Cuma üzüntüleri
1- Cuma ezanı okunduktan sonra bütün Müslümanların dükkanlarını işyerlerini atölyelerini bürolarını kapatmamalarına, ticarete ara vermemelerine üzülmek; ihtiyarî (seçimlik, keyfe kalmış) bir şey değildir, vaciptir, her mü’minin mutlaka üzülmesi gerekir.
2- Bütün Müslümanların Cuma namazına katılmamalarına...
3- Camilerde halkı uyaracak, aydınlatacak, bilgilendirecek, şuurlandıracak çok kaliteli, ıslah edici vaazlar verilmemesine, hutbeler okunmamasına... (Güzel va’z eden hutbe okuyan hocalarımızı tebrik ediyorum.)
4- Cemaatin büyük kısmının başı açık namaz kılarak şeairden olan bir sünneti ve edebi terk etmesine...
5- Cami içinde, Ezan okunurken, hutbe okunurken cemaatin bir kısmının cep telefonları ile meşgul olmasına...
6- Her Cuma namazından sonra makbuzsuz para toplanmasına...
7- Hoparlörlerin haddinden fazla açılarak ezana eza verilmesi, işitme duyusunun zedelenmesine...
8- Bilhassa yaz aylarında cemaatin kıyafetinin İslam medeniyetine, kültürüne, adabına uygun olmamasına...
(Yıllarca önce camide, tişörtünde I loveyou yazan bir genç görmüştüm.)
9- Çok nadir de olsa bazı büyük camilerde İngilizce hutbe okunmasına...
10- Bazı camilerde kadınlara ait kısımların kafeslerinin militan Feministler tarafından kırılmış, perdelerinin yırtılmış olmasına...
11- İslamın ana temeli nasihattir. Zaruri, elzem, çok faydalı nasihatlerin yapılmamasına...
***
Evvelki hafta Cumadan sonra cami avlusunda tanıştığım mimarlık öğrencisi gence en kısa zamanda Osmanlıca öğrenmesini tavsiye etmiştim. Bu Cuma yine onunla karşılaştım, başladın mı diye sordum, ‘henüz başlamadım, ileride’ dedi. Gençlerimize lâf anlatmak çok zor… Param imkânım olsa güçlü eğitim veren bir üniversite açarım, Osmanlıca bilmeyen hiçbir öğrenciyi almam…
***
İşkenceye uğrayan papağan, bütün tedavilere rağmen kurtarılamamış ölmüş. Bunca acımasızlık içerisinde o zavallı, masum, bîgünah papağanın büyük acılar çekmesine ve sonunda ölmesine kaç kişi üzülüp, kaç kişi ağlar? Merhametsizlik kara bulutları ufuklarımızı zulmet içinde bıraktı.
***
Medya, her gün şu kadar terörist öldürüldü, tesirsiz hale getirildi, imha edildi diye bildiriyor. Terörizmin ve teröristlerin kökü ne zaman tamamen kurutulacak?
***
Japon eğitiminin özelliklerinden biri: Okulun bahçesinde patates yetiştiriliyor. Öğle yemeklerinde öğrencilere ondan yapılmış yemekler de yediriliyor. Hem üretim yapılmış oluyor, hem çocuklara tarım sevgisi, üretme zevki aşılanıyor.
***
Son 95 yılda Türkiye çok ilerlemiş… Bu iddiada bulunanlara şu soruyu yöneltmek isterim: Türkiye’miz çok ilerledi de Orta Doğu’nun Japonya’sı olabildi mi? Medenî ülkeler saatte 100 km ilerlerken Türkiye’nin 75 km ilerlemesi, ilerleme midir gerileme midir? Baylar bayanlar lütfen soruma cevap veriniz. Türkiye niçin Japonlar gibi ve onlar kadar ilerleyemedi?
***
İngiliz G. Lewis ‘Trajik Bir Başarı: Türk Dil Devrimi’ kitabını yazdı, Müslümanların bundan haberi yok. Gafletin böylesi… Yahu böyle bir fırsat kullanılmaz mı?
