Paraya dair
Para hırsı günahların anasıdır. Müslüman bir toplumda para ana değer olursa o toplum önce sarsılır, sonunda batar.
Helal olmayan para kazanç servet Cehenneme götürür, yakar.
Dini imanı para olan kişi, dıştan Müslüman gibi görünse de küfre yaklaşmıştır.
Zaruret dışındaki rüşvete helaldir diyen kâfir olur.
Salih Müslümana az para yeter. Fasık ve facir paraya, mala, servete doymaz.
Para şeytanın en büyük yardımcısı ve vasıtasıdır.
Bereketli helal yüz lira, bereketsiz haram yüz bin liradan hayırlıdır. Bu hesaba Altın Buzağı’ya tapanların aklı ermez.
İnsanların en faziletlisi, en büyüğü, en bilgesi olan Peygamberimiz (Salât ve selam olsun ona) parayı sevmezdi.
Haramın azabı vardır, helalin hesabı...
Rızık paraya bağlı değildir.
Süper zengin, hastalıkları dolayısıyla perhiz yaparken, günübirlik yaşayan fakir hamal, esnaf lokantasında iyi yemekler yer.
Aç gözlü olma, tok gözlü ol.
Hayvanların en güçlüsü aslan, karnını doyurabilmek için büyük zahmetler çeker; Allah, yeni doğmuş, gözleri kapalı kedi yavrularına ılık sütlerini kürk içinde içirir.
Mütevekkil olanın gemisi batmaz.
Müslümanların en kötüleri ‘abede-i denanir ve derahim olan süfehadır.
Sadece beş lirası olan cömert, bunun yarısını ile kendi karnını doyurur, diğer yarısı ile bir aça simit yedirir, çay içirir.
Dünya iki padişaha dar gelmiş, kırk derviş bir kilime sığışmış.
Zekât ve sadaka vermeyen zenginlere yazıklar olsun, vah onlara eyvah onlara!
Zekât Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha aykırı şekilde verilirse, dosdoğru verilmiş olmaz, yeniden verilmesi gerekir.
Zekât almaya hakkı olmayan kişi zekât toplarsa Cehennem ateşi toplamış olur, yanar.
En büyük, en kârlı, en güzel ticaret AllahüTeala ile yapılandır.
Bazı veliler, ceplerinde üzerinde Deccal sureti olan paralar bulunduğu halde namaz kılmazlarmış.
Parayı ayaklarının altına alan yükselir, parayı baş tacı eden alçalır.
Para netamelidir.
Nice büyükler kût-i lâ yemut ile yetinirlerdi.
Bayezid-i Bestamî çarşıda “Sizin taptığınız ayaklarımın atındadır” demiş. Halk üzerine yürüyünce ayağını kaldırmış, yerde bir sikke görünmüş.
“Altından kendini koru, zehri teneke kupa içinde sunmazlar.” (CenabŞehabeddin)
İktisatta kötü para iyi parayı piyasadan kovar kuralı vardır. İşin derinliğine inilirse paranın iyisinde de çok kötü taraflar vardır.
***
KASIMPAŞA’DA YATSI
17 Kasım pazartesi gecesi yatsı namazını Kasımpaşa Cami-i Kebirinde kıldım. Cemaat azdı. İnsan kaynayan o semtin kalbindeki camiin yatsıda dolması gerekirdi. Namaz konusunda çanlar biz Müslümanlar için çalıyor.
***
Sabah namazlarında camilere gidiniz, genellikle bir tek genç bulamazsınız. Ne İmam Hatipli, ne İlahiyatlı, ne İslamcı gençler.
***
İstanbul’da beş yeni Millet bahçesi açılmış. Hayırlı olsun. Dev şehre bu kadar ciğer yeter mi? Yetmez ama bunlara da şükür.
***
İstanbul trafiği rahatlayacakmış. Siz bu duaya âmin diyenlerden misiniz?
***
Türkiye’nin sosyal, kültürel yapısını, millî kimliğini; İslam medreseleri, tasavvuf tarikatları, Fütüvvet ahlakı ayakta tutuyordu. Bunlar yıkılınca büyük bir çöküntü oldu. Kopukluklar ârızalar giderilip eskiye, devamlılığa dönülmezse düzelme olmaz.
