Binali isyanı!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için bütün parmaklar TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ı gösteriyor.
Hatta AKP’nin kimi sözcüleri işe “tamam gözü” ile bakıyorlar.
Ama Binali Yıldırım hiç “oralı değilmiş” gibi davranıyor.
“Yerel seçimler için çalışma” yapma yerine “yurt dışına geziler” yapmayı tercih ediyor. Bir geziden diğerine gezip tozuyor.
O’nun bu halini kendisini yakından tanıyanlar ile müzakere ettiğimiz zaman Binali Yıldırım’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığına çok sıcak bakmadığını öğreniyoruz.
Bizler de Binali Yıldırım’ın “davulun kendi boynunda tokmakların ise başkalarının elinde olmasına” rıza göstermediği yolunda bir izlenim uyanıyor.
Yıllardır AKP üst yönetimi ile “oldukça uyumlu” bir çalışma içinde olan Binali Yıldırım’ın artık “her denilene evet dememe” kararlılığı içine girdiğini düşünenler var.
Yani “Bin Ali denilince biner, in Ali denilince iner” esprisinin artık çok geçerli olmadığı söyleniyor.
Özellikle de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yapılacak çalışmalarda kendisine Berat Albayrak ve Bilal Erdoğan gibi isimlerin yardımcı olabilecekleri söylendiği zaman bu teklife hiç sıcak bakmadığı ve illa aday yapılacaksa söz konusu isimlerle hiç muhatap olmak istemediğini söylediği iddia ediliyor.
“Binali Yıldırım kesinkes aday değil” gibi iddia içinde değiliz.
Bizim iddiamız Binali Yıldırım’ın büyükşehir belediye başkanlığı için çok hevesli görünmediği konusunda.
Oysa böyle bir adaylık teklifi ile zevkten dört köşe olacak nice isim var.
Peki, Binali Yıldırım’ı bu konuda “temkinli davranmaya” iten sebepler neler olabilir? Neler olmaz ki! Bir kere bunca yıllık tecrübesi var. Yıldırım bugüne kadar AKP üst yönetimi ile her zaman uyum içinde olmayı ve onların başını ağrıtmamayı başarmış bir isim.
Ama kimse bunun kolay bir iş olduğunu söyleyemez.
Bu kadar uyum içinde geçen yıllar Binali Yıldırım’da bardağın dolmasına ve artık ilave edilecek her damlanın bardağın taşmasına yol açacağı söylenebilir.
Evet, Binali Yıldırım bunca yıllık tecrübesi ile davulun kendi boynuna asılmasına ama tokmakların başka isimlerin elinde olmasına karşı isyan bayrağını açmış olabilir.
Bu akla yakın bir ihtimal olarak karşımızdadır. “Davul benim boynumda ise tokmaklar da benim elimde olmalıdır” demesinden daha doğal ne olabilir?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.