***
Türkiye’de on beş bin tek kimlikli Musevî var, bir buçuk milyon kadar da kripto Yahudi bulunuyor. Bundan haberiniz var mı?
***
Bir şehrin, bir beldenin, bir ülkenin Müslümanlık derecesi ve notu, sabah namazlarında camilerin cemaatinden anlaşılır. Camiler sabah namazlarında (o da yetmez ya) Cuma namazlarında olduğu gibi dolmalıdır. Koskoca camide 10-15 kişi varsa, Müslüman toplum batmış ve bitmiş demektir.
***
Mutlak gerçek sadece İslam dininde vardır. Avam tabakası bunu bilmez. Havas tabakasından bazıları sezer gibi olur, ehassü’l-havas buna vakıftır. Ziyalı Müslümanların İslamın anlattığı mutlak gerçek aramaları, bulmaları, iyi öğrenmeleri, öğrenmeye ehliyeti ve liyakati olanlara da öğretmeleri gerekir.
***
Mutlak gerçeği anlatabilen bir tek felsefe sistemi bir tek ideoloji yoktur. Filozofların pîri Kant bile bir sınıra geldikten sonra duraksayıp kalmıştır. Bütün ideolojiler mutlak gerçeğin yanına bile yaklaşamamıştır.
***
On küsur senedir bir tek derin düşünce, ciddi, felsefe, kıymetli edebiyat ve tarih, sanat kitabı okumamış zata: Yüksek tahsil yapmış bir insanın hep aynı yerde otlaması çok ama çok büyük bir kusurdur. Lütfen, ciddi kitaplar okumak suretiyle gezerek dolaşarak otlayınız.
***
Yahu bırakın şu gökdelenleri, AVM’leri, lüks siteleri!.. Önemli ve hayatî olan doğru inanç, sahih bilgi, faydalı kültürdür. Bir ülkede bunlar yoksa vah o ülkenin haline.
***
Tavuklar akıllarında, hafızalarında aynı anda üç şeyi tutabilirmiş. Bizim şu adamın hafızası sadece bir konuyu aklında tutabiliyor. İkinci bir konu girerse, birincisi uçup gidiyor. Tavuktan daha akılsız!..
***
Büyük Millet Meclisi’nin, açılışından birkaç gün sonra işgal altındaki İstanbul’daki Sultan Vahidüddin Han’a gönderdiği mektuptan bir cümle:
‘‘Padişahımız, kalbimiz size karşı sadakat ve bağlılık duygusu ile dolu olarak, tahtınızın etrafında her zamankinden daha sıkı bir sadakatle toplanmış bulunuyoruz. Toplantısının ilk sözü padişahına bağlılık olan bu Meclisin son sözünün de bundan ibaret olacağını yüce eşiğinize en büyük saygı ve alçak gönüllükle arz ederiz.” (Zengin Türkçeden fakir Türkçeye tercüme edilmiştir.)
Meclis ne diyor: İlk cümlemiz ve son cümlemiz Padişahımıza bağlılıktır.
***
Hiçbir salih Müslüman, hiçbir Nakşî, hiçbir başka tarikat mensubu, hiçbir Risale-i Nur talebesi, hiçbir aklı başında gerçek dindar devamlı gıybet etmez. İnsanın beşer olması hasebiyle bazen ayağı kayabilir, dili sürçebilir. Lâkin devamlı gıybet böyle değildir. Durup dinlenmeden, mütemadiyen Allah’tan korkmadan, Peygamberden (Salat ve selam olsun ona) utanmadan gıybet edenler özde Müslüman değildir, sözde Müslümandır. Lisanımızı kontrol altına alalım, gıybet ederek ölü kardeşlerimizin etlerini yemeyelim.
***
Dinin temel direği ve şartı olan vakit namazlarını kılanların oranının yüzde ona (belki daha aşağısına) düştüğü bir toplum ve ülkede İslam’ın ilerlediğini ve güçlendiğini iddia edenlere ne demek lazımdır? Akıllı ve uyanık mı, akılsız ve uyuyan mı?