve şöyle olmalı:

Bismillahirrahmanirrahim / Türk milletindenim. Ülküm milletimi çok sevmek ve yükseltmektir. Ecdadımın açtığı yolda, gösterdiği istikamette hiç durmadan yürüyeceğime and içerim. Varlığım Türk vatanına armağan olsun. 
Bu ülkede nesillerin, millet ve vatanına köklü bir  mensubiyet şuuru kazanması isteniliyorsa “andımız” dan daha çok, Osmanlı-Türk asırlarında ilk mekteplerde yapılan “âmin alayları” sadeleştirilerek eğitim hayatına sokulmalı.  

İslâmlaşmış Türk milleti oluşumuzun temellerinde “Âmin Alayları”, bir başka adıyla “Bed-i Besmele törenleri” de denilen “Dua Alayları” vardı. İlâhîler ve âminler eşliğinde mektep kapısına varılır, tören yapılırdı. Çocuklar dua ettikten sonra içeri girerlerdi. Hoca ilâhîler okur ve çocuklar için şöyle dua ederdi: 

"Yâ İlâhî başlayalım ism-i Bismillâh ile / Bu duâya el açalum ism-i Bismillâh ile / Sen kabûl eyle duâmız Besmele hürmetine / İlmini eyle müyesser yâ İlâhe'l-âlemîn / Ol Muhammed hürmetine meded eyle yâ Mu'în / İlmini eyle müyesser yâ İlâhe'l-âlemîn / Kapuna geldik niyâza yâ İlâhe'l-âlemîn / Eyleyip mansûr muzaffer kullarına yâ Mu'în."
Osmanlı-Türk ordusunda toplu dua olarak bilinen dinî muhtevalı gülbang da çektirilebilir ilk ve orta mekteplerimizde. Gülbang; “Gül sesi” demektir. Bâzı dinî ve resmî törenlerde bir usul ve makam ile okunan duadır. Bu duada gül, Resûller Resûlü Efendimiz’e benzetildiği içindir gülbang denilmiştir.                                                                                                              
Hülâsa edilmiş bir gülbang metni şöyle: “…Allah Allah Allah, daim Hayy ( üç defa) / Evveli gaza, âhiri gazâ / İnayeti Hüda kasdı â’dâ / Himmeti enbiya, kuvveti evliya / Resûli kibriya Muhammed Mustafa (s.a.v.) / Din-i mübin uğruna / Şehid olan gaziler aşkına / Diyelim aşk ile bir Allah…”

Bu dua ve ilâhîler sadeleştirerek ilk ve orta mekteplerde okutulmalı ve yeni nesillerin zihni Kemalist ülkülerden arındırılmalı. Böylelikle Türkiye’nin çocuk ve genç dimağları Atatürk milliyetçiliği gibi ideolojik bir ikona bağlanmaktan kurtulacak ve İslâm potasında erimiş Türk milleti ülküsüyle yetişecek.