***
Her şeyin içi hızla boşalıyor, boşaltılıyor. Dinin, Tasavvufun, eğitimin, nice önemli kural ve değerin. İçi kurtlar tarafından yenilerek çürüyen boşalan bir çınar ne olur?
***
Şeriat düşmanı MoizKohen’nin, nâm-ı diğer Tekin Alp’in peşinden giderek Türkçülük yapılmaz.
***
İsrail’in işlerine akıl ermiyor. Orada korkunç bir kokuşmuşluk var. Madalyonun arka tarafı: Bir cumhurbaşkanını ve başbakanı hapse attılar, Netanyahu’yu dört saat sorguladılar.
***
İslam dini, tasavvuf tarikatları Kemalizme alet edilemez. Bu yoldaki bütün çabalar boşunadır. Ters tepecektir.
***
Hibrid sistem: Madalyonun bir yüzünde light ve ılımlı Kemalizm var. Öbür yüzünde siyasal İslam.
***
İsimlerini yazmayacağım o büyük gazeteler, Türkiye’nin menfaatlerini savunmuyor, süper zengin patronlarının menfaatlerini korumak için yayın yapıyor.
***
bey ve D. bey..
***
İnternette bir video seyrettim. Şapkalı sakallı bir haham İsrail’e ve siyonizme ateş püskürüyor, İslam dünyaya ve insanlığa hâkim olacak diyordu.
***
Çok yorulunca kitap okuyarak dinleniyorum.
***
Faydalı kitap şifadır, zararlı kitap zehirdir.
***
Sanat ve zanaat hem iştir, hem de tedavi vasıtasıdır. Bir sanat ile meşgul olan kişi daha sağlıklı, daha dengeli olur. Kedi beslemek de böyledir. (Evcil hayvan besleyenler onlara iyi bakmalıdır.) Mangal dumansız, kebap kokusuz klorofil kokulu sakin mesire yerlerine, ormanlara gitmek... Bağ ve bahçe işleriyle uğraşmak... İyilik yapmak... Böyle terapilere hepimizin ihtiyacı var.
***
İki türlü dindarlık, sofuluk vardır: Yüzeysel olanı, derin olanı. Yüzeysel dindarlık gerçek dindarlık değildir. Derin dindarlık gerçek dindarlıktır.
***
Misvak kullanırsan bir Sünnete uymuş olursun. Dikkat edilecek hususlar: Bu sünnete uyduğun için gurura, kibre, ‘ucba kapılmayacaksın, bunlar haramdır; kendini beğenmeyeceksin, nefsini aklamayacaksın... Misvak kullanmayan mü’min kardeşlerini hor görmeyeceksin... Fazilet satıcılığı yapmayacaksın... Misvak’ı farz haline getirmeyeceksin.
***
Kur’an-ı Kerimde adı geçen büyük bir Peygamber, ve mâuberriunefsî (Ben nefsimi aklamam) buyuruyor. Sen de nefsini aklama. Resûl-i Kibriya aleyhi ekmelüttahaya Efendimiz Seyyid-i Beni Âdem olduğunu bildirmiş, bu sözün akabinde bunu fahr etmek için söylemiyorum buyurmuşlardır.
***
Havf ve reca beyninde olduğun halde namazını kıl, orucunu tut, zekâtını ver, salih ameller işle, faydalı ilim ve kültür edin, büyük günahlardan kaçın. Ümit et... Kork...
***
İslamı bilmeyenler, onu iyi bilen salihrasih muhlis ulemaya, fukahaya, icazetli gerçek şeyhlere, kâmil mürşidlere tabi olmalıdır.
***
Vehhabiliğe not vermek için bugünkü Suudî Arabistan’a bak.
***
Âhir zamanda Âl-i Osmana mensup muhterem bir zatın zuhur edeceğine dair bilgiler, rivayetler var.
***
Hedy-i Muhammed’den başka hedy yok.
***
Sana, bilmen ve uyman gereken her şey söylenmiştir. Bilmiyordum mazeretin geçerli değildir. Söylenenleri öğren ve kendini doğrult. Aksi halde çok zarar ve ziyana uğrayacak, çok pişman olacaksın.